Logo

3. Hukuk Dairesi2024/100 E. 2024/4196 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı avukatın, davalı şirket ile arasındaki komisyon sözleşmesine dayanarak, davalı şirketin sözleşmeyi haksız feshettiğini ileri sürerek vekalet ücreti talep etmesi üzerine, sözleşmenin simsarlık sözleşmesi niteliğinde olup olmadığı ve davacının ücrete hak kazanıp kazanmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki sözleşmenin simsarlık sözleşmesi niteliğinde olduğu ve davacının, sözleşmede belirtilen otellerin satışı gerçekleşmediği için simsarlık ücretine hak kazanmadığı, ayrıca 6100 sayılı HMK'nın 145. maddesi şartları oluşmadan sonradan sunulan belgenin delil olarak değerlendirilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1602 E., 2023/1780 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 8. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/207 E., 2022/152 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davacı ile davalı arasında 17.04.2017 tarihinde imzalanan komisyon sözleşmesi uyarınca 7 ayrı otelin satın alınması için gerekli başvuruların yapılması hususunda danışmanlık ve aracılık hizmeti verme konusunda süreli bir vekalet sözleşmesi yapıldığını, davacının söz konusu taşınmazların devir işlemlerinin yapılabilmesi için üzerine düşen bütün yükümlülükleri yerine getirdiğini, süreç devam ederken davalı tarafın gönderdiği 12.05.2017 tarihli ihtarname ile komisyon sözleşmesine konu otel alımlarından vazgeçildiğinin bildirildiğini, davalı tarafın kötüniyetli olduğunu ve vekalet ücreti vermemek için davacıyı azlettiğini, davacıya verilen vekaletnamenin 14.06.2017 tarihinde sona ereceğini, davalı tarafın vekaletnamenin süresinin dolmasına çok az bir süre kala gönderdiği ihtarnamenin de hakkın kötüye kullanılması yasağına aykırılık teşkil ettiğini, taraflar arasındaki anlaşmaya göre davalı tarafın davacıya 20.000.000,00 ABD Doları ödemesi gerektiğini, davacı avukatın vekil olarak avukatlık mesleğini eksiksiz olarak icra ettiğini, azlin haksız olduğunu, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun (1136 sayılı Kanun) 174/2. maddesine göre haksız azilde ücretin tamamının hüküm altına alınması gerektiğini, buna göre şimdilik 10.000,00 TL vekalet ücretinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davacı avukatın müvekkili şirket ile bir "aracılık/komisyon" sözleşmesi imzaladığını, bu çerçevede avukatlık mesleğinin icrası kapsamında bir avukat olarak değil, bir aracı/komisyoncu sıfatıyla hareket ettiğini, taraflar arasındaki sözleşmede de sözü edilen 7 otelin devri halinde ücrete hak kazanılacağının belirtildiğini, davacıyı tevkil yoluyla vekil olarak atayan ...'un ancak kendisine verilen yetki çerçevesinde bir başkasını vekil olarak tayin edebileceğini, bir avukata, avukatlık vekaletnamesi verebileceği yönünde bir yetkisinin bulunmadığını, davacı ile yapılan sözleşme sonrasında davacının talimatı ve yönlendirmesi ile otellerin alımı için TMSF'ye sunulmak üzere teklif dosyası hazırlandığını, davacının dosyanın TMSF'ye teslim edildiğini, teklif sırasına alındığını, davalı şirket yetkililerinin TMSF tarafından alım görüşmeleri için toplantıya çağrılacağını, bu konuda daha sonra davalı tarafa bilgi vereceğini beyan ettiğini, dava dışı şirketin TMSF tarafından kendilerine kayyım olarak atanan şirketler arasında yer almadığının TMSF İştirakler ve Gayrimenkuller Daire Başkanlığı yazısı ile belirlendiğini, TMSF'ye sunulmak üzere davacıya verilen dosyanın da kuruma sunulmadığının belirlendiğini, bu dosyanın davalı şirkete iade edildiği tarihte sözleşmenin henüz feshedilmediğini, dosya incelendiğinde alındığına veya iade edildiğine dair herhangi bir kayıt numarasını bulunmadığını, bu nedenle davacının vekaletten azledildiğini, davacının müvekkili şirketi yanıltma ve oyalama çabası içerisinde olması nedeniyle sözleşmenin feshinin haklı nedene dayandığını

belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; içeriğine göre taraflar arasındaki sözleşmenin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 520 ve devamı maddelerine uygun bir simsarlık sözleşmesi olduğu, aynı Kanun'un 521 inci maddesine göre simsar ancak yaptığı faaliyet sonucunda sözleşme kurulursa ücrete hak kazanacağından ve davacının dayandığı sözleşmede sözü edilen yedi adet otel davalı şirket tarafından satın alınmadığından davacı tarafın anılan kanun maddesine göre ücrete hak kazanmadığı ve davacı tarafça 30.11.2021 tarihli dilekçe ekinde davalı şirket yetkilisinin vermiş olduğu taahhütname ibraz edildiği, davalı vekili tarafından bu aşamada belgenin verilmesine muvafakatlarının olmadığının bildirildiği, davacı tarafın ibraz ettiği belgenin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 145 inci maddesi çerçevesinde değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili, müvekkiline dava takip ettirmek saiki olmayan davalı şirketin ilgili avukatlık vekaletnamesini spesifik yetkiler içeren özel vekaletname şeklinde verdiğini, bu durumun müvekkilinin davalı şirkete hukuki olarak hizmet verdiğini ve ilgili vekaletnamenin avukatlık vekaletnamesi olduğu gerçeğini değiştirmeyeceğini, 6100 sayılı Kanun 145 inci maddesi uyarınca sunulan belgenin delil olarak kabul edilmemesinin hukuka aykırı olduğunu, dava açılış tarihindeki mevcut olan bir kanun maddesine dayanarak yargılama devam ederken belge sunulmasının hukuka uygun olduğunu ifade ederek istinaf başvurusunun kabul edilmesini, kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında akdedilen sözleşmenin simsarlık sözleşmesi niteliğinde bulunması karşısında ücretin hak edilmemiş olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesindeki sebepleri tekrar etmiş, Bölge Adliye Mahkemesinin itirazlarını karşılamadığını beyanla kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, simsarlık sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6098 sayılı Kanun 520 ve devamı maddeleri.

2.6100 sayılı Kanun'un 119,121, 122, 140 ve 145 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen kararın, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle 6100 sayılı Kanun 145 inci madde şartları oluşmadan sonradan sunulan belgenin delil olarak değerlendirilemeyeceğinin mahkeme gerekçesinde belirtilmiş olması ve davacının taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklı bir alacağının olmadığının anlaşılmasına göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun kararın onanması gerekmiştir.

KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.