Logo

3. Hukuk Dairesi2024/295 E. 2024/935 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından davalılara emanet edilen altının bedeli karşılığı alacağın tahsili istemine ilişkin başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ve emanet bırakılan altının bedelinin ödenmemesi nedeniyle alacak davası.

Gerekçe ve Sonuç: Davalılardan birinin adi ortaklık çalışanı sıfatıyla emanet makbuzunu imzaladığı dönemde davalı şirket bünyesinde çalışmadığı, diğer davalının ise emanet makbuzunun düzenlendiği tarih itibariyle adi ortaklıktan ayrıldığını ispat edemediği, dolayısıyla icra takibine konu emanet makbuzundaki alacaktan davalı şirket ve ortaklarının sorumlu olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin asıl davanın husumetten reddine ve birleşen alacak davasının kabulüne ilişkin kararları onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Ticaret ) Mahkemesi

SAYISI : 2022/137 E., 2022/615 K.

Taraflar arasında birleştirilerek görülen itirazın iptaline ilişkin asıl dava ve alacak talebine ilişkin birleşen davadan dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak asıl davanın husumetten reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı/birleşen davada davacı vekili ve birleşen davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Asıl davada davacı vekili; davalı borçlular aleyhine Fethiye 2. İcra Müdürlüğünün 2014/4945 E. sayılı icra takip dosyası ile takip başlatıldığı, borçlunun itirazı üzerine icra takibinin durduğu, takibe konu alacak için düzenlenen emanet makbuzundan da anlaşılacağı gibi müvekkili tarafından 1.065,09 gr altın teslim edildiğini, bu altının emanet makbuzunda yazıldığı üzere 85,00 TL'den paraya çevrilerek 90.532,00 TL olarak makbuza yazıldığını, düzenlenen makbuzun müvekkili ve davalı şirket çalışanı davalı ...tarafından imzalanarak bir suretinin müvekkiline teslim edildiğini, teslim makbuzunu imzalayan davalı ...'nın diğer davalıların yanında sigortalı olarak çalıştığını, makbuza konu paranın davalılara teslim edildiğini, bu konuda tanzim edilmiş mal teslim fişinin fotokopisini sunduklarını belirterek davalı tarafından Fethiye 2. İcra Müdürlüğünün 2014/4945 E. sayılı icra takibine vaki itirazın iptaline, takibin devamına, inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Birleşen davada davacı vekili; asıl davada bildirdiği sebeplerle makbuzlardaki imzası bulunan kişilerin şirket çalışanları olduğunu, makbuza konu olan paranın davalılara teslim edildiğini, davalılardan müştereken ve müteselsilen davaya konu 90.532,00 TL alacağın makbuz tarihi olan 17.06.2014 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline, aynı konuda açılmış ve halen derdest Fethiye 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/27 E. sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Asıl davada davalı ...; kendisinin diğer davalı ...'ın işyerinde sigortalı çalıştığını, daha sonra işten ayrıldığını, davacı ... adına düzenleşmiş olan makbuzun tarafından imzalandığını, davacının işyerinde mevcut olan altınlarının TL'ye çevirme işleminin tarafınca yapıldığını, bu makbuzu ... isimli işyeri adına düzenleyip verdiğini, işyerinde çalışan tüm arkadaşlarının aynı şekilde işlem yaptığını, tüm menfaat ve sorumluluğun işyeri sahibine ait olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Asıl davada davalılar ... ve ... Kuyum. Teks. İnş. Emlak Elekt. Tur. Tic. Ltd. Şti. vekili; davanın usulden reddi gerektiğini, ...nın şirketin sigortalı çalışanı veya ... ve ... Ltd. Şti.nin adi şirketin ortaklarından olmadığından yanlış hasıma yöneltildiğini, öncelikle davanın husumet nedeniyle usulden reddi gerektiğini, davanın esasına ilişkin olarak paranın adi ortaklığın sigortalı çalışanı ...ya teslim ettiğini ortaya koyduğunu, müvekkilleri tarafından teslim alınan para olmadığını, müvekkilinin parayı teslim aldığına dair imzasının olmadığını savunarak müvekkilleri açısından davanın reddini istemiştir.

3. Birleşen davada davalı ... vekili; davacının davasına dayanak yaptığı makbuzun üst kısmında yer alan ... Giyim&Sarrafiye adi ortaklık olduğunu, ortakları ..., ... ve ... olduğunu, müvekkilinin söz konusu adi ortaklıkta belirtilen tarihlerde ortak olmadığını, imzalamış olduğu belge olmadığını, yanlış hasıma davanın yöneltildiğini, müvekkili tarafından davacıdan teslim alınan bir para bulunmadığını, davacının bir taraftan parayı adi şirket adına ...ya teslim ettiğini beyan ederken, bir yandan kötüniyetli olarak müvekkili aleyhine davayı açtığını, adi şirket ortağı olmadığı için ortaklık adına işlem yapmadığını, davacı tarafından tanık deliline dayanılmamasına rağmen söz konusu olguların ispatının senetle yapılması zorunluluğuna aykırı olarak tensip zaptında tanık bildirilmesi için süre verildiğini, tanık dinletilmesi hususunda muvafakatinin olmadığını, davacı tarafından da tanık deliline dayanılmadığını savunarak öncelikle davanın husumetten reddine, ayrıca söz konusu adi ortaklıkta müvekkilinin belirtilen dönemlerde ortaklığı bulunmadığından, imzanın da müvekkile ait olmadığından reddine, alacaklının haksız ve hukuka aykırı davası nedeni ile ana alacağın % 20'si kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

4. Birleşen davada davalılar ..., ... ve ...; cevap vermemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Fethiye 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 26.01.2016 tarihli ve 2015/27 E., 2016/19 K. sayılı ilamıyla; davacı taraf dayanak yaptığı "... Giyim&Sarrafiye" isimli işyerine ait emanet makbuzuna istinaden takip başlatmış ise de davalı ...'a ait işyeri ve vergi kaydı bulunmadığı, emanet makbuzunda imzası bulunan ...nın davalılar ... ve şirket çalışanı olmayıp Tunahan

Tufan ortaklığı çalışanı olduğu, emanet makbuzunda bulunan telefonun ... adına kayıtlı olduğu ve emanet makbuzunda belirtilen adresteki işletmenin ..., ..., ... ve ... işletmesine ait adres olduğu ve adi ortaklığın halen faal olduğu gerekçesiyle ortaklık sıfatı bulunmayan davalılar aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 18.04.2019 tarihli ve 2016/9420 E., 2019/5111 K. sayılı ilamıyla; davacının sair temyiz itirazları incelenmeksizin davacının yargılama sırasında adi ortaklığı oluşturan ..., ..., ..., ... hakkına birleştirme talepli olarak Fethiye 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/24 E. sayılı dosyası ile dava açtığını bildirmesine karşın Mahkemece, söz konusu dava dosyası getirtilip incelenmeksizin davanın husumetten reddine karar verildiği, Mahkemece Fethiye 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/24 E. sayılı dosyası incelenerek davacının adi ortaklığı oluşturan ..., ..., ..., ... hakkında aynı nedene dayalı olarak dava açtığının anlaşılması halinde, her iki dosya arasında bağlantı olduğu kabul edilerek ve 6100 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi uyarınca ikinci davanın açıldığı Mahkemece birleştirme kararı verilebileceği hususu gözetilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği söz konusu dava dosyası incelenmeksizin, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle, kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

1. Fethiye 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) 08.09.2021 tarihli ve 2019/215 E., 2021/376 K. sayılı ilamıyla; resen dava dosyasının görevli ve yetkili Muğla Asliye Ticaret Mahkemesine devredilmesine/gönderilmesine karar verilmiştir.

2. Dosyanın gönderildiği Muğla Asliye Ticaret Mahkemesinin 01.11.2021 tarihli ve 2021/827 E., 2021/605 K. sayılı ilamıyla; kanun koyucu tarafından kuruluş veya faaliyete geçiriliş tarihinden önce açılan ve görülmekte olan davaların eski Mahkemelerde bakılmasına devam edeceği ve devredilemeyeceği yasa ile açıkça düzenlendiğinden dosyanın tekrar Fethiye 2. Asliye Hukuk (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

3. Dosyanın tekrar gönderildiği Fethiye 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) 08.11.2022 tarihli ve 2022/137 E., 2022/615 K. sayılı ilamıyla; asıl davanın saklama sözleşmesine istinaden davalılara emanet bırakılan altının karşılığı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talebi, birleşen dava ise saklama sözleşmesine istinaden emanet bırakılan altının karşılığı iade edilmeyen alacağın tahsili talebi olduğu, davacı tarafından davalı ...aracılığıyla saklanmak üzere dava konusu makbuzda belirtilen ziynet eşyasının teslim edildiği hususunda uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığa konu makbuz incelendiğinde makbuzun "... Giyim&Sarrafiye" isimli işyerine ait emanet makbuzu olduğu, davalı şirketin de 2014 yılında ticaretten terkin edildiği, şirket ortaklarının ise birleşen davada davalılar olduğu, emanet makbuzunda imzası bulunan ...nın davalı ... ve davalı şirket çalışanı olmayıp ... ortaklığı çalışanı olduğu, emanet makbuzunda bulunan telefonun ... adına kayıtlı olduğu ve emanet makbuzunda belirtilen adresteki işletmenin ..., ..., ... ve ... işletmesine ait adres olduğu ve adi ortaklığın halen faal olduğundan adi ortaklığın kuyumcu işletmesine de sahip olduğu, tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun saklama sözleşmesini düzenleyen 563-683 maddeleri arasındaki uyuşmazlıkların Ticaret Mahkemesinin görevine girdiğini, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 12 nci maddesi ve 19 uncu maddesi düzenlemesi ile taraflardan sadece biri için ticari iş sayılan sözleşmelerin diğeri içinde ticari iş sayılacağı, bu nedenle iş bu uyuşmazlıkta Ticaret Mahkemesi görevli olduğu, somut uyuşmazlıkta, davalı ve sigorta hizmet dökümünde adi ortaklık çalışanı olan ...tarafından emanet alınan ve 17.06.2014 tarihli emanet makbuzuna (makbuz no 001834) yazılan 1.065,09 gr altının 85,00 TL değer üzerinden hesaplanan 90.532,00 TL'den adi ortaklığın müteselsilen sorumlu olduğu gerekçesiyle asıl davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, birleşen alacak davasının kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; asıl dava yönünden usulden red kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, bir an için husumet yönünden verilen red kararının doğru olduğu varsayılsa dahi yargılama giderleri yönünden verilen kısımının açıkça usul ve yasaya aykırı olduğunu, emanet makbuzunda adı geçen adi şirket ve davalı şirketin isimlerinin birbirine çok yakın olması, aynı adreste ikamet etmesi, ortaklarının aynı olması, telefon numaralarının dahi aynı olması göz önüne alındığında hasımda yanılma olabileceğini ileri sürerek, asıl dava yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili; dosyada yer alan makbuzda bahsi geçen ... Giyim & Sarrafiye'nin adi ortaklık olduğunu, ..., ... ve ...’ın adi ortak olduğunu, söz konusu şirketin aile şirketi olduğunu, müvekkilinin sağlık hizmetlerinden faydalanmak amacıyla çok kısa bir süreliğine şirkette ortak olduğunu, daha sonrada ortaklıktan ayrıldığını, müvekkilinin söz konusu adi ortaklıkta makbuzda belirtilen tarihlerde ortak olmadığını, Ticaret Sicil kayıtları ile de bu durumun sabit olduğunu, imzalamış olduğu belgenin de mevcut olmadığını, yanlış hasıma yöneltildiğini, davanın müvekkili açısından usulden reddi gerektiğini ileri sürerek, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, asıl davada emanet sözleşmesi kapsamında bozdurulan altın bedelinin tahsili istemine ilişkin başlatılan icra takibine itirazın iptali ve birleşen davada emanet sözleşmesi kapsamında bozdurulan altın bedelinin tahsili istemine ilişkin alacak talebidir.

2. İlgili Hukuk

1.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun "Temsil" başlıklı 637 nci maddesi.

2.6098 sayılı Kanun'un "Temsilin sonuçları" başlıklı 638 inci maddesi.

3. Değerlendirme

A. Davacı vekilinin asıl dava yönünden temyizi bakımından;

Dava dosyasının incelenmesinde; davalı ... Kuyum Tekstil İnş, Emlak. Elek. Tur. Tic. Ltd. Şti.nin icra dosyasına dayanak yapılan emanet makbuzunda adının, kaşesinin bulunmadığı, Fethiye Ticaret Müdürlüğünün 05.11.2015 tarihli yazı cevabında; ... Kuyum. Tekstil İnş. Emlak. Elek. Tur. Tic. Ltd. Şti.nin 03.02.2011 tarihinde kuruluş tescili ile ..., ..., ..., ..., ...'ın kurucu ortak olarak yer aldığı ve 25.12.2012 tarihinde adres değişikliği yapıldığı 03.03.2014 tarihinde ise hisse devri ile tek ortağın ... olduğu, halen faal olup 28.06.2015 tarihli Muğla Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Sosyal Güvenlik Merkezi yazı cevabında; ...nın ...-...-...-... işyeri ünvanında 05.10.2012-31.08.2014 tarihinde çalışmasının bulunduğu, ...nın 17.06.2014 tarihli makbuzu imzaladığı dönemde asıl davadaki davalılar bünyesinde çalışmadığı, bu nedenle davalılar ... Kuyum Tekstil İnş, Emlak. Elek. Tur. Tic. Ltd. Şti., ... ve Bayram Kaygılı'ya husumet düşmediği, davanın husumetten reddi halinde hükmedilen yargılama giderinin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin tüm temyiz taleplerinin reddi gerekmiştir.

B. Birleşen davalı ... vekilinin birleşen dava yönünden temyizi bakımından;

Dava dosyasının incelenmesinde; 10.06.2015 tarihli Fethiye Ticaret ve Sanayi Odası yazı cevabında; adi ortaklığı düzenleyen hüküm olmadığından ... Giyim&Sarrafiye adi ortaklığının kaydının olmadığı, ancak ... 24.04.2003, ... 24.04.2003 ve ... 15.01.2009 tarihli gerçek kişi işletmelerinin bulunduğu yine 08.06.2015 tarihli Muğla Vergi Dairesi Başkanlığı Fethiye Vergi Dairesi Müdürlüğü yazı cevabında; ..., ... ve ...'ın ... ortaklığı olarak 21.04.2003 tarihinde mükellefiyetleri olduğu ve 2014/10 aydan itibaren vergisel yükümlülükleri yerine getirmemesi nedeniyle ortaklığın resen terkin işlemine başlandığının belirtildiği, 28.06.2015 tarihli Muğla Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Sosyal Güvenlik Merkezi yazı cevabında; ...nın ...-...-...-... işyeri ünvanında 05.10.2012-31.08.2014 tarihinde çalışması olduğunun belirtildiği ve ... isminin de yer aldığı, bu anlamda ...'ın da adi ortaklıkta yer aldığı, emanet makbuzunun düzenlendiği tarih itibariyle ortaklıktan ayrıldığını ispat edemediği anlaşılmakla davalı ...'ın tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı ve davalı ... tarafından temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 439 uncu maddesi gereğince ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harçlarının temyiz edenlere yükletilmesine,

6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

04.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.