"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2015/136 E., 2022/443 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı ... Terekesi İdare Memuru ... ve davalı ... Vakfı vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; başlangıçta davalıya ait soğuk hava deposunda yemek yapmak suretiyle çalıştığını, 2000 yılından itibarende evinde davalıya hasta bakıcılık yapmak, yemeklerini pişirmek, şahsi ve ev temizliğini yapmak suretiyle sigortasız olarak çalıştığını, hiçbir haklı gerekçe olmadan da 31.05.2012 tarihinde işten çıkartıldığını ileri sürerek, şimdilik 500,00 TL ihbar tazminatının, 1.000,00 TL kıdem tazminatının, 200,00 TL fazla çalışma ücretinin çalıştığı hak kazandığı aydan itibaren işleyecek bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faizleriyle birlikte 200,00 TL ulusal, dini bayram ve genel, hafta tatil alacaklarının fesih tarihinden itibaren işleyecek bankalarca uygulanan en yüksek banka mevduat faizleriyle birlikte davalı işverenden tahsiline karar verilmesini talep etmiş, işbu ile taleplerini artırmıştır.
II. CEVAP
Davalı vekili; soğuk hava deposunun işleticisinin dava dışı müvekkilinin eşi olduğunu, davacının soğuk hava deposunda hiçbir zaman çalışmasının olmadığını, soğuk hava deposunun faaliyetinin de 1984 yılında fiilen sona erdiğini, davacının 2000 yılından bu yana yanında evde yatılı çalıştığı iddiasının ise samimiyetsiz ve asılsız olduğunu, 2000 yılında 69 yaşında bulunan davacının ev işlerini hem de 24 saat yapmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının yaşı ve sağlık durumu itibariyle çalışmaya müsait olmadığını, sadece 1990'lı yıllarda ayda bir günlüğüne geldiğini, o dönemde yardım amacıyla para gönderdiğini, devamlı çalışmasının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
1. 15. İş Mahkemesinin 2013/32 E., 2013/342 K. sayılı kararıyla, davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.
2. İstanbul 25. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/512 E., 2014/215 K. sayılı ilamıyla, davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 2014/47432 E., 2015/6212 K. sayılı ilamıyla; davacı, davalıya ait konutta ev hizmetlerinde çalıştığına göre uyuşmazlık İş Kanunu'na tabi olmadığından işin esasının incelenmesi gerektiğinden, kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, bilirkişi raporları ve tanık ifadeleri hükme esas alınarak davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, 670,98 TL ihbar tazminatının fesih tarihinden itibaren yasal faizi ile 2.389,50 TL haksız fesih tazminatının fesih tarihinden itibaren işleyecek bankalarca uygulanan en yüksek banka mevduat faizi ile 50.000 TL fazla mesai ücretinin müteveffanın çalıştığı hak kazandığı aydan itibaren işleyecek bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faizleri ile birlikte davalı işverenden (davalı Tereke İdare Memurluğundan) alınarak davacı tarafa verilmesine, yıllık izin talebinin reddine, dahili davalı ... yönünden davanın husumet yokluğundan reddine, davalı Tereke Temsilcisi vekilinin mahsup talebinin reddine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı ... Terekesi İdare Memuru ... ve davalı ... Vakfı vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı ... Terekesi İdare Memuru ... vekili; geçersiz tanık beyanlarına göre hüküm kurulduğunu, hayatta olmayan kişilerin davanın tam ıslahı talebinde davalı olarak gösterilmesine yönelik usuli itirazları karşılanmadan verilen kararın HMK'ya aykırı olduğunu, hakkın özüne ilişkin işlemlerin ıslah edilemeyeğinden 2000 yılından öncesine ilişkin taleplerin ıslah yoluyla davaya dahil edilemeyeceğini, davacının 69 – 81 yaşlarında haftada 25 saat fazla çalışma yaptığına dair kararın somut dayanaklarının olmadığını, 70 – 80 li yaşlarda evde fiziki çalışma ve ilaveten fazla çalışma iddiasının kabulünün hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacıya yapılan ödemelerin mahsubu gerektiğini, yaptığı yargılama giderlerinin kısmen reddedilen miktar yönünden davacıya yüklenmesi yasa gereği zorunlu ise de, bu hususun kararda eksik olduğunu, vekalet ücretinin az ve yanlış hesaplanmasının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı ... Vakfı vekili; temyiz süreleri beklenmeden dosyanın temyiz incelemesine gönderildiğini, dava türünün ıslah ile belirsiz alacak davasına dönüştürülemeyeceğini, davanın kısmi dava olarak açılması nedeniyle davaya ve ıslaha karşı zamanaşımı itirazının dikkkate alınması gerekirken, mahkemece bu hususun dikkate almadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporundaki fazla mesai hesabının tamamen hatalı olduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, evde çalışma sebebiyle ihbar, kıdem tazminatı, fazla çalışma ve ulusal, dini, milli bayram, genel hafta ve tatil ücreti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 151 inci maddesi (818 sayılı Borçlar Kanunu'nun128), 15 üncü maddesi (818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 133/2 maddesi) 153/4 maddesi (818 sayılı Borçlar Kanununun132 nci maddesi), 154 üncü maddesinde (818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 133 üncü maddesi),
2. 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 329 uncu maddesi,
3. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 151 inci maddesi.
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, İstanbul 21. İş Mahkemesinin 2016/385 E., 2017/109 K. sayılı kararı ile davacının 27.11.1977 - 31.05.2011 tarihleri arasında hizmetinin bulunduğunun tespiti ile söz konusu kararın 10.09.2018 yılında kesinleştiğinin anlaşılmasına ve ileri sürülen temyiz nedenlerine göre, mahkeme kararının isabetli olduğu görülmekle, davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple,
Davalılar vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davalı tereke temsilcisi ...'ya yükletilmesine,
6100 sayılı Kanun'un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
05.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.