Logo

3. Hukuk Dairesi2023/5877 E. 2024/3786 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tellallık sözleşmesi kapsamında davacının taşınmaz satışında aracılık faaliyeti yürüttüğünü ispatlayamaması nedeniyle komisyon ücretine hak kazanıp kazanmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı, taşınmaz satışında aracılık faaliyetini yürüttüğünü ispatlayamadığı ve taraflar arasındaki sözleşme uyarınca aracılık faaliyeti olmadan satış gerçekleştiğinde komisyon ücreti ödenmeyeceği kararlaştırıldığı gözetilerek, davacının komisyon ücretine hak kazanamadığı gerekçesiyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/650 E., 2023/1211 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 31. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/579 E., 2022/536 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkili ile davalı arasında taşınmaz satışına ilişkin 01.06.2018 tarihinde aracılık sözleşmesi imzalandığını, aracılık sözleşmesine ek olarak müvekkiline aracılık faaliyetlerini yürütebilmesi için yetki belgesi verildiğini, müvekkilinin sözleşmede belirtilen taşınmazların üçüncü kişilere satışı için alıcı bulmak ve görüşmeler yapmak üzere faaliyetler yürüttüğünü, müvekkilinin aracılık faaliyetleri sonucunda Aydın İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, 1638 ada, 66 parsel sayılı taşınmazda bulunan 8831,56 metrekarelik davalıya ait bulunan hissenin satışı için ... İnş. A.Ş. ile görüştüğünü, davalıdan fiyat alarak alıcıya ilettiğini, davalı tarafından belirlenen 15.000.000,00 TL miktarlı bu fiyatın alıcı tarafından yüksek bulunduğunu ve alıcı firmanın teklif yapmaktan vazgeçtiğini, bilahare müvekkilinin haberi ve bilgisi olmaksızın taşınmazın davalı tarafından dava dışı ... İnş. A.Ş.'ye satışının yapıldığını öğrendiğini belirterek, taşınmazın gerçek satış bedeli olan 15.000.000,00 TL'nin %2'sine tekabül eden 300.000,00 TL'nin taşınmazın satış tarihi olan 25.10.2018 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; dava konusu taşınmazın müvekkili tarafından 25.10.2018 tarihinde dava dışı ... İnş. A.Ş.'ye 5.000.000,00 TL'ye satıldığını, dava dilekçesinde iddia edilenin aksine taşınmazın alıcısı ... İnş. A.Ş.'nin taşınmazın satışı için müvekkili ile bizzat iletişim kurduğunu, davacının, taşınmazın satışı için ... A.Ş. ile görüştüğü ve müvekkilinden bu alıcı için fiyat istediğine dair iddialarının gerçek olmadığını, taşınmazın satışında davacının herhangi bir aracılık faaliyetinin bulunmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında 01.06.2018 tarihinde gayrimenkul satışı için aracılık sözleşmesi akdedildiği, sözleşmesinin "Ücret" başlıklı 5 inci maddesinin birinci fıkrasına göre, davacı aracının taşınmazın satışından doğan komisyon ücretine hak kazanabilmesi için taşınmazın satışının fiilen davacı aracılığıyla gerçekleşmesi gerektiği, aynı maddenin dördüncü fıkrasında; "Sözleşme süresi boyunca ...'un bir başka üçüncü kişinin aracılığı olmaksızın doğrudan gerçekleştireceği satışlarda aracı ücrete hak kazanamaz." hükmüne yer verildiği, davacının dava konusu taşınmazın satışına aracılık etmesi sayesinde taşınmazın satıldığına yönelik herhangi bir bilgi, belge veya delilin dosyaya ibraz edilmediği, uygulamada gayrimenkul aracılarının, aracılık yaptıklarına ilişkin yer gösterme tutanakları düzenlediklerinin bilindiği, davacı tarafından böyle bir delilin sunulmadığı, davaya konu aracılık işinin niteliği nazara alındığında bu tür delillerin olması halinde davacının iddiasının dinlenebileceği, kaldı ki dava dilekçesi ekinde sunulan Whatsapp görüşmelerinin dava konusu taşınmaza ilişkin olmadığı, dosya kapsamında dinlenilen davacı tanıklarının davacı ile aynı mesleği icra ettikleri ve tamamen duyuma bağlı beyanda bulundukları, bu sebeple davacı tanıklarının beyanlara Mahkemece itibar edilemeyeceği, bu durumda söz konusu taşınmazın satışında, davacının herhangi bir aracılık hizmeti sunduğunu ispatlayamadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; her iki firmanın müvekkilini devre dışı bırakarak gerçekte 15.000.000,00 TL olan satış bedelini tapuda 5.000.000,00 TL göstererek taşınmazın satışını gerçekleştirdiklerini, sözleşmenin 5 inci maddesinin altıncı fıkrasında, "..., Sözleşme konusu taşınmazları Aracı’nın bulduğu/tanıştırdığı birine (veya akrabalarına veya ortağı ve/veya yöneticisi olduğu şirkete) sattığı takdirde, Aracı’ya bu maddenin birinci fıkrasında yazılı ücreti ödenecektir." düzenlemesinin yer aldığını, taşınmazın, müvekkilinin temin ettiği alıcıya satıldığının sabit olduğunu, dinlettikleri tanıkların davaya konu aracılık sözleşmesine konu taşınmazın satışında müvekkili ile çalışan kişiler olduğunu, bu nedenle Mahkemece tanık beyanlarının hükme esas alınmamasının doğru olmadığını, tanık ifadesinden de görüleceği üzere, tanığın bizzat taşınmaz satışının içinde olduğunu, davalı tanığı satış ilanı verildiğini iddia etmiş de, bu durumu destekler herhangi bir delilin bulunmadığını ifade ederek kararı, istinaf etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında simsarlık sözleşmesinin kurulduğu, davacının simsar olarak yetkilendirildiği, yetki süresi içerisinde taşınmazın satışının davalı tarafından yapıldığı hususu ihtilafsız olup, davacı yanca ücrete ilişkin sözleşmenin 5 inci maddesinin birinci ve beşinci fıkraları gereğince ücrete hak kazanıldığı iddia edilirken, davalı yanca ücrete ilişkin 5 inci maddenin dördüncü fıkrası uyarınca davacı yanın ücrete hak kazanamayacağı savunmasında bulunulduğu, Mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına ve özellikle davaya konu aracılık işinin niteliği nazara alındığında aracılık faaliyetinin yapıldığının usulüne uygun delillerle ispat edilememesine göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, tellallık sözleşmesinden kaynaklanan komisyon ücreti alacağının tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun "Sözleşme özgürlüğü

" başlıklı 26 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1. Taraflar arasında 01.06.2018 tarihinde imzalanan "Gayrimenkul Satışı İçin Aracılık Sözleşmesi" nin "Ücret" başlıklı 5 inci maddesinin birinci fıkrasında; "Bu Sözleşme konusu taşınmazların satışının Aracı aracılığıyla fiilen gerçekleşmesi halinde Aracı'ya satış bedelinin %2(yüzde ikisi) oranında bir komisyon ödenecektir.", dördüncü fıkrasında; "Sözleşme süresi boyunca ...'un bir başka üçüncü kişinin aracılığı olmaksızın doğrudan gerçekleştireceği satışlarda Aracı ücrete hak kazanamaz." ve beşinci fıkrasında; "..., Sözleşme konusu taşınmazları Aracı'nın bulduğu/tanıştırdığı birine(veya akrabalarına veya ortağı ve/veya yöneticisi olduğu şirkete) sattığı taktirde, Aracı'ya bu maddenin birinci fıkrasında yazılı ücreti ödeyecektir." denilmiştir.

2. Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine ve özellikle dava konu taşınmazın satışına ilişkin aracılık faaliyetinin davacı tarafça yapıldığının usulüne uygun delillerle ispat edilemediği, taraflar arasında imzalanan aracılık sözleşmesinin 5 inci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca davacının komisyon ücretine hak kazanamadığı anlaşılmış olup, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.