Logo

3. Hukuk Dairesi2023/996 E. 2023/2979 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sağlık hizmeti satın alma sözleşmesinden kaynaklanan cezai işlemlerin iptali davasında, davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin maktu mu yoksa nispi mi olması gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından dava dilekçesinde belirtilen haksız kesinti miktarı üzerinden harçlandırılmaksızın maktu harç yatırılarak davanın açıldığı, mahkemece herhangi bir harç tamamlama işlemi yapılmaksızın davanın reddedildiği ve karar tarihi itibariyle yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davalı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki işlemin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; sağlık kurumu işlettiğini, taraflar arasında sağlık hizmeti satın alma sözleşmesi imzalandığını, davalı SGK'nın taraflar arasındaki sözleşme ve mevzuata aykırı olarak hakkında ceza-i işlem uyguladığını belirterek, toplam 2.269.550,86 TL'lik cezai işlemin iptali ile sözleşmenin feshi ve ekran kapama işlemlerinin tüm sonuçlarıyla iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı; cezai işlem kararının mevzuat ve sözleşmeye uygun olduğunu, Mahkemece 21.11.2017 tarihli duruşmada davacı lehine verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını, mümkün olmaması halinde ise teminatın %140 olarak belirlenmesini, aksi halde tedbirdeki tutarın tamamlatılmasına karar verilmesini talep ederek, haksız açılan davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı; davanın ispatlanamadığından esastan reddedildiğini bu sebeple lehine toplam dava değeri üzerinden nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı tarafından dava dilekçesinde belirtilen haksız kesinti miktarı harçlandırılmaksızın, maktu harç yatırılmak suretiyle haksız kesintilerin iptali talep edildiği, mahkemece herhangi bir harç tamamlama işlemi gerçekleştirilmeksizin davanın reddine ve karar tarihi itibariyle yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davalı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmediğinden, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazları tekrar ederek ayrıca, 06.11.2017 tarihli ve 4629093292 ... emir numaralı dilekçede, yargılama ilkelerini belirlemekte ve yönetmekte münhasıran yetkili bulunan Mahkemeye, davanın belirsiz veya kısmi olmadığı yönünde HGK kararı gereği harcın ikmal ettirilmesi gerektiği hatırlatılarak beyan verildiğini, yargılama ilkelerini gözetmesi gereken ve bu hususta tek yetkili olan Yerel Mahkemece harç tamamlattırılmaksızın yargılamaya devam olunduğunu, tedbir kararının kaldırılması hakkında hüküm kurulmadığını ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasındaki sağlık hizmeti satın alma sözleşmesinden kaynaklanan haksız cezai işlemlerin ve hakedişlerden yapılan kesintilerin iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

2019 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13 üncü maddesi gereğince,"Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 9 uncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir."

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen karar, tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, mahkemece herhangi bir harç tamamlama işlemi gerçekleştirilmeksizin davanın reddedilmesine, karar tarihi itibariyle yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine davalı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru bulunmasına göre, davalı tarafından ileri sürülen temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmektedir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle,

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

31.10. 2023 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY

1. Dava, sağlık hizmeti sözleşmesine istinaden SGK’nın uyguladığı 2.269.550 TL bedelli cezai işlemin iptaline ilişkindir.

2. Mahkemece ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş, davalı Kurum, vekalet ücreti yönünden kararı istinaf etmiş, Bölge Adliye Mahkemesi de davacının istinaf isteminin reddine karar vermiştir. Davalı Kurum bu defa aynı gerekçeyle istinaf kararını temyiz etmektedir.

3. Davacı taraf 2.269.550 TL ceza borcundan kurtulmak için bu davayı açmış olup, dava tümüyle reddedildiğine göre, Avukatlık Kanunu uyarınca her yıl çıkartılan AAÜT “Tarifelerin Üçüncü Kısmına Göre Ücret” başlıklı m. 13’deki “Bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için bu Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir” düzenlemesi uyarınca, Tarifenin Üçüncü Kısmındaki oranlar dikkate alınarak nispi vekalet ücretine hüküm olunması gerektiğinden, Daire çoğunluğu tarafından harcın maktu alınması gerekçe gösterilerek vekalet ücretinin de maktu olarak verildiği Mahkeme kararının onanmasını isabetli bulmuyorum.

4. Öte yandan, hukukun genel ilkeleri arasında yer alan “Hiç kimse kendi kusuruna istinatla başkasından hak elde edemez” ilkesi uyarınca, her nasılsa eksik harç yatıran davacı tarafın nispi vekalet ücretine karşı çıkması dürüstlük kuralına aykırı kabul edilmelidir. Sayın Daire çoğunluğunun görüşlerine bu sebeple de katılmıyorum.