"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/844 E., 2023/1535 K.
DAVA TARİHİ : 28.04.2015
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde birleştirilerek görülen ve istinaf incelemesinden geçen tazminat davalarında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının asıl dava yönünden onanmasına, birleşen dava yönünden bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın kısmen, birleşen davanın tümden kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı asıl davada; 26.01.2015 tarihinde ana yol kenarında bulunduğu sırada yüksek gerilim hattından kaynaklanan elektrik çarpması sonucu ağır şekilde yaralandığını, sağ kolunun, sağ ve sol ayak parmaklarının kesildiğini, olayın meydana gelmesinde davalının tamamen kusurlu olduğunu, hurdacılık işi yaptığını, aylık kazancının 5.000,00 TL'nin üzerinde olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın tahsilini istemiş; birleşen davada ise aynı vakıalara dayanarak, 250.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 05.12.2017 tarihli dilekçesi ile asıl davada talebini 1.606.953,54 TL olarak belirlemiştir.
II. CEVAP
Davalı; tarafına husumet yöneltilemeyeceğini, sorumluluğuna gidilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 15.10.2021 tarihli ve 2018/282 E., 2021/500 K. sayılı kararıyla; 09.12.2020 tarihli kusur raporu ile 26.05.2021 tarihli hesap raporu hükme esas alınarak, davacının olay tarihinde açık arazide bulunan elektrik direğine dokunması sonucu elektrik akımına kapılarak ağır şekilde yaralandığı, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulunun raporu ile %92 oranında malul kaldığının belirlendiği, Devlet hastanesi tarafından düzenlenen raporda ise davacının vücudundaki fonksiyon kaybının %60 olarak belirlendiği, davalı tarafça raporlar arasında çelişki bulunduğundan bahisle maluliyet oranının tespiti amacıyla Adli Tıp Genel Kurulundan rapor alınmasının talep edildiği, dosyanın gönderildiği Adli Tıp Genel Kurulu tarafından; maluliyet oranının ilgili ihtisas dairesi tarafından mevzuata uygun olarak belirlendiği, Adli Tıp Üst Kurullarının görev tanımlarını yapan Adli Tıp Kurumu Kanunu'nun ilgili maddeleri uyarınca, Adli Tıp İkinci Üst Kurulunca değerlendirmeyi gerektirecek bir duruma rastlanılamadığı, raporlar arası çelişkiden bahsedilemeyeceği, nitekim özürlülük kavramıyla meslekte kazanma gücü kaybı, çalışma gücü kaybı kavramlarının farklı kavramlar olduğu belirtilerek dosyanın işlemsiz iade edildiği; olayın meydana gelmesinde enerji nakil hattının bakım, onarım ve kontrol yükümlülüğünü yerine getirmediği anlaşılan davalı şirketin %90 oranında, tehlike arz ettiği bilinen açık arazideki yüksek gerilim hattına dokunmakla can güvenliğini tehlikeye atan davacının ise %10 oranında kusurlu olduğu, davacının sigorta kaydının en son 2010 yılına ait olduğu, vergi kaydının bulunmadığı, hurdacılık işiyle ilgili herhangi bir ruhsatının da olmadığı, bu nedenle asgari ücret üzerinden yapılan tazminat hesaplamasının hukuka uygun olduğu gerekçesiyle; asıl davanın kısmen kabulü ile 982.272,47 TL maddi tazminattan yargılama sırasında davacıya yapılan toplam 170.000,00 TL tutarındaki geçici ödemenin mahsubu ile bakiye 812.272,47 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, ayrıca geçici ödemelerden 20.000,00 TL'nin olay tarihinden geçici ödeme tarihi olan 24.02.2016 tarihine kadar; 150.000,00 TL'nin ise olay tarihinden geçici ödeme tarihi olan 06.12.2017 tarihine kadar işleyecek yasal faizinin davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine; birleşen davanın kısmen kabulü ile 150.000,00 TL manevi tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 24.10.2022 tarihli ve 2022/472 E., 2022/1748 K. sayılı kararıyla; davacının olay tarihinde ana yol kenarında bulunduğu sırada elektrik akımına kapılarak ağır şekilde yaralandığı, %92 oranında malul kaldığı, olayın meydana gelmesinde davacının %10 oranında, davalı şirketin ise %90 oranında kusurlu olduğu, davalının meydana gelen zarardan sorumlu olduğu, maddi tazminat istemiyle açılan asıl davada verilen İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu; ancak İlk Derece Mahkemesince verilen ilk kararın davalı taraf lehine kaldırılmasına karar verildiği ve davacı lehine hükmedilen 100.000,00 TL manevi tazminatın fazla olduğunun kararda belirtildiği, buna rağmen İlk Derece Mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonucunda, davalının usuli kazanılmış hakkını ihlal edecek şekilde davacı lehine 150.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiş olmasının hukuka aykırı olduğu, aleyhe hüküm verme yasağının ihlal edildiği, somut olayın gelişim şekli, olay tarihi, olay nedeniyle duyulan acı ve elemin derecesi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınarak davacı lehine 80.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında; asıl davanın kısmen kabulü ile 982.272,47 TL maddi tazminattan yargılama sırasında davacıya yapılan toplam 170.000,00 TL tutarındaki geçici ödemenin mahsubu ile bakiye 812.272,47 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, ayrıca geçici ödemelerden 20.000,00 TL'nin olay tarihinden geçici ödeme tarihi olan 24.02.2016 tarihine kadar; 150.000,00 TL'nin ise olay tarihinden geçici ödeme tarihi olan 06.12.2017 tarihine kadar işleyecek yasal faizinin davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine; birleşen davanın kısmen kabulü ile 80.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Dairemizin 28.03.2023 tarihli ve 2023/257 E., 2023/834 K. sayılı ilamıyla; asıl davanın onanmasına, birleşen dava yönünden; davanın manevi tazminata ilişkin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş olmasının davalı lehine usulü kazanılmış hak oluşturmayacağı, olayın oluş şekli, olay tarihi, tarafların kusur durumu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, günün ekonomik koşulları, paranın satın alma gücü ve yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde, Bölge Adliye Mahkemesince, davacı yararına takdir edilen manevi tazminat miktarının çok az olduğu, davacı için daha yüksek oranda manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğinden bahisle, Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; birleşen davanın kabulü ile 250.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; hükmedilen manevi tazminat miktarının fazla olduğunu, olayın gerçekleştiği yerin özel hat olduğu, müvekkiline sorumluluk yüklenemeyeceğini, bakım onarım şirketinin de sorumlu olduğunu, davacının ağır kusuru ve ihmali bulunduğunu, raporlar arasında çelişkinin giderilmediğini ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmistir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Birleşen davada uyuşmazlık, elektrik çarpmasından kaynaklı yaralanma nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 56 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
Temyiz olunan kararda belirtilen gerekçeye, bozma ilamının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin ileri sürülen temyiz sebeplerinin incelenmesinin artık mümkün bulunmamasına, gerçekleşen olay nedeniyle oluş şekli, niteliği, kusur durumu, davacının maluliyet oranı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, günün ekonomik koşulları, paranın satın alma gücüne göre hükmedilen manevi tazminat miktarının uygun olduğunun anlaşılmasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
29.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.