"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/659 E., 2023/405 K.
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalılardan ... vekili, Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. vekili, Başkent Elektrik Dağıtım A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili; Modern Çarşı binasında çıkan yangında müvekkillerine ait çarşı içinde bulunan 131 ve 132 nolu iş yerlerinin zarar gördüğünü, şirketin ticari kayıtlarının yandığını, yangının hemen sonrasında Ankara 20. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/311 D. İş sayılı dosyasıyla tespit ve bilirkişi incelemesi yapıldığını, davalı BEDAŞ'ın elektrik kesintileriyle ilgili olarak çarşı esnafını önceden uyarmadığının tespit edildiğini, davalılardan BEDAŞ'ın %20, bina maliki İl Özel İdaresinin %20, kiracıların %20, yangına sebep olan dükkan kiracısının %40 oranında kusurlu bulunduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkili şirket için şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın 24.12.2003 tarihinden itibaren, şirketin ortakları olan müvekkilleri ... ve ... için 15.000,00'er TL olmak üzere toplam 30.000,00 TL manevi tazminatın 24.12.2003 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, maddi zarara ilişkin talebini 23.11.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile 39.468,05 TL'ye yükseltmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı İl Özel İdaresi vekili; yangının çıkmasında müvekkiline yüklenebilecek bir kusurun bulunmadığını savunarak; davanın reddini istemiş, beyan dilekçesinde, dava konusu yerin Büyükşehir Belediyesine satıldığını, bu nedenle dahili davalı olarak malik Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı'na gerekli ihbarın yapılması gerektiğini bildirmiştir.
2. Davalı BEDAŞ vekili; kusur oranını kabul etmediklerini, raporu tek bilirkişinin hazırladığını, yangının 67 numaralı dükkanın kiracısının jenaratöründen kaynaklandığını, yangının çıkış nedeni nazara alındığında müvekkiline yüklenebilecek bir kusurun bulunmadığını savunarak; davanın reddini istemiştir.
3. Davalı ...; ... Çarşının 66-67 numaralı işyerinde faaliyet gösteren şirkette işçi olarak çalışmaktayken 24.12.2003 günü işyerine geldiğinde elektriklerin kesik olduğunu, jenaratörü çalıştırmak istediğini, birden alevler içinde kaldığını, davaya konu adreste haftanın üç dört günü elektrik kesintisinin yaşandığını, işvereninin talimatıyla jenaratörü çalıştırmak zorunda kaldığını, jenaratörün bakımının düzenli olarak yapıldığını, çarşıda bulunan iş yeri sahiplerinin elektrik tesisatının güçlendirilmesi için İl Özel İdaresine başvurduklarını ancak sonuç alamadıklarını, işyeri sahiplerinin çarşı yönetimine başvurarak ortak jenaratör alınmasına yönelik taleplerinin de sonuçsuz kaldığını, yangının çıkmasında bir çok kişinin kusurunun bulunduğunu, yangından dolayı telafisi imkansız maddi ve manevi kayıplara uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
4. Davalı ...; davaya cevap vermemiştir.
5. İhbar olunan Büyükşehir Belediyesi vekili, taşınmazın 2004 yılında Kamulaştırma Kanunu hükümleri çerçevesinde kamulaştırılmasına karar verildiğini, 13.12.2004 tarihinde taşınmazın tutanak ile teslim edildiğini, açılan tazminat davalarının muhatabının müvekkili olamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 25.10.2013 tarihli ve 2004/577 E., 2013/524 K. sayılı kararıyla; davacılardan ... ve ...'in açtığı manevi tazminat davasının reddine, davalı BEDAŞ hakkında açılan davanın reddine, diğer davalılar yönünden açılan davanın kısmen kabulü ile 31.574,44 TL'nin 24.12.2003 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar Ankara İl Özel İdaresi, İbrahim ve Metin'den müştereken ve müteselsilen tahsiline karar vermiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalılardan Ankara Valiliği İl Özel İdaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2. Dairenin 19.11.2015 tarihli ve 2014/20987 E., 2015/18483 K. sayılı ilamıyla; "..Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı ... Valiliği İl Özel İdaresi vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmeyerek reddedilmiştir.
(...)
Tüm bu bilgiler ışığında somut olay irdelendiğinde; yangınla ilgili olarak açılan ceza davasında hükme esas alınan bilirkişi raporunda, ... Çarşının, Ankara'nın merkezinde önemli bir iş yeri olmasına rağmen düzenli elektrik alamadığı, yangın öncesinde sık sık gündüz saatlerinde herhangi bir gerekçe gösterilmeden elektrik kesintileri yapıldığı, elektrik dağıtım şirketlerinin, abonelerine kaliteli ve sürekli elektrik enerjisi sağlamakla yükümlü olduğu, davalı ... şirketinin, görevinin gereğini yerine getirmediği ve kusurlu olduğu rapor edilmiştir.
(....)
Hal böyle olunca mahkemece; davaya konu yangınla ilgili ceza yargılaması sırasında alınan bilirkişi raporları, emsal nitelikteki kesinleşmiş kararlardaki raporlar birlikte değerlendirmek suretiyle davalı ... şirketinin sorumluluğu cihetine gidilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı gerekçelerle davalı Bedaş yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
(....)
Kusur oranlarına ilişkin olarak eldeki dosyada alınan bilirkişi raporu ile ceza yargılaması sırasında hükme esas alınan rapor arasında çelişkiler olduğu açıktır.
O halde mahkemece; raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için konusunda uzman bilirkişi kurulundan, raporlar arasındaki çelişkileri giderecek şekilde denetime elverişli rapor alınarak, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, ceza dosyasındaki ve emsal kesinleşmiş dosyalardaki ve eldeki davada alınan önceki iki dosya ile çelişkili olan rapor doğrultusunda yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir." gerekçesiyle, karar bozulmuştur.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 04.12.2008 tarihli ve 2018/205 E., 2018/627 K. sayılı kararla; davacı vekilinin, verilen kesin süre içerisinde bilirkişi ücreti olan gider avansını yatırmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddi kararına karşı, süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 22.02.2021 tarihli ve 2020/11537 E., 2021/1782 K. sayılı ilamıyla; "...Bu itibarla; bilirkişiye yönelik giderin taraflarca yatırılmaması halinde, usul yasasındaki düzenleme gereğince bu delile özgü olmak üzere masraflarının suç üstü ödeneğinden karşılanarak temini yoluna gidilebileceği gözetilerek, toplanan deliller çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir." gerekçesiyle, karar bozulmuştur.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bilirkişi raporu ve ıslah talebi doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile 39.468,05 TL maddi tazminatın 24.12.2003 tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, davacılar Saim ve Osman'ın açtıkları manevi tazminat davasının reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılardan ... vekili, Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. vekili, Başkent Elektrik Dağıtım A.Ş. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı ... vekili; yangının işçinin kusurlu davranışı sonucu çıktığını, müvekkile yüklenecek kusurun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı .... vekili: atfedilecek kusurun bulunmadığını, illiyet bağının kesildiğini, davalılar yönünden hükmedilen manevi tazminatın vekalet ücretinin BEDAŞ (TEDAŞ) olarak belirtilmesinin usule aykırı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
3. Başkent Elektrik Dağıtım A.Ş. vekili; husumetin TEDAŞ'a düştüğünü, hükmün gerekçesinde BEDAŞ (TEDAŞ) denildiğini, BEDAŞ yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, bozma ilamına uyulmadığını, kazanılmış hakka aykırı davranıldığını, müvekkil şirketin kusur bulunmadığını, emsal kararlara aykırı karar verildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yangından kaynaklanan zararın tazmini istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 09.05.1960 tarihli ve 21/9 ve 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK
2.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 124 üncü maddesi
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere göre bozma ilamı gereğinin yerine getirildiği, kararın bozmaya uygun olduğu, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmadığının anlaşılmasına göre davalılardan Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. vekilinin sair, ... vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davacılar tarafından davanın elektrik dağıtım şirketi olarak BEDAŞ'a açıldığı, davalı BEDAŞ'ın Mahkemeye sunduğu 24.04.2009 havale tarihli dilekçesinde, davalı BEDAŞ ile TEDAŞ arasında 24.07.2006 tarihinde "işletme hakkı devir sözleşmesi" imzalandığı, 28.01.2009 tarihinde de şirketin özelleştirildiği, "işletme hakkı devir sözleşmesi"nin ilgili maddesi uyarınca davaların TEDAŞ tarafından takip edileceğini, bu nedenle aleyhlerine açılan davanın TEDAŞ tarafından takip edileceğinden taraf değişikliğine karar verilmesini talep ettiği, Mahkemenin 02.06.2009 tarihli celsesinde de davalı TEDAŞ vekilinin davayı, davalı BEDAŞ'ın yerine takip edeceklerini belirttiği ve duruşmaya katıldığı, sonraki aşamalarda davanın davalı TEDAŞ tarafından takip edildiği görülmüştür.
3. Bu durumda, davalı BEDAŞ'ın özelleştirildiği ancak tüzel kişiliğinin sona ermediği, dava dilekçesinde elektrik dağıtım şirketi olarak davalı sıfatıyla bulunan BEDAŞ'ın takip ettiği dosyanın TEDAŞ'a devredildiği, TEDAŞ'ın da davalı BEDAŞ'ın yerine davayı takip edeceklerini belirttiği ve aşamalarda da davanın TEDAŞ tarafından takip edildiği hususu gözetildiğinde temyizen incelenen kararda BEDAŞ'ın da sorumluluğuna gidilmek suretiyle tazminata hükmedilmesi yerinde görülmemiştir.
4. Diğer taraftan, hükmün 7 numaralı bendinde yer alan ve davalılar lehine hükmedilen 17.900,00 TL vekalet ücretine ilişkin olarak, BEDAŞ ve TEDAŞ 'ın ayrı tüzel kişilik olmaları nedeniyle "... (...)" şeklinde hüküm fıkrasında belirtilmesi infazda tereddüt oluşturulacağından yerinde görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
1. Davalılardan TEDAŞ vekilinin sair, ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE,
2. Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi gereğince davalı BEDAŞ yararına BOZULMASINA,
3. Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden BEDAŞ 'a iadesine, bakiye temyiz harcının ise temyiz eden davalı TEDAŞ'a yükletilmesine,
6100 sayılı Kanun'un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,19.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.