Logo

3. Hukuk Dairesi2024/472 E. 2025/531 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı tarafından ödenmeyen bakiye alacağın miktarı ve icra inkar tazminatı talebinin dayanağı uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların ikrar ve kabul beyanları ile dosya kapsamına göre, satış bedelinin davalının kabul ettiği miktar üzerinden hesaplanması ve icra inkar tazminatına ilişkin yasal şartların oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1725 E., 2023/1818 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 10. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/94 E., 2023/216 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 28.01.2025 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde gelen davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ...'ın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkiline ait Kayseri İli, Melikgazi İlçesi, Alpaslan Mah. 7494 Ada 2 Parselde bulunan 40-41-42-65-66 nolu bağımsız bölümlerdeki davalı borçluya yapılan hisse devirlerinden bakiye alacağı için Kayseri Genel İcra Dairesi 2021/44636 E. sayılı icra takibi başlatıldığını, ilgili takibe borçlunun itiraz ettiğini, takibin durduğunu, itirazın kötü niyetli olduğunu, bu devirler için toplamda 1.306.350,00 TL üzerinden anlaşıldığını, davalı tarafından 756.350,00 TL ödeme yapıldığını, kalan 550.000,00 TL'nin ödenmediğini beyanla itirazın iptalini, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; taşınmazların bedelinin tamamen eksiksiz olarak ödendiğinin tapu kaydı ile sabit olduğunu, davacının haksız kazanç elde etmek istediğini beyanla davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Resmi senet incelendiğinde hisse satışlarının toplam 259.000,00 TL bedelle yapıldığı, bedelin tamamının alındığının anlaşıldığı, 01.12.2022 tarihli 3. celsede yapılan isticvapta, davalının tanık olarak dinlendiği Kayseri 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/154 Talimat sayılı dosyasındaki beyanı tekrarla, taşınmaz hisselerini 1080 küsür TL'ye aldığını, ( tutanağa 1080 olarak geçmişse de ifadelerin devamında bir milyon seksen bin olduğu anlaşılacaktır) 750.000,00 TL'sini elden verdiğini, 334.000,00 TL'yi hesabına havale ettiğini,1.350,00 TL'ye almadığını beyan ettiği, bu beyanlardan resmi senetteki belirtilen satış bedelinin doğru bildirilmediğinin anlaşıldığı, ispat külfetinin yer değiştirdiği, davalının 750.000,00 TL'yi elden ödediğini ispatlaması gerektiği, satış tarihi itibariyle gerçek değerin belirlenmesi gerektiği, bilirkişi raporuyla beş taşınmazın toplam hisse bedellerinin satış tarihi itibariyle toplam 2.734.030,25 TL olarak belirlendiği, bu halde, Mahkemece belirlenen rakamın yarısı olan ve davacı tarafça iddia olunan rakama itibar olunarak satışın 1.306.350 TL bedelle yapıldığının kabul edildiği, davalı tarafın 334.000,00 TL havale ettiğini, elden verdiğini ispat edemediği 750.000,00 TL'ye karşılık davacının, 756.350,00 TL'nin ödendiği, bakiye alacağın 550.000,00 TL olduğu ikrarı doğrultusunda olan tanık beyanlarına da itibar edilerek davanın kabulüne, Kayseri Genel İcra Dairesi 2021/44636 E. sayılı dosyaya davalı tarafın yapmış olduğu itirazın iptaline, 115.885,75 TL alacağın %20'si üzerinden hesaplanan haksız inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş olup, karara karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosyada bulunan belgelere, istinaf edilen nihai kararda ayrıntıları, yazılı açıklama, yasal sebep ve gerekçelere, davalı yanın cevap dilekçesindeki anlatımlarına, Mahkemenin kanıtları taktirinde ve ispat yükümlülüğünün yer değiştireceğine (tapudaki satış bedeninin gerçeği yansıtmaması sebebiyle satış bedelini ispat yükümlülüğünün davalıda olduğu davalının bu hususta kanaate yeter delil sunmaması dolayısıyla dava konusu taşınmazların satış bedelinin davacının kabul ettiği değer olacağına) ilişkin değerlendirmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığının anlaşılmış olmasına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; ispat yükünün müvekkilinde olmadığını, icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini, satış bedelinin küsuratlı olduğu iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacı asilin doktor olduğundan bakiye bedeli almadan satışı yapmayacağını, tüm borcun ödendiğini ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, satışı yapılan tapulu taşınmazın eksik ödenen bedelinin tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

1. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ve kararda belirtilen gerekçelere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.

2. Somut olayda; davacı vekili, dava konusu taşınmazların satımı sebebiyle 756.350,00 TL'nin davalı tarafından müvekkiline ödendiğini, 550.000,00 TL bakiye bedelin ödenmediğini, bu bedel üzerinden icra takibi başlatıldığını, sonuç olarak satışın toplam 1.306.350,00 TL üzerinden yapıldığını iddia etmiştir. Buna karşılık Mahkemece isticvap edilen davalının duruşmada "... ben dava konusu taşınmaz hissesini 1080 küsür TL'ye satın aldım, 750.000,00 TL'sini elden verdim, 334.000,00 TL'sini de hesabına havale ettim. Taşınmazı tam değerinde aldım. Değerini o günkü emlakçılara sorduk soruşturduk ve buna göre belirledik. Kayseri 5. ASHM'deki tanık olarak verdiğim ifade doğrudur. Ben davacıların iddia ettiği gibi taşınmazı 1350 TL'ye satın almadım. 1080 küsür TL'ye satın aldım." şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.

Davacı ve davalının yukarıda açıklanan ikrar ve kabul beyanları değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki taşınmazların satış bedelinin, 1.306.350,00 TL olduğu davacı tarafından ispat edilemediğinden davalının kabul beyanına göre satış bedelinin 1.084.000 TL olduğunun kabulü gerektiği, bu durumda, davacının 756.350,00 TL'nin davalı tarafından kendisine ödendiğini kabul etmesi üzerine kalan kısmın ödendiğinin davalı tarafından ispat edilememesine göre, 1.084.000 TL satış bedelinden 756.350,00 TL ödemenin düşülmesi ile ödenmeyen bakiye alacağın 327.650,00 TL olduğu anlaşılmıştır.

Hal böyle olunca, yukarıdaki açıklamalar gözetildiğinde, Mahkemece icra takibine itirazın 327.650,00 TL üzerinden iptaline karar verilmesi gerekirken; yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

Kabule göre de, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (İİK) 67. maddesine göre, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması ve alacağın likit ve belli olması gerekir. Ancak Mahkemece verilen kararın gerekçesinde İİK. 67. maddesine göre icra inkar tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı değerlendirilerek bu konuda karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu davalının kötü niyetli olduğu gerekçesiyle aleyhine tazminata hükmedilmiş olması anılan yasa hükmüne aykırı ise de karar başka nedenle bozulduğundan, bu husus bozma nedeni yapılmamış ve bu konuda eleştiri yapılmakla yetinilmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE,

Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 373. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA,

İlk Derece Mahkemesi kararının aynı Kanun'un 371. maddesi uyarınca davalı yararına BOZULMASINA,

28.000,00 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi