"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/785 E., 2023/1482 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kocaeli 2. Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2019/371 E., 2023/150 K.
Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin polis okulunu kazanınca göz kusurunun tedavi edilmesi için lazer ameliyatı olmaya karar verdiğini, 15.03.2019 tarihinde davalı şirkete ait hastanede davalı doktor ... tarafından ameliyat edildiğini, ameliyat sonrasında sağ gözünde ileri düzeyde bulanık görme ve dayanılmaz ağrılar başladığını, Nisan ayında aynı hastanede çalışan diğer doktor davalı ... tarafından sağ gözünün 2. kez ameliyat edildiğini, ancak ağrıları geçmediği gibi görme kaybının da arttığını, kendisine düzeleceği söylenmesine ve kontrollere gitmesine rağmen gözünde düzelme olmadığını, başka bir doktora muayene olduğunda korneasına çok ciddi zarar verildiğini ve %60 görme kaybı meydana geldiğini öğrendiğini, müvekkiline komplikasyonlardan bahsedilmediğini, gözündeki bozukluk nedeniyle istifa etmek zorunda kaldığını, ileri sürerek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL maddi 500.000,00 TL manevi tazminatın ilk ameliyat tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili; davacıya komplikasyonların anlatıldığını, sağ gözün görme keskinliğinin soldan daha az olması nedeniyle ameliyattan sonra iki göz arasında görme keskinliği açısından fark kalabileceğinin davacıya söylendiğini, ameliyat esnasında herhangi bir komplikasyon olmadığını, 15 gün sonra sağ gözdeki görüşün sol göz düzeyine ulaşmaması ve kalan bir astigmat tespit edilmesi üzerine bu göze tekrar excimer lazer ile düzeltme planlandığını ve ameliyatın 01.04.2019 tarihinde davalı ... tarafından yapıldığını, yine ameliyatta bir komplikasyon olmadığını, post operatif tetkiklerde sağ gözde kısmi düzelme olduğu fakat sol göz düzeyine ulaşmadığının tespit edildiğini, ve üçüncü bir müdahale için takip önerildiğini, davacının ilk geldiği günden beri yapılan tedaviler sonrasında sağ gözünün gözlüksüz görme düzeyinin %60 a çıkarak %40 arttığını, sol gözde %70 artış sağlandığını, polis okuluna gözünde yeterlilik olmadığı halde bilerek başvuru yaptığını, sağ gözünde ağrı olan birinin polis okulunun 13 gün boyunca intibak eğitimini yapmasının imkansız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Adli Tıp Kurumundan ve Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı öğretim üyelerinden oluşturulan beş kişilik bilirkişi heyetinden alınan raporlarda, hastanın isteğine bağlı olarak her iki göz için LASIK ameliyatı uygulanması endikasyonunun ve uygulama şeklinin tıbben doğru olduğu, LASIK ameliyatlarında gözdeki kırma kusurunun sıfıra indirilemeyebileceği, ve yeniden ameliyat edilebileceğinin tıbben bilindiği, vakada da kırma kusurunun bir kısmının kaldığını, bunun her türlü özen ve dikkate rağmen gelişebilecek komplikasyonlardan birisi olduğu, kişide gelişen komplikasyonun Excimer Laser Cerrahisi İçin Bilgilendirme ve Onam Formu'nda belirtildiği, doktora ve hastaneye atfedilecek bir kusurun bulunmadığı yönünde tespitte bulunulduğu, raporların hükme esas alınabilecek nitelikte olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili, dava dilekçesindeki vakıaları tekrar ederek, ameliyatlar sonrasında müvekkilinin görme kaybının ve ağrılarının arttığını, davalıların özen borcunu yerine getirmeyerek zararına sebep olduklarını, müvekkiline imzalatılan onam formunun matbu bir form olduğunu, doktorlarca olası risklerin kendisine anlatılmadığını, tersine ameliyatın yarım saat içinde biteceği ve herhangi bir problem yaşamayacağının söylendiğini, onam formunun içeriğinin de yetersiz olduğunu Yargıtay kararlarında aranılan niteliğe sahip olmadığını, müvekkiline vazgeçme imkanı tanınmadığını, bu nedenle davalıların kusurlu olduğunu, Mahkemenin onam formunu incelemeden sadece varlığı ile karar verdiğini, mahkemenin gerekçesinin olmadığını, belirterek kararı istinaf etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile birbirini teyit eden bilirkişi raporları ile yapılan işlemlerin tıp kurallarına uygun olduğu, operasyon öncesi gerekli bilgilendirmenin yapıldığına dair dosyada onam belgesinin bulunduğu, Mahkemece dosyada bulunan delillerin takdirinde hata yapılmadan iddia ve savunma ile birlikte hukuka uygun şekilde değerlendirilerek karar verildiği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesindeki hususları tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, vekilin özen borcuna aykırılığı nedeniyle meydana gelen maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 506 ncı maddesi
3. Değerlendirme
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, davacının Adli Tıp Kurumunda muayene edilerek gözdeki kırılma kusurunun bir kısmının kaldığının ve tıbbi hata bulunmadığının tespit edilmiş olmasına ve korneaya zarar verildiği yönünde ayrıca bir tespitte bulunulmamış olmasına göre temyiz dilekçesinin reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan kararın onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.