Logo

3. Hukuk Dairesi2023/5872 E. 2024/3615 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından, taşınmaz satışından kaynaklandığı iddia edilen alacağın davalılardan tahsili istemidir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, taşınmazın maliki olmadığı, çekte lehtar veya ciro alan olarak yer almadığı ve alacağın varlığını ispatlayamadığı gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve davanın reddine dair yerel mahkeme kararlarının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/230 E., 2023/2206 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 27. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/283 E., 2020/221 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin kendisine ait ancak emaneten dava dışı ... üzerinde bulunan arsanın 6.000,00 m2'lik kısmının davalı ... üzerine tescil edilmesi hususunda diğer davalı babası ... ile protokol imzaladıklarını, taşınmazın 1.020.000,00 TL satış bedelinden 340.000,00 TL'yi davalı ...'ten nakit olarak aldığını, kalan bedellerin davalı ve ailesine ait dava dışı ... şirketine ait 25.01.2013 ve 25.02.2013 tarihli 340.000,00 er TL'lik çeklerle ödenmesinin kararlaştırıldığını, anlaşma gereği ... vekili tarafından taşınmazın davalı ... adına devredildiğini, 25.01.2013 vade tarihli çekin cirolandığını, ödenmemesi üzerine icra takibi ile tahsil edildiğini, 25.02.2013 tarihli çekin de dava dışı ...'e cirolandığını, ödenmemesi üzerine takip başlatıldığını, takip sırasında dosya alacağının müvekkiline devredildiğini, davalı ile yapılan görüşmede taşınmazın pahalıya satıldığını, başka miktar ödeme yapmayacaklarını belirttiklerini, çek sahibi şirketin kapandığını, alacağın tahsil edilemediğini, takip dosyası alacağı bellli olmadığından kısmi dava açtıklarını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaydıyla 340.000,00 TL miktarındaki alacağın şimdilik 50.000,00 TL'lik kısmının davalıların müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili süresinden sonra verdiği cevap dilekçesinde; dava dışı ... tarafından satışın yapıldığını, davacının taraf ehliyeti bulunmadığını, sunulan protokolün şekil şartına uygun olmadığını, satış bedelinin ...'e ödendiğini, davacının resmi belgenin aksini aynı kuvvette belge ile ispat etmesi gerektiğini, protokole dayanarak 2015/13898 E. sayılı takip başlatıldığını, itiraz üzerine takibin durduğunu, davacının borca batık durumda bulunduğunu, 25.02.2013 tarihli çek için başlattığı 2013/8275 e. sayılı icra takibinde haksız işlemle ilgisiz kişinin taşınmazını satarak gelir elde ettiğini, çek alacağının temlik edildiğini, davacı ve temlik alan kişi hakkında başlatılan takipte davacının malvarlığı olmadığının anlaşıldığını, İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/52 E. sayılı dosyasında alacağını temlik ettiğini ifade eden davacının çeke dayanarak dava açamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının satışı yapıldığı iddia edilen taşınmazın maliki, alacağa konu edilen çeklerin lehdarı ve cirantası olmadığı, alacağı temlik aldığına dair temlik sözleşmesini sunmadığı, alacağın miktar itibarı ile senetle ispat kuralı kapsamında kaldığı, davacının davalıların müşterek müteselsil sorumlu olduklarına dair inandırıcı delil ve belge ibraz etmediği, yemin deliline başvurmadığı, alacaklı olduğunu ispatlayamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; müvekkilinin iyiniyetli olarak taşınmazı devrettiğini, ancak bedelini tahsil edemediğini, davalı ...'in zarara uğratma kastı ile hareket ettiğini, karşılıksız çek verildiğini, davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin ilam başlığıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının ibraz ettiği belgenin borç ikrarını havi nitelikte bir belge olmadığı gibi, yazılı delil başlangıcı niteliği de bulunmadığı, davacının, davalılardan dava konusu miktar üzerinden alacaklı olduğunu diğer yasal delillerle de kanıtlayamadığı, satışa konu taşınmazın tapu kaydından ve satış resmi senedinden satıcının dava dışı ...'e vekaleten dava dışı Muammer, alıcının ise davalı ... olduğu, senette bu şahıslarının imzalarının yer almadığı, temlik yada çeklerde davacının lehtar yada ciro alan belirlenmediği gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taşınmaz satışından kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun “İspat yükü” başlıklı 6 ncı maddesi.

2. 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi

3. Değerlendirme

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa yukarıda yer verilen hukuk kurallarının doğru şekilde uygulandığı, davacının malik olmadığı, keşide edilen çekte lehtar ve ciro alan olarak yer almadığı, alacağın varlığının ispatlanmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.