"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/122 E., 2023/2114 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 8. Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2016/952 E., 2020/131 K.
Taraflar arasındaki tazminat (vekilin özen yükümlülüğüne aykırı davranmasından kaynaklanan) davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili; müvekkillerinin ortak çocukları olan 18.05.2016 doğumlu ...' in davalı hastanede çalışan ve doğumu gerçekleştiren davalı doktor tarafından gerekli ve alınması zorunlu tedbirlerin alınmaması neticesinde gebelik zehirlenmesine bağlı olarak doğumdan 48 gün sonra 05.07.2016 tarihinde vefat ettiğini, doktorun en hafif kusurundan bile tam kusurlu olduğunu beyan ederek; maddi tazminat bakımından fazlaya ilişkin hakları saklı kalmamak kaydıyla 5.000,00 TL maddi ve 500.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili; doğumdan önce davacının 18.05.2016 tarihi öncesinde rutin kontrolleri için müvekkil şirkete ait işyerine geldiğini, doğum ve gebeliğe ilişkin bir sorun tespit edilmediğini, aynı gün yine acil polikliniğine başvurduğunu ve doğrudan muayene odasına alındığını, davacının tansiyonunun normal değerlerde olduğunun görüldüğünü ve gerekli kontrollerin sağlanması amacıyla dahiliye konsültasyonu istendiğini, dahiliye konsültasyonu sırasında davacının tansiyon değerleri yükselmiş olup laboratuvar sonuçlarında preeklamsi geçirme ihtimalinin yüksek olduğunun tespit edildiğini, davacının müvekkil ...'in yanına yönlendirildiğini ancak müvekkilin kapısında nöbet geçirdiğini, davacıya müdahale edebilecek, yoğun bakım ünitesi olan hastane ayarlanmak suretiyle ambulansla en yakın üniversite hastanesine sevk edildiğini, davacıya yapılan tüm müdahaleler ve tahlil sonuçlarının da davacı ... ile birlikte sevk edildiği hastaneye gönderildiğini, bu süreçten sonra müvekkil ...'in davacıya herhangi bir tıbbi müdahalesi olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya kapsamında toplanan deliller ile düzenlenen bilirkişi raporlarına göre davacıya uygulanan tıbbi işlemlerde davalılara izafe edilecek bir kusur tespit görmemekle şartları oluşmayan davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, kararın gerekçesiz olduğunu, müvekkilinin ilk doğumunu da davalı hastanede gerçekleştirdiğini ve o zaman da gebelik zehirlenmesi yaşadığını, ilk doğumdan gebelik zehirlenmesi tehlikesi bilinmesine rağmen hastane ve doktor tarafından özen borcu yerine getirilmeyerek çocuğun ölümüne sebep olunduğunu, 2016 Ocak ayından itibaren düzenli olarak gebelik kontrolüne giden müvekkilerinin hastane ve doktorları tarafından gebelik sürecinde herhangi bir sıkıntı olmadığını söylediklerini, eğer doğru teşhis konmuş olup gebelik zehirlenmesinin anlık tanısı için gerekli tetkikler yaptırılsaydı bu sonucun ortaya çıkmayacağını, dava konusu olayda hastane işletmesinin yükümlülükleri ve kamusal görevleri ile zararlı sonuç arasında “nedensellik bağı” kurulmuş olup sorumlu olduklarını beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; somut olayda meydana gelen neticede davalıların kusurunun bulunmadığı dikkate alınarak istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili; istinaf beyanlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, vekilin özen yükümlülüğüne aykırı davranmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 520 vd. maddeleri.
3.Değerlendirme
Hükme esas alınan raporların taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli olduğu, raporların birbirini teyit eder nitelikte bulunduğu, davalılarca yapılan işlemlerde davalılara kusur atfedilecek bir yön bulunmadığı anlaşılmakla davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.