Logo

3. Hukuk Dairesi2024/118 E. 2025/604 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kentsel dönüşüm projesi kapsamında imzalanan sözleşmenin ifa olanağının kalmaması nedeniyle davacının ifa yerine geçen müspet zararın tazminini isteyip isteyemeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı belediyenin sözleşme tarihinden dava tarihine kadar geçen sürede daireyi teslim edemediği, davacının TBK m. 125 kapsamında seçimlik haklarını kullanabileceği, davalının edimini ifa edememesinden kaynaklanan zararın davacıya teslim edilmesi gereken konutun rayiç bedeli olduğu, bedelin bilirkişi tarafından usulüne uygun olarak belirlendiği ve davanın kısmi dava olarak açılması nedeniyle ıslah edilen kısım için ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesinin uygun olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/274 E., 2023/223 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 40. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/199 E., 2021/64 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı duruşma istemli olarak davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 04.02.2025 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir

Belli edilen günde gelen davacı vekili Avukat ...'in sözlü açıklaması dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davacının Ankara İli Çankaya İlçesi Dikmen Mevkiinde bulunan yapı nedeniyle 2981 sayılı İmar Affı Kanunu uyarınca hak sahibi olduğunu, bu bölgenin Dikmen Vadisi 4. ve 5. Etapları Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanı olarak ilan edildiğini, davacı ile davalı ... arasında 16.08.2007 tarihli "Tapu Tahsis Belgeli Tesis Sözleşmesi" başlıklı konut sözleşmesi imzalanarak, 100 m² verilmesi karşılığında, davacının 2981 sayılı İmar Affı Kanunu'ndan kaynaklanan 400 m² tapu tahsis hakkını davalıya devrettiğini, aradan geçen süreçte projenin yapımına başlanmadığını ileri sürerek; ifa yerine geçmek üzere Dikmen Vadisi 4. ve 5. Etaptaki 100 m² kullanım alanlı bir adet dairenin değerine tekabül eden müspet zararın belirlenmesini ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 30.000,00 TL zararın davalı Belediyeden yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiş, 15.09.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 650.000,00 TL'ye yükseltmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; imar planlarının yapılan itirazlar sonucunda iptal edildiğini, yeni yapılan imar planlarının hazırlanma süreçlerinin de idari sebeplere bağlı olarak iş programında aksamalara sebep olduğunu, kentsel dönüşüm projesinin Ankara 13. İdare Mahkemesinin 13.09.2009 tarihli ve 2008/363 E., 2009/594 K. sayılı kararı ile iptal edildiğini, davacı ile imzalanan sözleşmenin feshini gerektiren bir durum söz konusu olmayıp adına kira yardımlarının halen devam ettiğini, proje kapsamında inşa edilerek hak sahiplerine dağıtılacak konutların ihale, proje ve ruhsat onay süresinin tamamlandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; edimini ifa eden ve davalının ifası için makul süre bekleyen davacının haklı olduğu ve konutun rayiç değerinin ödenmesini talep edebileceği gerekçesiyle; keşif sonucu düzenlenen ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda tespit edilen 650.000,00 TL bedel üzerinden davanın kabulüne, 650.000,00 TL'nin; 30.000,00 TL'sinin dava tarihinden, 620.000,00 TL'sinin ıslah tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunun gerekçeli, somut olayın özelliklerine uygun, denetime elverişli olduğu, bilirkişi raporunda hesaplanan bedelin bölgenin bulunduğu semt, kent ve iş merkezlerine uzaklığı, konumu, arz ve talep durumuna uygun bulunduğu, dava dilekçesinde davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığına dair bir ibareye yer verilmediği, davacı tarafından davalının dava tarihinden önce temerrüde düşürüldüğünün ispat edilemediği gerekçesiyle, tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; Mahkemenin emsal kararları da dikkate alarak 10.09.2019 tarihi itibariyle TÜİK Yİ-ÜFE endeksinin uygulanması ile değer tespiti gerekirken, hatalı bilirkişi raporundaki düşük değere itibar edilerek karar verildiğini, proje kapsamında teslimi taahhüt edilen davaya konu 100 m² dairenin Mayıs 2013 tarihi itibariyle değerinin 475.000,00 TL olduğunu gösteren ve Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen kararların güçlü delil olduğunu, TÜİK Yİ-ÜFE endeksinin uygulanması suretiyle değer tespitinin yapılması halinde belirlenecek değerin en az 1.022.324,18 TL olması gerektiğini, belirlenen değerin son derece düşük ve güncel konut piyasa rayiçleriyle bağdaşmadığını, aynı konumdaki kişiler açısından eşitsizlik yarattığını, davanın belirsiz alacak davası olarak açılması nedeniyle alacağın tamamına dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiğini belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davalı vekili; idarenin kusuru olmadığını, davacının müspet zararını talep edilme koşullarının oluşmadığını, emsal davalarda davanın reddine karar verildiğini, sözleşmede davacının "Dikmen Vadisi 4. ve 5.Etap Kentsel Dönüşüm Projesi İmar planı ve buna dayalı kamulaştırma işlemleri ile ilgili olarak iptal ya da bedel artırım davası için yargı yoluna gitmeyecektir." denilmesine rağmen davacının taahhüdünü yerine getirmediğini belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, kentsel dönüşüm projesi kapsamında taraflar arasında imzalanan 10.08.2006 tarihli sözleşmenin ifa olanağının ve faydasının kalmaması sebebi ile ifa yerine geçen müspet zararın tazminini istemine ilişkindir.

Temyizen incelenen kararda özellikle, davalı Belediyenin sözleşme tarihinden dava tarihine kadar geçen sürede daireyi teslim edemediği, bu durumda davacının 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 125. maddesi kapsamında seçimlik haklardan yararlanabileceği, somut olayda davalının imar planının iptali nedeniyle edimini ifa edememesinden doğan zararın, davacıya teslim edilmesi gereken konutun rayiç bedeli kadar olduğu, dava tarihi itibariyle taşınmazın rayiç bedelinin bilirkişi tarafından usulüne uygun olarak belirlendiği, davanın kısmi dava olarak açılmış olması nedeniyle de ıslah edilen alacak için ıslah edilen tarihten itibaren faiz işletilmesinin usul ve Kanuna uygun olduğunun anlaşılmasına göre de, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370/1 maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harçlarının temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,04.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.