"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2607 E., 2022/3313 K.
DAVA TARİHİ : 02.07.2019
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/777 E., 2022/399 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde; ... ... ... Mah. 75 pafta, 1300 ada, 92 parsel, 10 katlı 30 meskenli, 9 nolu bağımsız bölümü davalıların murisi ...'in vekili...'den 195.000,00 TL bedelle satın aldığını ve tapuda adına tescil edildiğini, ...tarafından ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde kendisi ve dava dışı ... aleyhine açılan 2012/84 E. sayılı davada; davacı tarafça "vekili ...'in dava konusu taşınmazı 08/04/2004 tarihinde, malikine haber vermeden 35.000,00 TL bedelle sattığı ve vekalet görevini kötüye kullandığı"ndan bahisle tapunun iptalinin talep edildiğini, mahkemece yapılan yargılama sonunda "taşınmazın satış tarihi olan 08/04/2004 tarihindeki gerçek satış değerinin 230.000,00 TL olarak tespit edilmesine rağmen satışta 35.000,00 TL olarak gösterildiği,vekilin çok düşük bedelle satış yaptığı, satışın kötü niyetle yapıldığı" gerekçesiyle davanın kabulüne, adına kayıtlı tapunun iptaline karar verildiğini, ancak dava konusu taşınmazın gerçekte tarafından davalı müteveffa ...'in vekalet vermiş olduğu ...'den 195.000,00 TL'ye satın alındığını, satış öncesi kendisi ile dava dışı ... arasında düzenlenen harici satış sözleşmesinde satış bedelinin 195.000,00 TL olduğu hususunun açıkça belirtildiğini, alıcı ve satıcı harçlarının yüksek görünmemesi için bedelin düşük gösterildiğini, ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde sürdürülen yargılama sırasında ailesinin İsrail'e yerleşmesi, ayrıca beynindeki tümör nedeniyle oluşan unutkanlık sonucu harici satış belgesini mahkemeye sunamadığını, diğer yandan dava konusu taşınmazın kullanılır hale gelmesi için 50.000,00 TL civarında zorunlu ve faydalı masraf sarf ettiğini, ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/84 E. sayılı dosyasında yargılamanın iadesi yoluna da başvurulduğundan yargılamanın birlikte görülmesini, mükerrer talep olmamak ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 195.000,00 TL satış bedeli ile 50.000,00 TL zorunlu/faydalı masraf bedelinden ibaret 245.000,00 TL'nin taşınmazın alındığı tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar cevap dilekçesinde; alacağın zamanaşımına uğradığını, eldeki uyuşmazlık konusu ile ilgili olarak davacı tarafından ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/400 Esas sayılı dosyası üzerinden yargılamanın iadesi yoluna başvurulduğunu, derdest bir davanın bulunduğunu, ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/400 E. sayılı dava dosyası üzerinden verilen kararın kesinleştiğini, farklı isim altında yeni bir dava açılamayacağını, murisleri ile ... arasında vekillik ilişkisi bulunduğunu, ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/400 E. sayılı dosyası kapsamında Yargıtay HGK tarafından "vekalet ilişkisinin kötüye kullanıldığı ve alıcı ... ile satıcı vekil ...'in ortaklaşa ve kötüniyetli bir şekilde ...'e ait evin satışı işlemini gerçekleştirdiği"nin sabit olduğunu, davacı ...'in talep ettiği alacaklar hakikaten var ise, bu talebini ...'e yöneltmesi gerektiğini, açılan davada husumetinin bulunmadığını, davacının hiçbir delil ileri sürmediği gibi, beyanlarının dahi birbiriyle örtüşmediğini beyanla, davanın öncelikle zamanaşımı, hak düşürücü süre, husumet, derdestlik ve kesin hüküm nedeniyle reddini, aksi takdirde, derdest olan yargılamanın iadesi talepli ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/269 E. sayılı dosyanın sonucunun beklenmesini, davacıya dava dilekçesindeki sonuç ve istem kısmında yer alan taleplerinin açıklattırılmasını ve davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. ... 24. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/247 E., 2020/129 K. sayılı kararıyla, yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
2. ... ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/178 E., 2021/195 K. sayılı kararıyla; davacı tarafça, daha önce bir yargı kararı ile tapusunun iptaline karar verilerek davalı taraf adına tescil edilen taşınmazın gerçek satış bedelinin ve taşınmaza yapılan masrafların talep edildiği, ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/400 E. sayılı dosyası ile yapılan ve neticesinde verilen hükmün kesinleştiği yargılama neticesinde taşınmazın satış bedelinin 35.000,00 TL olduğuna yönelik değerlendirme yapıldığı, davacı tarafça yukarıda belirtilen gerekçelerle yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurulduğu ve burada taşınmazın gerçek bedelinin daha yüksek olduğunun beyan ve iddia edildiği, yargılamanın
yenilenmesine yönelik talebin davacı tarafça takip edilmemesi nedeniyle dosyanın işlemden kaldırıldığı ve davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, lakin kararın kesinleşmediği ve neticesinde huzurdaki davanın ikame edildiği, davacı tarafın taleplerinin asıl dayanağı olan taşınmazın tapusunun iptali ve tesciline ilişkin davada yargılamanın neticelendiği ve kararın kesinleştiği, anılan yargılama esnasında taşınmaz bedelinin de 35.000,00 TL olarak değerlendirilerek hüküm kurulduğu, bu değerlendirmelerin gerçeği yansıtmadığına yönelik iddialarla yargılamanın yenilenmesine başvurulduğu ve huzurdaki davadaki taleplerin de hem kesinleşen mahkeme kararı ile hem de takipsiz bırakılan yargılamanın yenilenmesi davası ile aynı hukuki yarara sahip olduğu ... bu nedenle davaya konu olay nedeniyle yargılamanın yenilenmesine yönelik talepler için değerlendirme yapılamayacağı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
3. Bölge Adliye Mahkemesinin 2021/2408 E., 2021/3087 K. sayılı kararıyla; davacının satın aldığı taşınmazın tapusunun mahkeme kararı gereğince iptali nedeniyle, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre, ödediği satış bedelinin iadesi ve taşınmaz için sarf ettiği zorunlu/faydalı masrafların tahsilini talep ettiği, her iki davanın tarafları aynı ise de, davanın konusu, hukuki sebebi ve talep sonucu itibariyle farklılık arz ettiği, eldeki davaya konusu satış bedeli ve masraflar önceki dosyada dava konusu edilmediğinden, ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesindeki davanın işbu dava yönünden kesin hüküm oluşturmayacağı, derdest dava da sayılmayacağı, dolayısıyla yargılama engeli oluşturmayacağı, buna göre mahkemece davanın esasına girilerek taraflarca gösterilen delillerin toplanıp değerlendirilmesi ve yargılama sonunda hasıl olacak sonuca göre hüküm tesisi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesis edildiğinden, davacının istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK 353/1-a-6 md gereğince tespit edilen eksiklikler yeniden yargılama gerektirdiğinden dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmiştir.
4. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; her ne kadar davalı yan davaya konu taşınmaz için ödenen bedelin ve yapılan masrafların tahsilini talep etmekte ise de, huzurdaki uyuşmazlığa konu taşınmazla ilgili olarak yapılan yargılama neticesinde Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 14.02.2019 tarihli ve 2018/I-1067 E., 2019/141 K. sayılı kararları ile davacı ...'in huzurdaki davada davacı yanın tanık olarak ifadesinin alınmasını da talep ettiği dava dışı ... ile işbirliği içerisinde olduğu ve tapu malikini zararlandırmak suretiyle birlikte hareket ettiklerine yönelik değerlendirme yapıldığı, bu değerlendirmeler karşısında davacı ve dava dışı ... arasında imzalandığı belirtilen sözleşmenin anlam ifade etmediği, bu anlamda davacı tarafın taşınmaza ilişkin ödediği bedele yönelik talebinin yerinde olmadığı, bununla birlikte Türk Medeni Kanununun 995 inci maddesi gereğince iyiniyetli olmayan malikin ancak hak sahibi için de zorunlu olan giderlere ilişkin hak sahibinden talepte bulunabileceği, davacı yanın dava dilekçesinde ileri sürdüğü hususlardan ve bilirkişi raporunda tadilat işlemlerine ilişkin yapılan değerlendirmelerden duvar yıkımı, moloz sökülmesi, zemine şap atılması, odalara laminant parke yapılması, salona ahşap parke yapılması, duvarlara saten alçı yapılması, saten boya yapılması, tavan boyası yapılması, epoksi boya yapılması, elektrik tesisat işleri, su tesisat işlerinin davacı için de zorunlu giderlerden olduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle bu istem yönünden de davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı istinaf dilekçesinde; ... İli ... İlçesi ... Mah. 75 pafta 1300 ada 92 parsel, 10 katlı 30 meskenli 9 nolu bağımsız bölümü, tapudaki sözleşmenin bizatihi davalının yetkili temsilcisi ... tarafından imzalandığını ve satış bedeli olan 195.000,00 TL'nin ...'e verildiğini, davalının aradan 6 yıl zaman geçtikten sonra, "35.000,00 TL bedel ile satış olamayacağı, yerin değerinin gerçekte daha fazla olduğu"ndan bahisle ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/84 E. sayılı dosyası üzerinden tapu iptal ve tescil talebinde bulunduğunu, davalının söz konusu davada dava konusu taşınmazın gerçek değerinin ise 195,000,00 TL civarında olduğunu, kendisine 35.000,00 TL ödendiğini ve bu taşınmaza kendisi tarafından tadilat yapıldığı hususunu kabul ettiğini, bu davanın 14.02.2019 tarihinde kesinleştiğini ve tapunun satış yapan eski malike döndüğünü, satış bedeli olarak ödediği 195.000,00 TL'nin iadesi ve taşınmazın kullanılabilir hale getirilmesi sarf olunan zorunlu ve faydalı masrafların tahsili için ... bu davayı açtığını, içeride bulunan yıkık hurdalıklar, molozlar, çimento atıkları, boya, tadilat, kırık kapıların yenileri ile değiştirilmesine ilişkin masrafların "faydalı gider olmadığı" gerekçesiyle davanın reddine karar verildiğini, kapı kırıksa elbette ki değiştirileceğini, boya yapılmasının, bozuk elektrik kablosunun yenisi ile değiştirilmesinin faydalı masraf olduğunun herkesçe bilinen bir husus olduğunu, bilirkişi raporuna göre taşınmazın değeri satış tarihinde 230.000,00 TL, dava tarihinde 1.290.000,00 TL olup ödediği 35.000,00 TL'nin buna oranlaması ile dava tarihindeki değerinin 210.000,00 TL'ye isabet ettiğini, hakkaniyet gereği taşınmazın o anki fiyatı ile şu an ki miktara denkleştirme yapılmasını, şayet denkleştirme yapılmayacak ise o an ki ödenen satış bedelinin satış tarihinden itibaren işleyecek faizi ile tahsiline karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya kapsamına göre davacı ...'in davalıların murisi adına kayıtlı taşınmazı dava dışı vekil ile birlikte el ve işbirliği yaparak ve vekalet yetkisinin kötüye kullanılması suretiyle iktisap ettiği, haksız ve kötü niyetli zilyet olduğu yargı kararları ile tespit edildiği, kural olarak haksız ve kötü niyetli zilyedin ancak zorunlu masraflarını isteyebileceği, davalılar vekilinin cevap dilekçesi ekinde sunduğu 30.07.2014 tarihli ... ... İnşaat ...ve Tadilat Sözleşmesinin tetkikinden, davacı ...'in dava konusu taşınmazdaki bir kısım tadilat işleri için dava dışı şirket ile anlaştığı, ancak bu tarihten önce 12.05.2014 tarihli sözleşme ile taşınmazı dava dışı ... isimli kişiye aylık 1.750,00 TL olarak kiraladığı ve sözleşmenin 23 üncü maddesine göre, 36 ay boyunca her ay ödenecek kira bedelinin 1.000,00 TL 'lik kısmının tadilat masraflarına karşılık kira bedelinden düşüleceğinin kararlaştırıldığı, bilirkişi raporunda son malik tarafından iki yıl önce kapsamlı bir tadilat ve dekorasyon işi yapılması nedeniyle davacı tarafından yapılan ... ve imalatların yerinde görülemediği, ancak davacı tarafça sunulan tadilat sözleşmesi, dosya kapsamında mevcut 21.04.2019 tarihli bilirkişi raporu esas alınarak, duvar yıkımı, zemin sökümü, molozların atımı, zemine şap atılması, odalara laminat parke yapılması, salona ahşap parke yapılması, duvarlara saten alçı yapılması, tavan boyaması, epoksi boya, elektrik tesisat ve su tesisat işlerinin yaklaşık değerinin 49.500,00 TL olduğu belirtilmiş ise de, ... bu tadilattan önce davalıların murisinin taşınmazda oturmaya devam ettiği, taşınmazın kullanılmaz durumda olmadığı, ayrıca dava konusu masrafların davacı tarafın/murisin bilgi ve rızası dahilinde yapıldığı veya benimsendiği ve zorunlu masraf olduğu yönünde bir delil de bulunmadığı gözetildiğinde davacının kendi kusuru ile sebebiyet verdiği dava konusu zarar kalemlerini davalılara karşı ileri süremeyeceği, hukuk düzeninde bu taleplerin korunamayacağı, bu nedenlerle İlk Derece Mahkemesi kararında maddi vaıka ve hukuki değerlendirme noktasında usul ve yasaya aykırılık tespit edilmediğinden, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 inci maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazları tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tapusu mahkeme kararı ile iptal edilen taşınmaz için ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi ve taşınmaz için sarf olunan tadilat masraflarının tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2 nci maddesi;“Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.” hükmünü içermektedir.
2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 995 inci maddesi; "İyiniyetli olmayan zilyet, geri vermekle yükümlü olduğu şeyi haksız alıkoymuş olması yüzünden hak sahibine verdiği zararlar ve elde ettiği veya elde etmeyi ihmal eylediği ürünler karşılığında tazminat ödemek zorundadır. İyiniyetli olmayan zilyet, yaptığı giderlerden ancak hak sahibi için de zorunlu olanların tazmin edilmesini isteyebilir. İyiniyetli olmayan zilyet, şeyi kime geri vereceğini bilmediği sürece ancak kusuruyla verdiği zararlardan sorumlu olur." şeklindedir.
3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 14.02.2019 tarihli ve 2018/I-1067 E., 2019/141 K. sayılı kararı.
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen karar, tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, uyuşmazlığa konu taşınmazla ilgili olarak yapılan yargılama neticesinde Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 14.02.2019 tarihli ve 2018/I-1067 E., 2019/141 K. sayılı kararı ile davacı ...'in dava dışı vekil ... ile işbirliği içerisinde olduğu ve tapu malikini zararlandırmak suretiyle el ve işbirliği içerinde birlikte hareket ettiklerine yönelik değerlendirmeye göre, davacı tarafından ileri sürülen temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmektedir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.10.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.