Logo

3. Hukuk Dairesi2024/170 E. 2024/4316 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekalet görevi kapsamında taşınmaz satışı sonrasında vekilin fazla ödeme yaptığı iddiasıyla açılan alacak davası ile vekilin eksik ödeme yaptığı iddiasına dayalı karşı dava.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazı alan vakfın karar defteri ve tapudaki resmi senette belirtilen satış bedelinin, davacının davalıya ödediğini iddia ettiğinden düşük olması ve davacının taşınmazda hissesi bulunmayıp vekaleten ödemekle yükümlü olması gözetilerek, asıl davanın reddine ve karşı davanın miktar itibariyle temyiz edilemez olmasına rağmen esasının kabulüne karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/342 E., 2023/3182 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Beykoz 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/136 E., 2022/521 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı/karşı davacı vekilinin başvurusunun kabulüyle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı/karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı/karşı davalı vekili; müvekkilinin İstanbul ili, Beykoz İlçesi, ... Mahallesi 861 ada 6 nolu parselde kayıtlı arsanın 1/2 hissesini 27.01.2016 tarihinde davalı adına vekaleten dava dışı ... Hizmet Vakfına satış ve devir işlemini gerçekleştiği, dava konusu taşınmazın satış değerinin 525.000,00 TL olduğunu, ancak davalıya 1.100.000,00 TL ödeme yaptığını ve fazladan ödenen 575.000,00 TL'nin davalıdan iadesinin istendiğini ancak çabalarının sonuçsuz kaldığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile fazla ödenen 575.000,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek en yüksek faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP VE KARŞI DAVA

Davalı/karşı davacı vekili; müvekkilinin dava konusu parseldeki hissesinin ve iki katlı evinin satışı için davacı/karşı davalıya 27.01.2016 tarihinde vekaletname verdiğini, taşınmazın aynı gün satıldığını, bu satış için vakıftan vergi ve masraflar düşüldükten sonra müvekkili adına 1.053.400,00 TL'nin bloke çekle tahsil edildiğini ancak tahsil edilen bedelin tamamının müvekkiline ödenmesi gerekirken 27.01.2016 tarihli banka havalesi ile 1.003.400,00 TL'nin müvekkiline ödendiğini, müvekkilinin karşı davalıdan 50.000,00 TL alacağı kaldığını belirterek davanın reddine, 50.000,00 TL alacağın tahsil tarihi olan 27.01.2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davacı/karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; asıl dava yönünden davanın kısmen kabulü ile 488.961,88 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin 86.038,12 TL yönünden davanın reddine, karşı dava yönünden ise davacının davasının reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı/karşı davalı vekili; alacağın eksik hesaplandığını ve davanın kısmen reddedilmesinin asıl dava ile karşı davada verilen kararlar arasında çelişki oluşmasına neden olduğunu belirterek kararın kaldırılması istenmiştir.

2. Davalı/karşı davacı vekili; müvekkiline paranın gönderilme tarihinin 27.01.2016 olduğunu, davanın açılma tarihinin 20.02.2018 olduğunu, davacının 575.000,00 TL gibi yüksek miktarlı parayı yanlış gönderdiğini bu kadar geç fark edemeyeceğini, gerçekte fazla gönderilen bir para olmadığını, davacının bu davayı haksız olarak açtığını, davanın zamanaşımı yönünden de reddi gerektiğini, müvekkilinin 50.000,00 TL alacağı kaldığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını istenmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı/karşı davacının istinaf başvurusununu kabulüyle Mahkeme kararının kaldırılarak asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile 50.000,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı/karşı davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı/karşı davalı vekili; davalı ... hesabına 1.003.400,00 TL aktarıldığının banka dekontları ile ispat edildiğini, eksik yatan 46.600,00 TL'nin davalının satılan taşınmaz üzerindeki tek katlı binasının vergi borcu için onun talimatı ile alıcı tarafından mahsup edilerek müvekkile bu şekilde eksik ödendiğini, bu paranın davalı ... adına vakıf tarafından satıştan önce vergi dairesine ödendiğini, sonra da taşınmazın satış bedeli olan 1.100.000,00 TL'den mahsup edilerek müvekkiline 1.053.000,400 TL ödeme yapıldığını, tahsil edilen paradan davalıya fazladan 575.000,00 TL aktardığı için, diğer hissedar Fatma'nın payına düşen kısmı eksik göndermek zorunda kaldığını, buna bağlı olarak hakkında vekalet sözleşmesinden kaynaklanan eksik ödenen bedelin tahsili için alacak davası açıldığını ve davalıya fazladan ödeme yapıldığının sabit olduğunu savunarak kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, vekalet görevi sebebiyle vekilin fazla ödemede bulunulduğu iddiasına dayalı alacak ve vekilin eksik ödemede bulunduğu iddiasına dayalı alacak istemlerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 201 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Karşı dava bakımından temyiz itirazlarının incelenmesinde; miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir. Dosya içeriğine göre kabul edilen ve davacı/karşı davalının temyizine konu edilen toplam miktar 50.000,00 TL olup, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL'nin altında kalmaktadır.

2. Asıl dava bakımından temyiz itirazlarının incelenmesinde; kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, özellikle taşınmazları alan vakfın karar defterinde 861 ada 6 parselin 1.050.000,00 TL karşılığı satın alındığının ve tapudaki resmi senede göre taşınmazın toplam devir bedelinin 1.050.000,00 TL olduğunun ve davacının taşınmazda hissesi olmayıp vekil olarak hareket ettiğinden kendisine vekaleten ödenen bedeli hissedarlara ödemekle yükümlü olduğunun anlaşılmasına göre davacı/karşı davalının temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

(1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı/karşı davalı vekilinin karşı davaya yönelik temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

(2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl dava bakımından Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

Fazla alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

16.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.