Logo

3. Hukuk Dairesi2024/473 E. 2024/4505 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hayvan alım satım sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasında, zamanaşımına uğramış bononun delil başlangıcı sayılıp sayılamayacağı ve davanın ispatı için tanık beyanlarına başvurulup başvurulamayacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Zamanaşımına uğramış bononun kambiyo senedi vasfını kaybederek adi senet hükmünde dahi sayılamayacağı, ancak yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilebileceği ve bu durumda senetle ispat zorunluluğu bulunmayan hallerde tanık dinlenebileceği gözetilerek, davacının tanık beyanlarıyla alacağını ispat ettiği gerekçesiyle yerel mahkemenin davanın kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/281 E., 2023/329 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, bozmaya uyan Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin çiftçilik ve hayvan alım satım işiyle uğraştığını, davalıya 13.05.2010 tarihinde satmış olduğu 5 büyükbaş hayvan karşılığında kendisinden 13.000,00 TL bedelli bono aldığını, davalının hayvanları teslim almasına rağmen bonoda yazılı bedeli halen ödemediğini ileri sürerek; 13.000,00 TL’nin satış tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; dava konusu bononun davacı ile aralarındaki hayvan alım satım işine teminat olması amacıyla düzenlendiğini ancak davacının malı teslim etme yükümlülüğünü yerine getirmediğinden satış işleminin gerçekleşmediğini, bono üzerinde yazılı vade tarihinden itibaren 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, bono kambiyo senedi niteliğinde olduğundan uyuşmazlığın çözümünde Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 14.05.2019 tarihli ve 2018/201 E. 2019/254 K. sayılı kararıyla; davacının temel ilişkiden kaynaklanan alacağını değil bonodan kaynaklanan alacağını talep ettiği, davalının ise bonoya karşı zamanaşımı itirazında bulunduğu, kambiyo senetleri ve bunların zamanaşımına ilişkin hususların 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda (6102 sayılı Kanun) düzenlenmiş olması nedeniyle bu hususun çözümünün Asliye Ticaret Mahkemelerinin görev alanına girdiği gerekçesiyle, mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 22.04.2020 tarihli ve 2020/1481 E. 2020/3593 K. sayılı ilamıyla; taraflar arasındaki temel ilişkinin hayvan alım satım sözleşmesine dayalı olup, uyuşmazlığın bonodan değil anılan sözleşmeden kaynaklandığı, dosyadaki bilgi ve belgelere göre tarafların tacir olmadığı gibi davanın da 6102 sayılı Kanun'da düzenlenen mutlak ticari davalardan olmadığı, bu durumda davayı görmeye Asliye Hukuk Mahkemeleri görevli olup Mahkemece tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu bononun zamanaşımına uğradığının anlaşıldığı, zamanaşımına uğrayan senet nedeniyle davacının davalı ile aralarındaki temel ilişkiye dayanarak alacak talebinde bulunabileceği yine zamanaşımına uğramış bononun taraflar açısından yazılı delil başlangıcı niteliğinde olup alacaklının iddiasını tanık dahil her türlü delille ispatlayabileceği, davacının 5 büyükbaş hayvanını davalıya teslim ettiğinin, buna karşın taraflar arasında kararlaştırılan 13.000,00 TL bedelin davalı tarafından davacıya ödenmediğinin tanık beyanları ile sabit olduğu, bu suretle davacının alacağının varlığını ispat ettiği gerekçesiyle; davanın kabulü ile 13.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; davacının işbu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını, zira müvekkilince dava konusu bononun davacı tarafça satışı yapılacak hayvanlar karşılığında teminat olarak verildiğini, ancak davacının edimini yerine getirmemesi sebebiyle satış işleminin gerçekleşmediğini ve senedin hükmünü yitirdiğini, büyükbaş hayvan satışı yapılabilmesi için hayvanların ilgili ilçe tarım müdürlüğünde davacı adına kayıtlı olması gerektiğini, bu konuda herhangi bir araştırma yapılmadığı gibi gerekli belgelerin de dosyaya getirtilmediğini, davacı tanıklarının beyanlarına itibar edilemeyeceğini, tanıklardan Hayrettin ile müvekkili arasında husumet bulunduğunu, diğer tanık ...'nın ise davacının kardeşi olup tarafsızlığının şüpheli olduğunu, ayrıca bu şahsın aynı konuda müvekkili aleyhine açtığı davanın reddine karar verildiğini, eldeki davanın kabulüne karar verilmesinin çelişki oluşturduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; hayvan alım satım sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 202 nci maddesi,

2. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 25.03.2021 tarihli ve 2017/(19)11-937 E. 2021/357 K. sayılı kararı.

3. Değerlendirme

1. 6100 sayılı Kanun'un 202 nci maddesi; ''(1) Senetle ispat zorunluluğu bulunan hâllerde delil başlangıcı bulunursa tanık dinlenebilir. (2) Delil başlangıcı, iddia konusu hukuki işlemin tamamen ispatına yeterli olmamakla birlikte, söz konusu hukuki işlemi muhtemel gösteren ve kendisine karşı ileri sürülen kimse veya temsilcisi tarafından verilmiş veya gönderilmiş belgedir.'' şeklinde düzenlenmiştir.

2. Öte yandan, zamanaşımına uğrayan bir bono kambiyo senedi vasfını kaybettiği için kambiyo hukukunun tanıdığı özel imkânlardan yararlanamayacak ve hatta adi senede dahi dönüşemeyecektir. Zira zamanaşımına uğrayan bono fiziki olarak ortada olsa bile maddi hukuk anlamında artık hiçbir şey ifade etmemekte, sadece ispat hukuku alanında delil başlangıcı olarak kabul edilmektedir (Öztan, s. 878; Kendigelen/Kırca, s. 264). Bu itibarla zamanaşımına uğrayan bono adi senede dönüşmeyeceği için, alacağın ispatı açısından tek başına yeterli olmayacak, bununla birlikte sadece 6100 sayılı Kanun'un 202 nci maddesi kapsamında (yazılı) bir delil başlangıcı olarak kullanılabilecektir.

3. Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olaya gelince; Mahkemece bozma ilamında belirtilen hukuki esaslar gereğince karar verildiği, taraflar arasındaki temel ilişkinin hayvan alım satım sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, bu sözleşmeye dayalı olarak davalı tarafından keşide edilen bononun zamanaşımına uğraması nedeniyle artık sadece delil başlangıcı olarak kabul edilebileceği, 6100 sayılı Kanun'un 202 nci maddesinin birinci fıkrası gereği dinlenen tanık beyanları ile davacının, davalıya satmış olduğu 5 adet büyükbaş hayvan karşılığında dava konusu bonoyu aldığını ancak davalının bonoda kararlaştırılan bedeli ödemediğini ispatlamış olduğu, senet üzerinde teminat senedi olduğuna dair herhangi bir ibare de bulunmadığı, tanık ... tarafından davalı aleyhine aynı konuda açılan alacak davasının ise davacı tarafından ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verildiği, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine imkan bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Kanun'un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine,

1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

19.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.