"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2749 E., 2024/484 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 9. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/319 E., 2023/154 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; dava dışı ...'un davaya konu uyuşmazlıktan kaynaklı alacağını müvekkiline temlik ettiğini, davalılardan ... A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı olan diğer davalı ... ile dava dışı ... arasında 12.04.2016 tarihinde bir protokol akdedildiğini ve bu protokole göre taraflar arasında bir ortaklık ilişkisinin bulunduğunu, sonrasında bu protokolde belirtildiği üzere dava dışı ...'un davalı şirket bünyesinde çalıştığını, protokolle yüklenen edimlerini eksiksiz yerine getirdiğini ve çalışmalarına titizlikle devam ettiğini, bilinen firmalara ev eşyaları, hediyelik eşya gibi ürünler için devamlı sipariş aldığını ve ürünlerin üretimini bizzat yaptığını, dava dışı firmalarla olan tüm ilişkilerde dava dışı ...'un da yer aldığını, dava dışı ...'un Proje Geliştirme Yönetmeni olduğunu, 2018 yılı Kasım ayında dava dışı ...'un işine haksız şekilde son verildiğinden o günden bu yana ortak işlerden kâr payının, ücret ve ihbar ve kıdem tazminatının ödenmesi talebinin de reddedildiğini, davalıların 12.04.2016 tarihli sözleşmeyi ihlal ettiklerini, bu sebeple dava dışı temlik eden ...'un sözleşmeyi haklı olarak feshettiğini ileri sürerek; tüm ticari ilişkilerin tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, şimdilik 4.000,00 TL alacağın yasal faizi ile beraber davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili; davacının iddialarının dayanağını oluşturan protokolde belirtilen şartların gerçekleşmediğini, davacının alacağını temlik aldığını belirttiği dava dışı ...'un firmanın maaşlı çalışan elemanı olduğunu, bu şahısa normal çalışmasının yanında proje geliştirmesi ve bu projenin onaylanması halinde ek bir gelir elde edebilmesi imkanı tanındığını, müvekkil şirketin zararda olduğunu, davacının ibraz ettiği belgelerde belirtilen işlerden dolayı zarara uğradığını, temlik eden dava dışı ...'un davalılardan İliya ... Şirketinin çalışanı olduğunu, yerine getirdiği görevinden dolayı firmalar ile görüşmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava dışı alacağı temlik eden ... ile davalı İliya ... şirketi arasında 12.04.2016 tarihli protokol başlıklı belge düzenlendiği, söz konusu protokol başlıklı belgenin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (TBK) 620. maddesinde düzenlenen adi ortaklık sözleşmesi niteliğinde olduğu, sözleşmenin (7.) maddesinde pay oranlarının açıkça belirlendiği ve projelerden elde edilecek brüt kârdan bahsedildiği, bilirkişi incelemesi sonucu dava dışı ...'un sigortalı olarak davalı şirkette çalıştığı yıllarda davalı şirketin zarar ettiği ve bu kapsamda da dava dışı ...'un adi ortaklık sözleşmesi yani protokole dayalı olarak devri yapılacak bir alacağının bulunmadığı, davacının alacağını usulüne uygun ve yasal delillerle ispatlayamadığı gerekçesiyle; davalılar ... ve ... Züccaciye şirketi yönünden davanın pasif husumet yokluğundan reddine, davalı İlia ... şirketi yönünden davanın reddine karar verilmiş; karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalılardan ... şirketi Yönetim Kurulu Başkanı olan diğer davalı ... ile dava dışı ... arasında 12.04.2016 tarihinde düzenlenen protokolde; dava dışı ...'un davalı ... şirketinde asgari ücretten sigortalı çalışan olarak gösterileceği, projelerde hem üretici hem de alıcı firma görüşmelerinde taraflar beraber hareket edeceği ve her türlü proje onayının beraber verileceği, projelerden elde edilecek brüt kârdan %20 oranında Kurumlar Vergisi ile yapılan tüm kişisel ve finansal masraflar mahsup edildikten sonra kalan meblağın %50'şer oranda dava dışı ... ve ... arasında paylaşılacağı, nakdi paylaşım çek tahsilatlarından sonra yapılacağı, herhangi bir imalattan oluşabilecek sorunlarla ilgili olarak ortaya çıkabilecek olası reklamasyon tutarlarında her iki tarafın eşit oranda sorumlu olacağının belirlendiği, dolayısı ile temlike konu alacağın dayanağı olarak gösterilen adi ortaklık sözleşmesindeki dava dışı ...'un kar pâyı alacağına dair adi ortaklık sözleşmesinin taraflarının dava dışı ... ve ... şirketi olduğu, yine dava dışı ...'un celbedilen SGK kayıtlarında sözleşmenin faal olduğu zamanda ... şirketi bünyesinde sigortalı çalıştığının tespit edilmesi nedeniyle, her ne kadar protokolün dava dışı ... ile ... şirketi arasında yapıldığı görülüyor ise de, ... şirketinin ticaret sicildeki açılımının İlia ... Züccaciye Ticaret A.Ş olduğu, bu şirketin de davada taraf olarak gösterildiği, buna göre davalı İlia ... şirketinin protokol dönemindeki ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi raporu ile incelenmesi sonrası bu şirketin dava dışı ...'un sigortalı çalıştığı dönemde 937.619,48 TL zarar ettiğinin belirlendiği, bu nedenle davacının temlik sözleşmesine göre talep ettiği dava dışı ...'un kâr payı alacağının hesaplanamadığı, diğer davalılar ... ve ... şirketi yönünden davanın pasif husumet nedeniyle reddine karar verilmesinde de aykırılık görülmediği gerekçesiyle, istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş; karara karşı, davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; bilirkişi raporuna itirazları değerlendirerek ek rapor alınmadan karar verildiğini, bilirkişi kurulunun belirtilen dönemlerde dava dilekçesinde belirtilen firmalarla ticaret yapılıp yapılmadığı, yapılan işlemlerin dökümü, malların üretim maliyeti, üretim faturaları, üretim ile satış farkı (kâr- zarar) ve dava dışı ... ile irtibatının olup olmadığını belirlemesi ayrıca davada sunulan mail yazışmalarının tarihleri ve diğer belgelerle üretici ve ürün tedariki yapılan firmalarının mal alım satım tarihlerinin çakışıp çakışmadığını tespit etmeleri gerektiğini, dava dışı ...'un sadece üretimini yaptığı ürünlerin kârına ve zararına ortak olduğunu, çok büyük miktarda ticaret yapan, ithalat ve parakende satış faaliyetleri de bulunan ... ve ... şirketlerinin tüm faaliyetlerinin genel zararından dolayı dava dışı ...'un alacağını hesaplamadıklarını, sadece şirketin genel olarak zarar etmesi nedeniyle dava dışı ...'un zarardan sorumlu tutulmasının düşünülemeyeceğini, dava dışı ... ile ... arasındaki adi ortaklık sözleşmesinde şirketin genel zararı halinde dava dışı ...'un kâr talep edemeyeceğine dair bir madde bulunmadığını, dava konusu şirketin kâr ve zararının değil, dava dışı ... tarafından üretilen ortak ürünlerde kâr/zarar edilip edilmediğinin araştırılması gerektiğini, davalılar ... ve diğer davalı şirker ... yönünden husumet yokluğundan ret kararı verilmesinin hatalı olduğunu, her iki şirketin sahibinin davalı ... olup şirketler arasında bağlantı bulunduğunu, sunulan yazışmalar ve adi ortaklık sözleşmesi incelendiğinde dava dışı ...'un davaya konu proje ürünleri alıcı firmalara teslim ettiğini, ürün tedarik ettiren bazı firmaların ticareti inkar etmesinin böyle bir ticaret ilişkisi olmadığını göstermeyeceğini, davalıların defter ve kayıtlarında üretim yapan firmaların üretim faturaları ve bu ürünleri satın alan firmaların satın alma faturaları ve şirket hesabına yaptıkları ödemelerin incelenmesi ve buna göre rapor düzenlenmesi gerekirken buna riayet edilmediğini ileri sürerek; kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, adi ortaklık ilişkisinden kaynaklı kâr payının temlikinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir.
Temyiz olunan kararda belirtilen gerekçeye, dosya kapsamında bulunan 10.05.2019 tarihli belge ile dava dışı ...'un adi ortaklık kâr payı alacağını davacıya temlik etmesine, temlike konu 12.04.2016 tarihli protokolün dava dışı ... ile davalılardan ... şirketi arasında akdedilen adi ortaklık ilişkisinden kaynaklı protokol olmasına bu şekliyle sözleşmenin tarafları dava dışı ... ile davalılardan ... şirketi olduğundan diğer davalılar ... ve ... şirketi yönünden husumet yokluğundan ret kararı verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davacının dava dışı ...'tan temlik aldığı kâr payı alacağının bulunup bulunmadığı yönünden alınan bilirkişi raporunda davalı ... şirketinin protokol dönemindeki ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi sonucunda dava dışı ...'un sigortalı çalıştığı dönemde 937.619,48 TL zarar ettiğinin belirlendiğinin anlaşılmasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’un 370/1 maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,20.02.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.