"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1060 E., 2023/1590 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : .... Asliye Hukuk(Tüketici) Mahkemesi
SAYISI : 2022/86 E., 2023/79 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince; davanın davalı gerçek kişiler yönünden husumetten reddine, davalı şirket yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin, davalı yüklenici şirketin yetkilisi A.A. ile 06.09.2018 tarihli Taşınmaz Satış Vaadi sözleşmesini imzaladığını, bu sözleşmeye göre davalı Şirketin Ordu ili Ünye ilçesi ... mah. 1272 ada 13 parselde kain taşınmazda 06.09.2017 tarihli ve 11452 yevmiye numaralı kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince kendi üzerine düşecek dairelerden, "..." isimli Blok'5. yer alan Kat 11 ve 12 nolu bağımsız bölümlerin müvekkiline 810.000,00 TL bedelle satımı konusunda anlaşma yapıldığını, müvekkilinin sözkonusu taşınmazlar için 800.050,00 TL ödeme yaptığını, kalan son 10.000,00 TL'nın taşınmaz devredilirken ödenmesi konusunda anlaşma yapıldığını, taraflar arasında akdedilen 10.02.2019 tarihli ek protokol ile davalı şirket yetkilisi ile müvekkiline satılan dairelerin revize edilmesi konusunda anlaşma yapıldığını ve 12 nolu bağımsız bölüm yerine 6 numaralı bağımsız bölüm ile değiştirilmesi konusunda değişiklik yapıldığını, söz konusu protokolde müvekkilinin ödemelerinin de belirtildiğini, davalılar ... ve ...'ın taşınmazın arsa sahipleri olduklarını, davalılar ile dava dışı A.A. arasında .... Noterliğince düzenlenen 06.09.2017 tarihli ve 11452 yevmiye numaralı kat karşılığı inşaat sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşmeye göre taşınmaz üzerinde yapılacak bağımsız bölümlerin bir kısmının davalı şirkete devredileceğinin, şirket yetkilisi A.A.'nın ise kendi adına kayıt olan taşınmazlardan dava konusu taşınmazları müvekkiline devredeceği konusunda taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ikame ettiğini, daha sonra şirket yetkilisi A.A.'nın kendi şirket payını 22.05.2019 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi ilanı ile akrabası olan N.A.'ya devrettiğini, davalı arsa sahipleri ile yeni şirket yetkilisi tarafından .... Noterliği'nin 9941 yevmiye numaralı tadil sözleşmesi adı altında eski arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesini revize ettiklerini, müvekkilinin adına kayıt edilmesi gereken 11 ve 12 numaralı dairelerin arsa sahipleri tarafından üçüncü kişilere, üçüncü kişilerin de başka kişilere devrettiklerini, ek protokol de 12 nolu daire yerine verilecek 6 nolu dairenin üçüncü kişilere devredildiğini, dava konusu inşaatın tamamlandığını ve herhangi bir tapu iptal tescil davası veyahut kat karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye doğru feshine ilişkin herhangi bir dava ikame edilmediğini, Ünye Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/30 D.İş sayılı tespit dosyası ile arsa sahiplerinin davalı şirket yetkilisine dava konusu inşaatın tamamlanıp tamamlanmadığı hususunda tespit davası ikame edildiğini ve inşaatın tamamlandığının ortaya çıktığını, müvekkili ve şirket yetkilisi A.A. ile yapılan sözleşmeleri ortadan kaldırmak amacıyla muvazaalı bir işlem yapıldığını, ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, öncelikle 11 ve 12. nolu dairelerin güncel rayiç bedelinin hesaplanarak davalılardan tahsilini talebinin kabul edilmemesi halinde davalılar ... ve ... yönünden sebepsiz zenginleşme hükümlerince hesaplanacak tazminatın, davalı şirket yönünden sözleşmeden kaynaklanan zararın, müvekkilinin ödemiş olduğu bedeller ile ödeme tarihlerinden itibaren Tefe Tüfe oranında uygulanacak faiz ile hesaplanarak şimdilik 1.000,00 TL'sının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı arsa sahipleri ... ve ... vekili; müvekkillerinin diğer davalı şirket ile 06.09.2017 tarihinde .... Noterliğinde 11452 yevmiye numaralı taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesini imzaladıklarını, bu sözleşmede müvekkillerine arsa payı karşılığında 9 adet bağımsız bölümün verileceğinin kararlaştırıldığını, daha sonra düzenlenen imar revizyonu sonrası arsada kat artışı olduğundan yine davalı şiret ile 18.07.2019 tarihinde 9941 yevmiye numaralı bir önceki sözleşmemeye ek sözleşme ve tadil sözleşmesinin taraflar arasında yapıldığını, yapının kat sayısı arttığından bahisle böyle bir sözleşme yapıldığını, bu sözleşmede ilk sözleşmenin aksine arsa sahibi olan müvekkillerine 14 adet bağımsız bölüm verileceğini kalan 22 adet bağımsız bölümün müteahhit firmaya verileceğinin hüküm altına alındığını, iki sözleşmede de davacının aldığını iddia ettiği bağımsız bölümlerin davalı şirketin olacağının kararlaştırıldığını, müvekkilinin konut yapımının firma tarafından yarım bırakılmasıyla yeteri kadar mağdur olup Ünye Sulh Hukuk Mahkemesinde bu durumu tespit davası konusu haline getirdiğini, davacı ile A.A. arasında yapılan satım vaadi sözleşmesinin taraflarını bağladığını, müvekkillerinin bu sözleşmenin tarafı olmadığını, savunarak, davanın reddini istemiştir.
2. Davalı şirket davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı şirket ile diğer davalılar arasında .... Noterliğinde 06.09.2017 tarih ve 11452 yevmiye numaralı kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığı, bu bağlamda Ünye İlçesi ... Mahallesi 1272 ada 13 nolu parselde inşaa edilecek yapılardan ... Blok, 5. Kat, 6 ve 12 nolu dairelerin (ve diğer bir kısım dairelerin) davalı şirkete devredileceğinin kararlaştırıldığı, yine davacı ile davalı şirket arasında 08.09.2018 tarihli harici yazılı taşınmaz satış vaadi sözleşmesi imzalandığı ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile davalı şirkete devredilmesi kararlaştırılan dairelerin davacıya satılmasının vaadi hususunda anlaşıldığı, bu yazılı sözleşmenin niteliği gereği 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nda (6098 sayılı Kanun) belirtilen alacağın devri sözleşmesi olup niteliği itibarıyla geçerli olduğu, bu bağlamda sözleşmeyi imzalayan davacının sözleşmeye istinaden davalı şirketin tüm sorumluluklarını yerine getirmesi kaydı ile, arsa sahipleri davalılardan sözleşmenin ifasını talep edebileceği, ancak dava konusu bağımsız bölümlerin dava açılmadan önce dava dışı üçüncü kişilere devredildiği ve davacı vekilinin bağımsız bölümlerin rayiç değerini istediği, davacının sözleşmenin tarafı davalı şirketten dairelerin rayiç bedelini talep edebileceği, ancak sözleşmenin tarafı olmayan arsa sahipleri davalılardan rayiç bedel talebinde ve verilenlerin iadesi talebinde bulunamayacağı gerekçesiyle; davanın davalı şirket yönünden kısmen kabulüne, diğer davalılar yönünden iadesi pasif husumetten yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; davanın arsa sahipleri yönünden de kabulü gerektiğini, Mahkeme gerekçesinde, arsa sahiplerinin ifaya zorlanabilmesi için davalı şirketin tüm edimlerini yerine getirmesi gerektiği şeklinde hüküm kurulduğunu, ancak dosya kapsamında davalı şirketin tüm edimlerini yerine getirip getirmediği hususunda araştırma yapılmadığını, ayrıca davalı tarafın bu yönde herhangi bir itirazının da olmadığını, dava konusu taşınmazların tamamen yapıldığının keşif ve tüm dosya kapsamı ile sabit olduğunu, müvekkilinin ödemiş olduğu paralar ile yapılan daireleri ise arsa sahipleri tarafından üçüncü kişilere satıldığını, ortada eksik iş mevcut ise, müvekkilinin hissesine düşen eksik iş miktarının hesaplanarak depo ettirildikten sonra veya alacak kalemlerinden mahsup edilerek karar verilmesi gerektiğini, davalıların, müvekkilinin ödemiş olduğu paralar sayesinde tamamlanan inşaat yönünden sebepsiz zenginleştiklerini ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı ile davalı yüklenici şirket arasında yapılan satış sözleşmesinde ve ek protokolde davalı arsa sahipleri taraf olmadığı gibi arsa sahiplerinin sorumluluğu yüklendiğine dair delil de ibraz edilmediği, bu durumda; ödenen bedelin davacıya geri ödenmesine yönelik zarardan sözleşmenin tarafı sorumlu olacağından arsa sahiplerine husumet yöneltilemeyeceği; Mahkemece, taşınmazın rayiç bedelinin tahsiline yönelik talep yönünden ve ayrıca davalı arsa sahiplerine karşı ödenen bedellerin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalı arsa sahiplerinden iadesine yönelik taleplere ilişkin olarak arsa sahipleri hakkında açılan davanın husumet dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiş olmasında herhangi bir isabetsizliğin bulunmadığı gerekçesiyle, başvurunun reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı ile davalı yüklenici şirket arasında yapılan taşınmaz satım sözleşmesine konu dairelerin üçüncü kişilere satılması nedeniyle, bu dairelerin bedelinin davalı yükleniciden sözleşme hükümlerine göre, davalı arsa sahiplerinden ise sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Kanun'un 183 ve devamı maddeleri.
3. Değerlendirme
Temyize konu kararda belirtilen gerekçeye davacı ile davalı şirket arasında yapılan sözleşmenin 6098 sayılı Kanun'un 183 vd. maddeleri uyarınca alacağın devri niteliğinde olmasına, davacı ile yüklenici arasında imzalanan sözleşmede davalı arsa sahiplerinin taraf olmamasına bu durumda davacının yalnızca sözleşmenin tarafı olmayan arsa sahiplerine husumet yöneltilemeyecek olmasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.12.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.