"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/137 E., 2022/561 K.
Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davacının davalıya ait “şırlan memba suyu tesislerini” 20.01.2002 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesi ile kiraladığını, borcu olmamasına rağmen davalı tarafından müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını ve maddi hata nedeniyle takibin kesinleştiğini, müvekkilinin depo ettikleri teminattan davalı tarafın 21.04.2008 tarihinde avukatlık ücreti ve ferileri dahil olmak üzere toplam 87.878,11 TL haksız ve kötü niyetli tahsilat yaptığını, kötü niyetli tahsilatın iade edilmemesi üzerine davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını ve takibin davalının itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davacı şirketin cebri icra yoluyla 06.04.2008 tarihinde kiralanandan tahliye edilmesinden sonra tesiste yer alan ve davalıya ait olan bir kısım demirbaşların kiralananda bulunamadığını, bazı demirbaşların hasarlı olduğunun anlaşılması üzerine mahkeme aracılığıyla yapılan tespit neticesinde eksik demirbaşların ve hasarın tespit edildiğini, yapılan inceleme sonucu davacıya iadesi gereken bir miktar tespit edilirse, takas ve mahsup yapılması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece verilen 28.02.2012 tarihli ve 2008/139 E. 2012/37 K. sayılı kararla; davalı tarafça yaptırılan değer tespitinde demirbaşların eksik ve hasarlı değerlerinin 147.600,00 TL, demirbaşların mevcut değerlerinin 274.500,00 TL olarak hesap edildiği, aradaki farkın 126.900,00 TL'ye tekabül ettiği, davacının talebinin ise bu miktarın altında kaldığı gerekçesiyle, takas nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 6. Hukuk Dairesinin 04.04.2013 tarihli ve 2012/10876 E, 2013/6195 K, sayılı ilamıyla; Mahkemece, davalı tarafça tek taraflı olarak yaptırılan tespit ve davacı kiracının itirazına uğrayan tespit raporu esas alınarak hüküm kurulduğu, öncelikle 20.01.2002 başlangıç tarihli ve 5 yıl süreli kira sözleşmesi ile davacı kiracıya teslim edilen demirbaş, makine, teçhizat tam ve eksiksiz olarak tespit edilip kira sözleşmesinin 11. maddesindeki düzenleme dikkate alınarak kiralananın tahliyesinden sonra bu demirbaş, makine ve teçhizatın davalı kiraya verene iade edilip edilmediğinin belirlenmesi, iade edilmeyenler olduğunun tespiti halinde, var olanların hasarlı olup olmadığının belirlenmesi, hasarlı olanlar varsa, hasarlı ve hasarsız değerlerinin uzman bilirkişi veya bilirkişiler aracılığıyla tespit edilmesi, bu hususta taraflara tüm delillerini ibraz için imkan tanınması, gerektiğinde mahallinde keşif yapılması ve hasıl olacak sonuca göre davalının takas yapılacak bir alacağının bulunması halinde bu miktarın infazda tereddüt yaratmayacak kesin ve net bir rakam olarak belirlenip hüküm fıkrasında gösterilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ve muğlak ifadelerle hüküm verilmesinin doğru olmadığından bahisle karar bozulmuştur.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 23.10.2014 tarihli ve 2013/256 E., 2014/595 K. sayılı kararla; davanın kısmen kabulü ile icra takibinin 43.517,38 TL asıl alacak, 1.631,90 TL faiz üzerinden devamına, davalının demirbaş hasarını ispatlayamaması nedeniyle takas ve mahsup talebinin reddine karara karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 6. Hukuk Dairesinin 15.06.2015 tarihli ve 2015/2505 E, 2015/5933 K, sayılı ilamıyla; davalının açtığı tahliye davası sonucu 28.12.2007 günlü mahkeme ilamı ile dava konusu taşınmazın kira sözleşmesinde kiracıya bırakılan demirbaşlar baki kalmak ve kalan kısmın kiracı tarafından boşaltılmak suretiyle kira sözleşmesi ve ek sözleşmeleri ile demirbaş sözleşmelerindeki kararlaştırılan hükümler çerçevesinde boş olarak kiraya verene teslimine karar verildiği, kararın icrası için başlatılan icra takibi ile dava konusu tesisin 06.04.2008 tarihinde tahliyesinin sağlandığı, tahliye sırasında kiraya veren vekilinin demirbaş listesi ibraz ederek bu liste dışındaki mahcuzların tahliyesini talep ettiği, icra memuru tarafından anılan demirbaş listesinde bulunan ve bulunmayan eşyalar ile hali hazır durumları belirlenerek demirbaş listesi haricinde bulunan tüm eşyaların kiracı şirket yetkilisine teslim edildiği, bu kez kiraya veren Belediyece 25.04.2008 tarihinde tespit dosyası ile eksik demirbaşlar ve hasarlı demirbaşlar tespit ettirilip tespit bilirkişi raporunda 147.600,00 TL hasar bedeli ile demirbaşların mevcut halinin 274.500,00 TL olarak hesap edildiği kiracı şirketin bilirkişi raporuna karşı verdiği dilekçe ile bazı demirbaşların talep edildiğinde teslim edileceğini bazı demirbaşlar için belirlenen bedelin fahiş olduğunu belirterek itiraz ettiği, itiraza uğrayan tespit bilirkişi raporu hükme esas alınamaz ise de Mahkemece mahallinde keşfin imkansız olduğu durumlarda delil tespiti bilirkişisinden farklı bir bilirkişi aracılığıyla demirbaşlara ilişkin yeni bir rapor alınabileceği, davalının davacı kiracıya teslim edilen demirbaşlara ait listeyi Mahkemeye ibraz ettiği, anılan demirbaşların eksiksiz ve hasarsız olarak kiraya verene teslim edildiğini ispat yükü üzerinde olan davacı kiracının demirbaşların eksiksiz ve hasarsız olarak teslim edildiğini ispatlayamadığı, bu durumda Mahkemece tespit dosyası ile 06.04.2008 tarihli tahliye tutanağı dikkate alınarak konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla eksik ve hasarlı tespit edilen demirbaş bedeli belirlendikten sonra takas ve mahsup yapılmak suretiyle karar verilmesi gerektiğinden bahisle karar bozulmuştur.
C. Üçüncü Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 06.06.2017 tarihli ve 2015/523 E., 2017/159 K. sayılı kararla; davacının davalıdan 45.149,28 TL, davalının ise davacıdan 147.600,00 TL alacaklı olduğu, davalının takas mahsup talebi nedeniyle davacının herhangi bir alacağı kalmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece verilen 20.10.2021 tarihli ve 2021/5615 E., 2021/10439 K. sayılı ilamla; davacının sair temyiz itirazlarının reddedilerek, delil tespiti sırasında alınan bilirkişi raporunda tahliye sırasında teslim edilmeyen eksik makineler ile hasarlı teslim olunan mevcut makinelerin değerlerinin; imal yılları, hâli hazır durumları ve piyasa şartları incelenerek bulunduğu, mevcut makine gruplarının da ekonomik ve teknolojik ömürlerini doldurduğundan ancak yoğun bakım sonrası çalıştırılmalarının mümkün olabileceğinin belirtildiği, buna göre Mahkemece; bilirkişinin görüşüne yeniden başvurularak mevcut olmadığı tespit edilen demirbaşların imal tarihi itibariyle (imal tarihi tespit edilemediği takdirde kira sözleşmesinin başlangıç tarihi itibariyle ekonomik ve teknolojik ömürlerini doldurup doldurmadıkları) ekonomik ve teknolojik ömürlerini doldurmayanların değeri belirlenerek bu değerden tahliye tarihinde kadarki yıpranma payı da düşülmek suretiyle belirlenecek değerin; mevcut olduğu tespit edilen demirbaşlarda ise hor kullanım ve olağan kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasar ayrımı yapıldıktan sonra hor kullanıldığı tespit edilen demirbaşların değeri belirlenerek kullanım süresi ile orantılı olarak tespit edilen yıpranma payının düşülmesi suretiyle belirlenecek değerin hesaplamaya dahil edilmesi, mevcut olan ancak hasar gördüğü tespit edilen demirbaşların 30.04.2008 tarihli bilirkişi raporunda belirtildiği üzere ekonomik ve teknolojik ömürlerini doldurmuş olanlarının bu hesaplamaya dahil edilmemesi ve böylece gerçek zarara göre bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle karar bozulmuştur.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; makine mühendisi bilirkişilerce düzenlenen 20.10.2022 tarihli raporda; mevcut olmayan ve mevcut olup sağlam olan ve/veya eksik olan tüm makine ve ekipmanların teknolojik ve ekonomik ömürlerini tamamladıkları, bu sebeple makine ve ekipmanların hurda kabul edilebileceğinin, Nazilli Belediyesi tarafından bir kısım makine ve ekipmanların 40.000,00 TL bedel ile hurda olarak satıldığının belirtildiğinin, bozma ilamına göre ilk bilirkişi raporunda sınıflandırması A, B ve C şeklinde yapılmış olan tüm makine ve ekipmanların teknolojik ve ekonomik ömürlerini doldurduklarının bildirildiği, ekonomik değeri olmadığından davalının takas talebinin reddi gerektiği, Belediyenin davacıdan tahsil edebileceği tutarın 44.360,73 TL olduğu ancak 87.878,11 TL tahsil edildiği, aradaki farkın 43.517,38 TL olup faizinin 1.631,90 TL hesaplandığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile davalının itirazının 43.517,38 TL asıl alacak ve 1.631,90 TL takip tarihine kadar işlemiş faiz üzerinden iptaline, takibin bu miktarlar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalının takas mahsup taleplerinin reddine, tarafların icra inkar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; bilirkişi raporuna itirazlarının dikkate alınmadığını, amortisman süreleri ve oranları nazara alınarak kullanılabilirlik süresinin tam olarak hesaplanması gerektiğini ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, alacağın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
04.02.1959 tarihli ve 13/5 ile 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararları
3. Değerlendirme
Mahkemece uyulan bozma ilamında gösterilen şekilde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda, yine o ilamda belirtilen hukuki esaslar gereğince karar verildiği, bozma ilamlarının kapsamı dışında kalarak kesinleşen ve usuli kazanılmış hak durumunu oluşturan kısımlar hakkında yeniden inceleme yapılamayacağı, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harçlarının temyiz edene yükletilmesine,
1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesi gereğince karar karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
04.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.