"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1549 E., 2023/2472 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Diyarbakır 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/564 E., 2019/431 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili, çiftçi olan müvekkillerinin ektikleri tarlada yabani yulaf çıkması üzerine Kocaköy Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğüne başvuru yaptıklarını ve kendilerine yabani yulafın yok edilmesi için bitki koruma ürünü reçetesi verildiğini, bu reçetede etken maddesi belirtilen Traxos ilacının üreticisi/distribütörü nün davalı ... şirketi olduğunu, Diyarbakırdaki bayisinin ise diğer davalı şirket olduğunu, davalı ... tarladaki yabani yulaf durumunu anlatıp reçeteyi gösteren müvekkili ...'e Traxos adlı ilacı sattığını, müvekkili ...ın ise aynı ilacı davalı ... sattığı ... Tarım firmasından satın aldığını, müvekkillerinin ilacı gerek prospektüsünde belirtilen kullanım talimatına gerekse bayinin talimatlarına uyarak tarlalarında kullandıklarını, ancak aradan geçen zamana rağmen yabani yulafın yok olmadığını, müvekkililerinin bayi ile görüşerek ilacın etkili olmadığını bildirdiklerini, bayi yetkililerinin araziye gelerek inceleme yaptıklarını ancak neden etki etmediğini bilmediklerini söylediklerini, müvekkillerinin bunun üzerine İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğüne başvuru yaparak durumu bildirdiklerini ve ilaç masrafları ile verim kaybının tespit edilmesini istediklerini, bunun üzerine 22/05/2013 tarihinde gelerek tutanak tutulduğunu ve mahkeme aracılığı ile tespit yapılması gerektiğinin müvekkiline tebliğ edildiğini, tutanakta müvekkillerinin taralasında m2 başına 50 adet yabani yulaf tespit edildiğini ancak daha fazla olduğunu, Diyarbakır 3. AHM nde 14.06.2013 tarihinde tespit yapıldığını ve verim kaybının %50 olarak belirlendiğini, sonuç olarak müvekkillerine satılan ilacın etki etmemesi sebebiyle ilaç bedeli, verim kaybı, işçilik masrafı nedeniyle ve çiftçi kayıt sistemine kayıtlı olmaları nedeniyle alacakları primi %50 az alacakları için uğradıkları zarara karşılık fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik ilaç bedeli olarak 3.500,00 TL'nin işçilik masrafı olarak 1.000,00 TL'nin ürün kaybı için 100.000,00 TL' nin, prim kaybı olarak 10.000,00 TL'nin ve tespit dosyasında yapılan 500,00 TL masrafn (toplamda 115.000,00 TL) davalılardan zarar tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte müteselsilen ve müştereken tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... vekili, davacıların ayrı ayrı üreticiler olduğun, ekim alanlarının da ayrı olduğunu, tespit dosyasında sadece davacı Adilin talepte bulunduğunu davacı ...ın tespit dosyasına taraf olmadığını, davacıların birlikte dava açamayacağını, bayi olduğu iddia edilen diğer davalı ile müvekkilinin arasında hiçbir ticari ilişki bulunmadığını, bu davalının müvekkilinin ürünlerini sattığını ancak davacılarca bi ürünlerin arazide kullanıldığına dair bir delil olmadığını, nasıl kullanılacağına ilişkin talimatların da diğer davalı tarafından verildiğini, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, tespit dosyasında bilirkişilerin sadece durum tespiti yaptığını, ilaçların kullanıldığına ilişkin bitkiler veya toprak üzerinde bir inceleme yapılmadığını, dava konusu ilaçların ruhsatlı olup senelerdir Türkiyede kullanıldığını, formülerinin bakanlık laboratuarlarında test edildiğini, davacıların ilacı etiketindeki talimatına uygun olarak kullandığını ispatlaması gerektiğini, satın alınan ilaçlar üzerinde analiz yapılmadığını, ticari faiz isteyemeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir.
2. Diğer davalı davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile gerek Gaziantep 10. Asliye Hukuk Mahkemesi aracılığı ile bitki koruma alanında uzman ziraat mühendisinden oluşan 3 kişilik bilirkişi kurulunun 29.03.2019 havale tarihli bilirkişi raporunda, gerekse de Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Ziraat Fakültesinden bitki koruma alanında uzman 3 kişilik akademisyen bilirkişiden oluşan bilirkişi kurulunun 20.06.2019 havale tarihli bilirkişi raporlarında davacıların sunmuş olduğu belgelerden ve dosya içeriğinden davacıların davaya konu zirai ilaçları tarlalarında kullanıp kullanmadıkları, kullanmış iseler, ilacın davacılar tarafından talimatlara uygun kullanılıp kullanılmadığı hususlarının subüt bulmadığının belirlendiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili, iki rapor arasında çelişkinin olduğunu, birinci raporun davacılar lehine iken, ikinci raporun davacılar aleyhine olduğunu, mahkemenin ikinci kez rapor aldırmasının dosya kapsamına uygun düşmediğini, sırf davalı şirketin talebi ile davalı şirketin bildirdiği yerden rapor aldırılmasının doğru olmadığını, ikinci raporun değerlendirilmemesi gerektiğini, ikinci raporda bilirkişi heyetinin bağımsız ve tarafsız davranmak yerine adeta davalı yerine geçerek savunma refleksiyle hareket ettiklerini, bilirkişilerin raporlarında "davacıların söz konusu ilaçları kullandıklarına dair kesin bir kanıt olmadığını, ilacın uygulandığı gün ve saat ile bu gün ve saatlere ilişkin meteorolojik verilerin bulunmadığını, söz konusu ilaçların dolu veya boş ambalajlarının kanıt olarak mahkemeye sunulmadığı" gerekçeleri ile davalı ilaç firmaları aleyhine görüş bildirme konusunda çekimser kaldıklarını, müvekkillerinin etki etmeyen ilacı kullanmakla ilaca vermiş oldukları bedel nedeniyle zarara uğradıklarını, müvekkillerinin Çiftçi Kayıt Sistemine kayıtlı olduğunu alacakları primin ancak % 50’sini alabildiklerinden zarara uğradıklarını, bilirkişi kurulunun kendisi adeta mahkeme yerine geçerek karar verip ilacın etkisizliğinin kanıtlanmadığını iddia ettiğini, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin dava konusu olaya çok benzer bir davada zararın ödenmesi gerektiği şeklinde hüküm tesis edildiğini, müvekkilerince yabancı ot ilaçlarının alındığı fatura tarihlerinin 02.04.2013, 03.04.2013 olduğunu ve müvekkillerinin ilacı aldıktan bir kaç gün sonra ilaçlama yaptıklarını, d.iş sayılı dosyada yapılan keşif sırasında hakim tarafından mahkeme gözleminin d.iş sayılı dosyada aldırılan bilirkişi raporu ile örtüştüğünü, Herboloji alanında uzman bilirkişi heyetinden rapor aldırılması gerektiğini, söz konusu ilaçların davalılar tarafından uygun şartlarda muhafaza edilip edilmediği, tarihinin geçip geçmediği, sahte olup olmadığı gibi hususlar da gözden uzak tutulmaması gerektiğini, yeni bir bilirkişi heyetinden rapor taleplerinin sebepsiz bir şekilde reddedildiğini, gerekçeli kararda da bu hususun açıklanmadığını belirterek kararı istinaf etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 18.06.2019 tarihli uzman akademisyenlerce hazırlan bilirkişi raporunda ilacın etkili olmasının birçok faktöre göre değiştiği, ilacın dozunun, karışımının hazırlanışının, uygulandığı dönemdeki iklim koşullarının dahi etkili olduğunun belertildiği, raporun açıklayıcı, denetime elverişli olup ilk derece mahkemesince söz konusu rapor benimsenerek karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, davacılar vekili 24.03.2019 tarihli bilirkişi raporunun lehlerine olduğunu beyan etmiş ise de anılan raporda ilacın uygun zamanda ve yeterli ölçüde uygulandığına dair kanaatlerine nasıl ulaştıklarına dair bir açıklamanın bulanmadığı, nitekim raporun devamında da bilirkişilerin, ilacın son kullanım tarihinin geçip geçmediği, ilacın etiketinde yazan formül ile içeriğinin aynı olup olmadığı, tağşiş (karıştırma), taklit ürün olup olmadığı, ilacın depoda ve/veya bayide uygun ısı, ışık ortamında saklanıp saklanmadığı, ilacın davacılar tarafından kullanma şeklinin ilacın kullanma talimatına uygun olup olmadığı, davaya konu alanlarda bulunan yabani yulafların davaya konu ilaçlara karşı bağışıklık (direnç) sağlayıp sağlamadığı hususlarının bilinmediğinin dile getirilmiş olması nedeniyle hükme esas alınabilir nitelikte olmadığı, 18.03.2016 tarihli raporda ise sadece ilacın etkisiz olduğunun belirtilmesiyle yetinildiği ilacın etkisiz olmasına yol açan unsurların belirlenmediği gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili istinaf sebeplerini tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, satım konusu malın ayıplı olması nedeniyle uğranılan maddi zararın tazmini istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 219 uncu maddesi
3. Değerlendirme
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, bilirkişi raporlarının birbiriyle çelişkili olmadığının ve satım konusu tarım ilacının ayıplı olduğunun ispatına ilişkin yeterli delilin bulunmadığının anlaşılmasına göre davacılar vekilinin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan kararın onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.