Logo

3. Hukuk Dairesi2023/5848 E. 2024/4073 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kira sözleşmesinin devamı sırasında kiralananın kiraya veren tarafından haksız olarak tahliye ettirildiği iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından imzası kabul edilen tahliye teslim tutanağı ile kira sözleşmesinin tarafların ortak iradesiyle sona erdiğinin anlaşıldığı gözetilerek, davacının temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/21 E., 2023/2575 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 5. Sulh Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/266 E., 2021/3182 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkili ile davalı arasında 2008 yılından beri devam eden belirsiz süreli kira sözleşmesi bulunduğunu, müvekkilinin kiralananda çiçekçi olarak faaliyet gösterildiğini, aynı zamanda düğün organizasyonu da yapıldığını, 2016 yılında müvekkilinin cezaevine girmesinden önce davalı ile yapılan görüşmeler neticesinde kiralananın başka bir kuruma devri hususunda anlaşmaya varıldığını ancak müvekkilinin cezaevine girmesinden sonra kiralananın dava dışı akrabası tarafından işletilmeye devam edildiğini, 19.08.2016 tarihinde kiralananın camı kırılmak suretiyle içine girilerek haksız ve hukuksuz olarak boşaltıldığını, el konulan 500 adet sandalye, 90 adet masa örtüsü, sayısı bilinmemekte olan şamdanlar ve çiçekler, yazar kasa post cihazı ve 1 adet kasanın halen müvekkiline teslim edilmediğini, bu eşyaların sıfır ürün fiyatı üzerinden değerinin belirlenmesini, bundan ayrı kiralananın haksız olarak boşaltılması nedeniyle müvekkilinin işyeri devir bedelini alamadığını, kiralananın işletilememesinden kaynaklanan kardan da yoksun kaldığını, söz konusu bedellerin bilirkişi marifetiyle hesaplanması gerektiğini, tahliyenin ardından müvekkili adına olan elektrik, su ve doğal gaz aboneliklerinden kaynaklı ödenmeyen faturaların da ödenmek zorunda kalındığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere, şimdilik malzeme ve hususi eşyalara karşılık 100,00 TL, ödenen fatura bedellerine karşılık 50,00 TL, devir bedeline karşılık 100,00 TL, manevi zararına karşılık 20.000,00 TL olmak üzere toplam 20.300,00 TL'nin haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı; sözleşmeye göre davacının devir hakkı bulunmadığını, kesinleşmiş hapis cezasından ötürü dükkânı teslim etmek istediğini söyleyen davacı ile aralarında teslim tutanağı düzenlenip kiralananın boş olarak teslim edildiğini, bu şekilde kiracılık ilişkisinin sona erdiğini, bundan sonra kiralananın kendisi tarafından depo olarak kullanıldığını, 19.08.2016 tarihinde de kendisine ait eşyaların depodan çıkarıldığını, iddiaların ispat edilmesi gerektiğini savunarak, davanın reddi ile davacının kötü niyeti sebebiyle 10.000,00 TL tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; yemin delilinin kesin nitelikli bir delil olduğu ve uyuşmazlığı kesin bir şekilde çözdüğü, 10.05.2016 dükkan teslim tutanağında da kiracının bu teslim tutanağı ile dükkan içinde herhangi bir eşyasının kalmadığı ve herhangi bir hak talep etmeyeceğine dair ifadelere yer verildiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; dükkan teslim tutanağının sahte olarak düzenlendiğini, imzanın müvekkiline ait olduğunu ancak belgeden yargılama sırasında haberdar olunduğunu, dosyaya kazandırılan bilirkişi raporunun kabul edilemeyeceğini, ceza dosyasında müvekkilinin iddiaları dikkate alınmadan davalı hakkında beraat kararı verildiğini, karakolda müvekkiline gösterilen teslim tutanağındaki imza kısmı ile yargılama sırasında sunulan teslim tutanağındaki imza kısmının birbirinden farklı olduğunu, karakolda gösterilen tutanakta yer alan imzanın müvekkiline ait olmadığını, tutanaklardaki imzaların farklı olduklarının ancak iki tutanak aslının da incelenmesi suretiyle anlaşılabileceğini belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Ankara 41. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/504 E. sayılı dosyasında davaya konu tutanağın fotokopisi üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda tutanaktaki imzanın davacı kiracıya ait olduğunun belirtildiği, 01.06.2021 tarihli duruşmada davacı vekilinin yemin teklif hakkının kullanıldığı ve davalı tarafça tutanaktaki imzanın davacıya ait olduğu hususunda yemin eda edildiği, bu durumda 10.05.2016 tarihli tahliye tutanağı ile davacı kiracının kiralananı kendi rızası ile tahliye ettiğinin usulünce kanıtlandığı, yazılı belgenin aksi davacının dayandığı kamera kaydı ve tanık beyanı ile kanıtlanamayacağından söz konusu delillerin toplanmamasında bir usulsüzlük bulunmadığı, buna göre davacı tarafça kiralananın davalı tarafından hukuka aykırı bir şekilde tahliye ettirildiği hususu kanıtlanamadığı gerekçesiyle davacının başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; kiralananın haksız tahliye ettirildiğinin tanık beyanları ve kamera kaydı ile sabit olduğunu, davalının sahte imza bulunan teslim tutanağını dosyaya sunduğunu, imza incelemesi hususunda gerekli incelemenin yapılmadığını, sadece davalının yemin ettiği gözetilerek davanın reddine karar verilmesinin müvekkilinin hak kaybına uğramasına neden olduğunu belirterek, eksik inceleme sonucu verilen kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kira sözleşmesi devam ederken kiraya veren tarafından kiralananın haksız tahliye ettirildiği iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 299 uncu ve devamı maddeler.

3. Değerlendirme

1. Kira sözleşmesi her iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerden olup, kiracı, kira bedelini ödemekle; kiraya veren ise kiralananı kullanıma uygun bulundurmakla yükümlüdür.

2. Kiralananın konut veya çatılı iş yeri olması durumunda, kira sözleşmesi; süre bitimi ile sona ermeyip, 6098 sayılı Kanun'un 347 nci maddesine göre kiracı, kira süresinin bitiminden en az onbeş gün önce bildirimde bulunmadıkça, aynı şartlarla bir yıl yenilenir. Bu nedenle konut ve çatılı iş yeri kiralarında kira sözleşmesi; tarafların ortak iradeleri ile son bulmadığı takdirde, ancak Kanunda belirtilen nedenlere dayalı olarak açılacak tahliye davası sonucunda verilecek mahkeme kararı ile mümkün olacaktır. Konut ve çatılı işyeri kiralarına tabi taşınmazlarda tahliye davası açılabilecek haller ise, sınırlı sayıda olup akdin feshi ve tahliye davası açma koşullarının bulunması durumunda bile mahkeme kararı ile tahliye ilamı alınmadığı sürece akdin sona erdiğinden söz edilemez ve kiraya veren tarafından tek taraflı olarak yapılan fesih hukuki sonuç doğurmaz. Kiracının bulunduğu yerden tahliyeye zorlanması hukuken mümkün değildir.

3. Yukarıda yer verilen bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında belirtilen gerekçeye, dosya arasında bulunan ve davacı tarafça imzası kabul edilen tahliye teslim tutanağı ile davacının kiralananı kendi rızası ile boşaltarak tahliye ettiğinin belirlenmesine, eş söyleyişle taraflar arasındaki 01.11.2008 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesinin yine tarafların ortak iradesi ile son bulduğunun anlaşılmasına göre davacının temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.