"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/233 E., 2023/470 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 22. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/60 E., 2021/373 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin Ankara İli, Çankaya İlçesi, ... mevkiinde kain ... Mah. 32. Sok. No: 6 adresinde bulunan dava konusu taşınmazda 2918 sayılı imar affı uyarınca hak sahibi olduğunu, bu bölgenin kentsel dönüşüm ve gelişim alanı olarak ilan edildiğini, müvekkilinin davalı ... ile 10.08.2006 tarihli Tapu Tahsis Belgeli Tesis Sözleşmesi imzaladığını, 100 m²'lik daire verilmesi karşılığında tapu tahsis belgeli 290 m²'lik taşınmazın davalıya devredildiğini ve tüm ödemelerinin yapıldığını, sözleşmenin akdedilmesinden itibaren 14 yıl geçmesine rağmen dairenin teslim edilmediğini belirterek, ifa yerine geçen müsbet zararın belirlenmesi suretiyle, şimdilik fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50.000,00 TL'nin davalıdan tahsilini istemiş, 16.06.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 1.013.929,00 TL'ye çıkarmıştır.
II. CEVAP
Davalı vekili; ... Vadisi Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında kalan ve ... Vadisi 4. ve 5. etaplarda yer alan taşınmazların kamulaştırılmasına ve projenin uygulanması ilişkin esasların Belediye Meclisinin 17.02.2006 tarih ve 483 sayılı kararı ile belirlendiğini, bu kapsamda davacı ile müvekkili arasında 10.08.2006 tarihli sözleşme imzalandığını, taraflar arasındaki sözleşmeyi kapsayan Kentsel Dönüşüm Projesinin idare mahkemesi kararı ile iptali nedeniyle yeni projeler üretilmekte olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin feshini gerektiren bir durumun söz konusu olmadığını, davacıya kira yardımının devam etttiğini, davanın kabulü halinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin feshedilerek, 2981 sayılı Kanun hükümlerine göre davacı adına arsa tahsis işlemi yapılabileceği savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 15.04.2021 tarihli bilirkişi raporunda; taraflar arasında akdolunan "Tapu Tahsis Belgesi Tesis Sözleşmesi" kapsamında, davalı ... tarafından hak sahibine verilmesi taahhüt edilen 100 m² konutun Şubat 2020 dava tarihi itibariyle değerinin (arsa payı dahil) 1.013.929,00 TL olarak hesaplandığı, rapordaki tespitler ve değerlendirmelerin dosya kapsamına uygun düştüğü ve hükme esas alınabileceği, davacının ödemeleri tamamlayarak sözleşme hükümleri gereği edimlerini yerine getirdiği, davalı idarenin sözleşme gereğince üzerine düşen edimi ifa etmediği, edimin ifasının beklenmesi hususunda makul sürenin geçtiği ve davacının farklı bir projeye katılmasının da kendisinden beklenemeyeceği, davacıya yüklenecek herhangi bir kusurunun bulunmadığı, davacının Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca seçimlik hak olarak müspet zarar tazmini talep edilebileceği gerekçesiyle, davanın kabulü ile; 1.013.929,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; davanın idari yargıda görülmesi gerektiğini, taraflar arasında 2942 sayılı Kanun'un 8 inci maddesi hükümlerine göre anlaşma sağlandığını, müvekkili idareye atfedilecek herhangi bir hizmet kusuru ve davacı açısından oluşmuş bir zararın bulunmadığını, sözleşme gereğince müvekkilinin taahhütlerinin ve hak sahibi adına kira ödemelerinin halen devam ettiğini, davacının proje ve kamulaştırma işlemleri ile ilgili olarak iptal ya da bedel arttırım davası için yargı yoluna gitmeyeceğini taahhüt ettiğini ifade ederek, kararı istinaf etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; hükme esas alınan bilirkişi raporunun yeterli, denetime ve somut olayın özelliklerine uygun olduğu, davanın adli yargının görev alanına girdiği, 10.08.2006 sözleşme tarihi ile 10.02.2020 dava tarihi arasında sözleşme konusu konutun davacıya teslim edilmediği, konutun bulunduğu inşaata henüz başlanmadığı ve bundan sonra inşaata başlanacağı yönünde bir faaliyetin bulunmadığı, davacının sözleşmeden kaynaklanan borcunu ödemesi karşısında dairenin makul teslim süresinin geçmiş olduğunun kabulünün gerektiği, buna göre hak sahibi davacı açısından, sözleşmede taahhüt edilen dairenin verilme şartlarının ortadan kalktığı, bilirkişi raporu ile belirlenen daire bedelinin emsallerine uygun olduğu, davacının sözleşmede iptal ya da bedel arttırımı için yargı yoluna gitmeyeceğine ilişkin taahhüdünün geçersiz olduğu, davalının sözleşmeye göre edimini yerine getirmemesi nedeniyle davacının seçimlik hakkından ifayı ret ile müspet zararın tazminini isteyebileceği gerekçesiyle, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kentsel dönüşüm projesi kapsamında taraflar arasında imzalanan 10.08.2006 tarihli sözleşmenin ifa olanağının ve faydasının kalmaması sebebi ile ifa yerine geçen müspet zararın tazminini istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 123 ve 125 inci maddeleri,
2. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2019/(13) 3-42 E., 2022/42 K. sayılı ilamı.
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine ve özellikle, davalı Belediyenin sözleşme tarihinden dava tarihine kadar geçen sürede daireyi teslim edemediği, bu durumda davacının 6098 sayılı Kanun'nun 125 inci maddesi kapsamında seçimlik haklardan yararlanabileceği; somut olayda davalının imar planının iptali nedeniyle edimini ifa edememesinden doğan zararın, davacıya teslim edilmesi gereken konutun rayiç bedeli kadar olduğu, dava tarihi itibariyle taşınmazın rayiç bedelinin bilirkişi tarafından hesap edildiği anlaşıldığından, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.