Logo

3. Hukuk Dairesi2024/370 E. 2024/1047 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Banka müşterisinin hesabından bilgisi ve rızası dışında para havalesi ile araç satın alınması sebebiyle bankanın, aracı satandan ve aracın bedelini alan kişiden sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak tazminat isteminde bulunması.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı ...'in aracı teslim alıp satış bedelini banka hesabına aldığı ancak bankanın özen ve denetim yükümlülüğünü ihlal ederek çalışanın haksız fiilinden sorumlu olduğu gözetilerek davalı ... yararına bozulmasına, davalı ...'in sebepsiz zenginleştiğinin kabulüyle temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesi

SAYISI : 2011/206 E., 2013/413 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkili banka şubesinin eski personelleri hakkında Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sebebiyle yapılan araştırmada, davalı ...'in sahibi olduğu aracı diğer davalı ...'ye sattığını ancak araç bedelinin müvekkili banka eski çalışanı ...'nın yönlendirmesiyle banka müşterisi dava dışı...'un hesabından bilgisi ve rızası dışında davalı ...'e gönderildiğinden müvekkili bankanın dava dışı müşterinin zararının karşılamak zorunda kaldığını ileri sürerek; 12.500,00 TL'nin 24.03.2011 tarihinden itibaren işlemeye başlayacak bankalarca kısa vadeli kredilere uygulanan en yüksek faiz oranları üzerinden aksi takdirde bankalarca TL mevduat hesaplarına uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili; müvekkilinin taraf sıfatının, davacı banka ve diğer davalı ile herhangi bir ilgisinin ya da hukuki ilişkisinin bulunmadığını, müvekkilinin bahse konu araç satışının tarafı olmadığını, davacı bankanın ihmali sonucu meydana gelen zararın üçüncü kişilere yüklenmesinin yerinde olmadığını, davacının da bu nedenle aktif ehliyetinin bulunmadığını müvekkilinin ablasının annesi ile birlikte davaya konu banka şubesine gittiğini, 30.000 TL'yi banka görevlisi ihbar olunan ...'ya teslim ettiğini, görevli sistem çalışmadığı için hesabı açamadığından bilahare hesap cüzdanını ablasına göndereceğini beyan ettiğini, sonuç olarak araç satışı dolayısıyla 12.500 TL havale yapıldığını, dekontta farklı isim olması üzerine banka görevlileri "bir yanlışlık olmuştur, düzeltiriz" yanıtını verdiklerini, faiz talebinin yerinde olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ...; noter kanalıyla yapılan araç satış sözleşmesinin karşılığı olan bedeli aldığını, sebepsiz zenginleşme olmadığını, paranın davacı bankadan müşterisi olduğu hesabına havale ile gönderildiğini, davacı bankanın basiretli tacir gibi davranmadığını, kontrol görevini yapmadığını, bu nedenle davacı bankanın zararı kendilerinden çıkartılmasının doğru olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı bankanın, dava dışı müşterisinin hesabından bilgi ve rızası dışında 12.500,00 TL'nin davalılardan...e ait Ziraat Bankası Tokat Şubesine araç bedeli olarak aktarıldığı, hesap sahibi davalının da diğer davalıdan alınan araç bedeli olarak parayı aldığı, bu durumun aksininde iddia ve ispat olunamadığı, alacağın ihtarname ile talep edildiğinden ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle; davanın kabulü ile 12.500,00 TL'nin 24.03.2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalılar vekili; davacının dava açma yönünde menfaati ve taraf sıfatının bulunmadığını, kendi ihmali davranışları sonucu meydana gelen zararı üçüncü kişilere yüklendiğini, sigorta şirketinin de taraf sıfatının bulunmadığını, müvekkili ...'nin ablasının annesi ile birlikte davaya konu banka şubesine gittiğini, 30.000,00 TL'yi banka görevlisi ihbar olunan ...'ya teslim ettiğini, görevli sistem çalışmadığı için hesabı açamadığını, bilahare hesabı ablasına göndereceğini sonuç olarak araç satışı dolayısıyla 12.500,00 TL havale yapıldığını, dekontta farklı isim olması üzerine 12.500,00 TL banka görevlileri "bir yanlışlık olmuştur, düzeltiriz" yanıtını verdiklerini, sebepsiz zenginleşmeden söz edilemeyeceğini aksine müvekkilinin ablasının mağdur olduğunu, faiz talebinin yersiz olduğunu, tanıklar dinlenmeksizin deliller toplanmaksızın eksik inceleme ile karar verildiğini, bankanın basiretli tacir gibi davranmadığını, faiz taleplerinin yersiz olduğunu, müştereken ve müteselsilen karar verilmesinin doğru olmadığını, bilirkişiden ek raporu alınması gerektiğini ileri sürerek; kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 77 vd maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Dosyadaki yazılara, beyanlara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle davalı ...'nin aracı teslim alması, satış bedelinin dava dışı banka müşteri hesabından ödenmesi ayrıca davalı ...'nin annesinin ödeme iddiasında bulunmaması nazara alındığında, sebepsiz zenginleştiği kabul edilen davalı ...'nin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2. 6098 sayılı Kanun'un sebepsiz zenginleşmeden doğan borç ilişkilerini düzenleyen 77 nci maddesine göre; haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür. Bu yükümlülük, özellikle zenginleşmenin geçerli olmayan veya gerçekleşmemiş ya da sona ermiş bir sebebe dayanması durumunda doğar. Anılan madde hükmünden de anlaşılacağı üzere, sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ile fakirleşme arasında uygun nedensellik (illiyet) bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekmektedir. Sebepsiz zenginleşme hâlinde zenginleşen ve fakirleşen arasında kanun gereği bir borç ilişkisi doğar ve bu borcun konusu malvarlığında meydana gelen fazlalığın geri verilmesidir.

2. Davalı ...'in satıcı, davalı ...'nin annesi...'nin alıcı olduğu 20.08.2010 tarihli noterde imzalanan honda hrv markalı aracın satış sözleşmesinde aracın satış değerinin gösterilmeyip kasko değerinin 21.050,00 TL olarak gösterildiği, aracın bedelinin tamamen alındığı ve teslim edildiği belirtilmiştir.

3. Davaya konu 19.08.2010 tarihli dekontta, dava dışı... ...hesabından davalı ...'in Ziraat Bankası hesabına "taşıt bedeli Hondahrv" açıklamasıyla 12.500,00 TL gönderildiği görülmüştür.

4. Hal böyle olunca, Mahkemece; davalı ... ile davalı ...'nin annesi (... adına) arasında araç satış sözleşmesi yapıldığı, aracın teslim edildiği, araç bedelinin dava dışı davacı banka müşteri hesabından gönderildiği anlaşılmıştır. Böylece aracı teslim etmekle davalı ...'in zenginleşmediği, davacı bankanın özen ve denetim görevini tam olarak yerine getirmemesi nedeniyle çalışanın haksız eyleminden sorumlu bulunduğu gözetilmekle, davalı ... hakkındaki davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle,

1. Davalı ...'nin temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi gereğince davalı ... yararına BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine,

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

07.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.