"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2735 E., 2023/2042 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Manisa 1. Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/1921 E., 2022/2456 K.
Taraflar arasındaki alacak ve kiralananın tahliyesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili ve dahili davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; dahili davalının başvurusunun reddine, davacının başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün tahliye davası yönünden kaldırılmasına ve yeniden tahliye davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; mülkiyeti müvekkiline ait olan Manisa İli Akhisar İlçesi 365 ada 2 parselin 2.700 m²'lik kısmının sosyal ve spor tesisler yapılması kaydıyla 10 yıllık işletme hakkının 15.04.2005 tarihli devir sözleşmesi ile dava dışı 3. kişiye, bundan sonra 13.09.2007 tarihli devir sözleşmesi ile de 10.09.2007 tarihinden itibaren davalıya verildiğini, davalı tarafça 2013/2014 yılı ve 2014/2015 yılına ait kira bedellerinin ödenmemesi üzerine 15.04.2015 tarihi itibariyle sözleşmesinin yenilenmeyeceğinin, tesisin tahliyesi ve kira bedellerinin ödenmesini ihtarname ile bildirildiği halde ödeme yapılmadığını, ödenmeyen kira bedelinin 15.04.2012-15.04.2013 kira dönemi için 85.908,40 TL, 15.04.2013-15.04.2014 kira dönemi için 89.542,32 TL, 15.04.2014-15.04.2015 tarihli kira dönemi için 95.765,50 TL olduğunu, davaya konu taşınmaz 2886 sayılı Kanun'un 64 üncü maddesi gereğince on yıldan fazla süre ile kiraya verilemeyeceğinden davalı ile imzalanan devir sözleşmesinin sürenin bitim tarihinden itibaren yenilenemediğini ileri sürerek; taşınmazın tahliyesi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 271.216,22 TL olarak hesaplanan kira bedelinin faizi ve tahliye tarihine kadar muaccel olacak kira bedelleri ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı; davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın kısmen kabulüne, davalının mirasçısı olan ve mirası reddeden dahili davalı ... yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, 2012/2013 yılına ait 82.785,63 TL kira alacağının, 2013/2014 yılına ait 86.287,46 TL kira alacağının, 2014/2015 yılına ait 92.284,44 TL kira alacağının, vade tarihlerinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalının 13.09.2007 tarihli sözleşmeye konu 2.700 m² lik alandan tahliyesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile dahili davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; kira alacağı 271.216,22 TL olduğu halde eksik olarak hüküm altına alındığını, dosya arasında yer alan bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi gerektiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü İşletmeler Yönetmeliği gereği düzenlenen ve kiracı ile imzalanan 13.09.2007 tarihli devir sözleşmesinin (13) maddesine göre kira bedeline yapılacak olan artışlarda %5 spor payının ve KDV'nin ekleneceği hükmü dikkate alınmadan hesaplama yapıldığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Dahili davalı vekili; kira bedelinin kime ödeneceği konusunda muhatap bulunamadığını, bu sebeple faiz talebi ve bilirkişi tarafından tespit edilen faiz alacağının haksız olduğunu, borcun olduğunun kabulü anlamına gelmemek üzere taşınmazın değeri arttırılmış olduğundan hükmedilen kira bedelinden indirim yapılması gerektiğini belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının sair sebeplere ilişkin istinaf kanun yolu başvurusunun esastan reddine, davacının istinaf kanun yolu başvurusu üzerine HMK 'nun 355. maddesi uyarınca resen yapılan inceleme sonucunda tahliye davası yönünden mahkeme kararının kaldırılmasına, kiralanan istinaf aşamasında tahliye ve teslim edilmekle dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, davalı ...'nın taraf sıfatı kalmadığından vekilinin sunduğu istinaf dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ödenmeyen kira alacağının tahsili ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 ve 359 uncu maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin duruşma yapmaksızın esas hakkında istinaf incelemesi yapmaları durumuna dair karar verme usulü 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde düzenlenmiştir. Buna göre bölge adliye mahkemesi; yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı veya kararın gerekçesinde hata edildiği durumlarda düzelterek yeniden esas hakkında karar verir. Bölge adliye mahkemesi kararlarında yer alması gereken hususlar ise aynı Kanun'un 359 uncu maddesinde belirtilmiş olup, buna göre kararda; “Tarafların iddia ve savunmalarının özeti”, “İlk Derece Mahkemesi kararının özeti”, “İleri sürülen istinaf sebepleri” ve “Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan veya olmayan hususlarla bunlara ilişkin delillerin tartışması, ret ve üstün tutma sebepleri, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebep” yer alması gereken zorunlu unsurlardır. Aynı maddenin ikinci fıkrasında ise; "Hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir." düzenlemesine yer verilmiştir.
2. Somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesince; davacı tarafın istinaf başvurusunun kısmen kabul edilmesi nedeniyle, İlk Derece Mahkemesi kararı tamamen kaldırılarak, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi suretiyle yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekirken, bu husus göz ardı edilerek ve infazda tereddüt oluşturacak şekilde; sadece İlk Derece Mahkemesince verilen kararın tahliye davası yönünden kaldırılmasına ve yeniden konusu kalmayan tahliye davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi, İlk Derece Mahkemesi kararın diğer kısımlarının ise aynen muhafaza edilmiş olması, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
3. Bozma nedenine göre, davacı tarafın sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca usulden BOZULMASINA,
2. Bozma nedenine göre, davacı tarafın sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.