"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2919 E., 2023/2999 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2016/3048 E., 2022/627 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin 03.05.2009 tarihinde davalı bankadan 80 ay vade ve yıllık %9,24 faiz oranı ile 70.940,00 TL bireysel konut kredisi çektiğini, Rekabet Kurulu Başkanlığının 08.03.2013 tarihli ve 13-13/198-100 sayılı kararı ile davalı bankanında aralarında bulunduğu on iki bankanın mevduat, kredi ve kredi kartı hizmetlerine ilişkin faiz oranı, ücret ve komisyonların birlikte belirlenmesi konusunda anlaşma veya uyumlu eylem içerisinde bulundukları ve bu suretle 4054 sayılı Kanunu ihlal ettikleri sonucuna varılarak haklarında idari para cezası uygulanmasına karar verildiğini, bu karara yönelik itirazların idari yargıda dava konusu olduğunu, verilen ret kararları üzerine yapılan temyiz incelemesinde Danıştay 13. Dairesinin 2015/3590-2015/4614 EK sayılı ilamı ile, temyiz istemlerinin reddedildiğini, gerek Rekabet Kurulu tarafından gerek idari yargı makamları tarafından davalı bankanın da aralarında bulunduğu on iki bankanın faiz oranları konusunda anlaşarak fazla faiz tahsilatı yaptığının tespit edildiğini, müvekkilinin davalı bankadan konut kredisi kullandığını, fazla faiz tahsilatı yapıldığını ileri sürerek; şimdilik 3.500,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; Rekabet Kurulu kararını kabul etmediklerini, kararın henüz kesinleşmediğinden davanın görülmesinin mümkün olmadığını, yetkili mahkemenin İstanbul Mahkemeleri olduğunu, husumet itirazlarının olduğunu, konut kredilerine uygulanan faiz konusunda müvekkiline isnat edilen herhangi bir ihlal iddiasının bulunmadığını, haksız fiil sorumluluğunun ilk şartının hukuka aykırı bir fiil bulunması olduğunu, dolayısıyla rekabet hukuku anlamında tazminat sorumluluğunun doğması için RKHK'na aykırı bir fiilin bulunması gerektiğini, zarar unsurunun davacı tarafından ispat edilemediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 31.05.2021 tarihli ve 2019/2709 E., 2021/1109 K. sayılı kararında, soruşturmaya taraf olan 12 bankanın tek bir çerçeve anlaşma veya ortak plan dahilinde belirli bir koordinasyon içerisinde hareket ettiğinin ortaya konulamadığı açık olan uyuşmazlıkta, ilgili bankalar hakkında ihlale dahil oldukları her bir hizmet yönünde ayrı ayrı değerlendirme yapılması gerektiği belirtilmesine ve tesis edilen idari para cezası uygulanmasına ilişkin işlemde hukuka uygunluk görülmediğine yönelik tespit esas alınarak, davacının serbest iradesi ile davalı bankayı seçerek sözleşmesel ilişkiye girmesi nedeniyle bir zararının oluştuğundan söz edilemeyeceği, ayrıca İdari Dava Daireleri kararı ışığında davacının davalı bankadan kullanmış olduğu kredi açısından rekabetin ihlalinin ve hukuka aykırı eylemin varlığının tespit edilemediği, dava konusu olayda Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanunda ön görülen tazminat koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; davalının hukuka aykırı eyleminin zarara sebebiyet verdiğini, Mahkemece bilirkişi incelemesi yapılmadan karar verildiğini, davalı bankanın aralarında bulunduğu 12 bankanın RKHK ihlali sonucunu doğuran fiili ile davacının kullandığı krediden hukuka aykırı faiz alınması zararı arasında uygun illiyet bağının bulunduğunu belirterek; İlk Derece Mahkemesi kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; "...Dosya kapsamına, toplanan delillere, yerel Mahkeme gerekçesine, davalı ...A.O.'nun dava konusu Rekabet Kurulu kararına karşı açtığı idari davanın temyiz incelemesi sonucunda Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 31.05.2021 tarihli ve 2019/2709 E, 2021/1109 K. sayılı kararına göre, Rekabet Kurulunun 08.03.2013 tarih ve 13-13/198-100 sayılı kararı ile davalı ...A.O. hakkında tesis edilen idari para cezası uygulanmasına ilişkin işlemde hukuka uygunluk görülmediği.." gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesini tekrar ederek, kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının davalı banka ve dava dışı bankaların kartel faizi uygulamasından kaynaklı zararının tazmini istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un 57 ve 58 inci maddeleri,
2. Dairemizin 13.02.2024 tarihli ve 2023/2603 E., 2024/590 K. sayılı; 18.01.2024 tarihli ve 2023/2293 E., 2024/260 K. sayılı; 29.11.2023 tarihli ve 2023/1572 E, 2023/3415 K. sayılı kararları.
3. Değerlendirme
1. Rekabet Kurulunun 08.03.2013 tarihli ve 13-13/198-100 sayılı kararının iptaline ilişkin Ankara 2. İdare Mahkemesinde açılan davanın reddine karar verildiği, karar düzeltme aşamasında Danıştay 13. Dairesinin 21.05.2019 tarihli ve 2016/4058 E., 2019/1782 sayılı kararı ile hükmün bozulması üzerine Ankara 2. İdare Mahkemesince "Israr-Ret" kararı verilmiş ise de; bu kez Danıştay İdari Dava Dairelerinin 31.05.20121 tarihli ve 2019/2709 E., 2021/1109 sayılı kararı ile hükmün bozulduğu ve yeniden yapılan yargılama neticesinde idari işlemin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır.
2. Bu itibarla, temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve zarar iddiasının dayandırıldığı Rekabet Kurulu Kararının iptal edilmiş olmasına ve davacının uğradığını ileri sürdüğü zarar ve zarar miktarını ispatlayamadığının anlaşılmasına göre, davacı tarafın temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi