"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/55 E., 2024/269 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Trabzon 3. Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/366 E., 2022/1043 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; 01.02.2016 tarihli ve 5 yıl süreli kira sözleşmesinin 01.02.2021 tarihinde yenilenerek devam ettiğini, 2020 yılı için 36.900,00 olan kira bedelinin 2021 yılı için 41.500,00 TL olduğunu, pandemi nedeniyle 01.04.2020-01.06.2020 tarihlerinde iş yerinin kapalı olduğunu, bu süreçte kira bedellerinin ödendiğini ancak geçici ifa güçlüğü nedeniyle davacının kira bedeli ödeme yükümlülüğü olmadığını, borcun ifası borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle kısmen imkansızlaşırsa borçlu borcunun sadece imkansızlaşan kısmından kurtulacağını, pandemi süresince kiralananın sözleşmede amaçlanan kullanıma elverişli bulundurulmadığını, pandemi nedeniyle tam olarak kullanılamayan taşınmazın ayıplı olarak nitelendirilmesi gerektiğini ileri sürerek; pandemi dönemi başlangıcı olan 11.03.2020 tarihinden dava açılış tarihine kadar kiralananın kapalı kaldığı günlerin karşılığı olan 205.000,00 TL fazla ödenen kira bedelinin faiziyle birlikte iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili; davacının kira bedellerini itirazsız olarak ödediğini, işlerinin bozulduğuna dair iddiasının gerçeği yansıtmadığını, aksine ev dekorasyon işi yapan davacının işlerinin pandemide daha da arttığını ve iki iş yeri daha açtığını, kiralananın ayıplı olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kiracının, kiralananın tahliyesi tarihine kadar işleyecek kira bedelinden sorumlu olduğu, kira bedelinin uyarlanmasına ilişkin hükmedilmiş ve kesinleşmiş bir mahkeme ilamı olmaksızın davacı kiracı tarafından sözleşmede kararlaştırılan kira bedelinin eksik ödenemeyeceği ve kendiliğinden kira bedelinden indirim de yapılamayacağı, davacı kiraya verene yapılan ödemelerin sebepsiz zenginleşme kapsamında sayılamayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; somut olayda kısmen ifa imkansızlığının bulunmadığı, davacının iddialarının uyarlama davasına konu olabileceği, davacının açtığı uyarlama davasının derdest bulunmasına, kira sözleşmesi sona ermediği (veya uyarlanmadığı) sürece kiracının sözleşmeye uygun ifa yükümlülüğünün bulunduğu, geçmişe yönelik uyarlama ve tenzil talebinin mümkün olmadığı ve davacının ödemeleri ihtirazi kayıtla yaptığına ilişkin bir iddiası olmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; kamu otoritesi kararları kapsamında bazı dönemlerde iş yerinin kapalı kaldığını, dışarı çıkma yasaklarıyla işletilemediğini, kiraya verenin kiralananı pandemi döneminde kullanıma elverişli bulunduramadığını, kiralananın kullanımını engelleyen durumlar halinde kiralananın ayıplı sayılması gerektiğini, kapalı dönemlere ilişkin ödenen kiraların davalı bakımından sebepsiz zenginleşme oluşturduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, kiralananın pandemi döneminde kapalı kaldığı günlere ilişkin ödenen kira bedelinin tespiti ile iadesi istemine ilişkindir.
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarının doğru şekilde belirlendiği, tarafları bağlayıcı kira sözleşmesi kapsamında sözleşme uyarınca ödenmesi gereken kira bedellerinden davacının sorumlu olduğu, ödenen kira bedelleri yönünden kesinleşen bir uyarlama kararı bulunmadığından iadesinin talep edilemeyeceği anlaşılmakla, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370/1 maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,12.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.