Logo

3. Hukuk Dairesi2024/474 E. 2024/4356 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İdare tarafından yapılan kömür alım ihalesini kazanan davacı şirket ile idare arasında, teslim edilen kömürlerin kalitesi ve sözleşmenin feshi hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Teslim edilen kömürlerin ilk muayenesinde uygun bulunması, ikinci muayenenin uzun süre sonra yapılması ve kömürlerin uygun koşullarda depolanmaması nedeniyle kalite değişikliğinin idarenin kusurundan kaynaklanabileceği, bilirkişi raporunda da kömürlerin standartlara uygun olduğunun belirtilmesi gözetilerek, ilk derece mahkemesinin sözleşmenin davacı tarafından usulüne uygun ifa edildiğine ve feshin haksız olduğuna dair kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1818 E., 2023/1858 K.

KARAR : Başvurunun Esastan Reddi - (HMK 353/1-b-1)

İLK DERECE MAHKEMESİ : Diyarbakır 6. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/97 E., 2022/97 K.

Taraflar arasında birleştirilerek görülen sözleşmenin feshinin haksız olduğunun tespiti, istirdat, menfi tespit ve tazminat davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davanın kabulüne, tazminat istemine ilişkin olan birleşen davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın asıl ve birleşen davada davalı-birleşen davada davacı Bakanlık vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl ve birleşen davada davalı-birleşen davada davacı Bakanlık vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.

I. DAVA

Asıl davada davacı vekili; müvekkilinin, davalı idare tarafından yapılan ısınma amaçlı kömür alım ihalesini aldığını ve davalı ile 28.04.2017 tarihli sözleşmenin imzalandığını, sözleşme uyarınca 796 ton kömürün 09.05.2017 tarihinde davalıya teslim edildiğini, davalının teslim alınan kömüre ilişkin 14.06.2017 tarihli muayene muhtırası ve fiziki muayenesi ile kömürün niteliklere uygun olduğunun tespit edildiğini, bunun üzerine müvekkilince fatura düzenlendiğini, toplam 410.465,36 TL fatura bedelinin müvekkiline ödendiğini, ancak daha sonra davalı tarafından gönderilen 12.12.2017 tarihli yazı ile kömürlerin ısı değerinin, kalitesinin ve kalorisinin düşük olduğu, ısınma problemi bulunduğu belirtilerek müvekkilinden kömürlerin değişiminin talep edildiğini, davalı tarafından ayrıca 06.02.2018 tarihinde kömürlerin ikinci kez muayenesinin yapıldığını, ikinci muayenenin teslim tarihinden yaklaşık dokuz ay sonra yapıldığını, kömürlerin davalı tarafça dokuz aylık sürede açık alanda bırakıldığını, hava koşulları nedeniyle açıkta bırakılan kömürün özelliğini kaybedeceğini, davalının teslim aldığı kömürleri uygun ortamda muhafaza ve depo etmediğini, davalının ayrıca kalitesiz ve aranan niteliklere uygun olmadığını iddia ettiği 400 ton kömürün kaldırılmasını da talep ettiğini, ancak bunun mümkün olmadığını, bu kömürlerin davanın tek delili olduğunu, bu nedenle dava sonuna kadar bu kömürlerin davalı tarafça depolarda saklanması ve depo edilmesi için tedbir kararı verilmesi gerektiğini, davacının sözleşmeye uygun şekilde edimini ifa ettiğini, teslim edilen kömürün niteliğinde bir değişim varsa bunun davalının kusurundan ileri geldiğini, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını ileri sürerek, sözleşmeden doğan edimlerin davacı tarafça sözleşmeye uygun olduğunun tespiti ile 20.872,00 TL bedelli teminat mektubunun iadesine karar verilmesini talep etmiştir.

Birleşen davada (Diyarbakır 6.AHM 2018/163 Esas) davacı vekili; asıl davada ileri sürdüğü hususlara ek olarak davalının 400 ton kömürün alınmasını talep ettiğini, bu talebin davacı tarafça yerine getirilmemesi üzerine davalının 25/04/2018 tarihli yazısı ile sözleşmenin feshedildiğini ve teslim alınmayan kömürün tasfiye edileceğini bildirilerek 206.204,00 TL kurum zararının ödenmesini istediğini, ayrıca 108.891,66 TL'lik teminat mektubunun irat kaydedilmesine karar verildiğinin bildirdiğini, davacının sözleşmeye uygun şekilde edimini ifa ettiğini, teslim edilen kömürün niteliğinde bir değişim varsa bunun davalının kusurundan ileri geldiğini, zira teslim alınan kömürün uygun ortamda muhafaza ve depo edilmediğini, açık alanda bırakıldığını, davacının kusurunun bulunmadığını ileri sürerek, sözleşmenin feshinin haksız olduğunun, sözleşme ediminin sözleşmeye uygun şekilde yerine getirildiğinin ve davacının davalıya 206.264,00 TL borcunun bulunmadığının tespiti ile 108.891,66 TL'lik teminatın iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Birleşen (Diyarbakır 4.AHM 2018/165 Esas) davada davacı Bakanlık vekili; müvekkili davacı idare tarafından yapılan ihaleyi kazanan davalı ile 28.04.2017 tarihinde ısınma amaçlı kömür alım sözleşmesi imzalandığını, ancak 01.11.2017 tarihinde lojmanların ısınmadığına dair şikayetlerin tespit edildiğini, kömürün yakıldığı kazanlardaki ısının 45 derecenin üzerine çıkmadığını, kömürün içinden çok miktarda irili ufaklı taş ve çakıl çıktığını, kömürün kalitesinin ve kalorisinin düşük olduğunun yapılan muayene sonucu tespit edildiğini, bu nedenle sözleşmenin (16.7.4) maddesindeki garanti hükümleri uyarınca, niteliklerine uygun bulunmayan, kusurlu ve hatalı 400 ton kömürün iade edilerek değişiminin talep edildiğini, ancak davacının buna olumlu yanıt vermediğini, davacı idarenin kalitesi düşük ve gerekli niyelikleri taşımayan kömür nedeniyle 206.204,00 TL zarara uğradığını, 25.04.2018 tarihli yazı ile bu miktarın ödenmesinin davalıdan talep edildiğini, 20 günlük süre verildiğini, yazının davalıya 28.04.2018 tarihinde tebliğ olduğunu ancak davalının herhangi bir ödeme yapmadığını, davalının sözleşmedeki yükümlülüklerine aykırı davranarak sözleşmedeki şartlara uygun olmayan nitelikte kömür teslimi yaptığını ve davacının zararına sebep olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak suretiyle 206.204,00 TL'nin 18.05.2018 tarihinden işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Asıl davada davalı Bakanlık vekili; zamanaşımı, husumet, yetki, görev, hukuki yarar yokluğu ile kesin hüküm ve derdestlik itirazlarının bulunduğunu, yetki itirazında sözleşmenin ifa edileceği yer ile şirketin merkezinin nazara alınması gerektiğini, davacı tarafla sözleşmenin imzalanıp kömürlerin tesliminden sonra kömürlerin kullanılmaya başlandığını, ancak 01.11.2017 tarihinde lojmanların ısınmadığına dair şikayetlerin tespit edildiğini, kömürün yakıldığı kazanlardaki ısının 45 derecenin üzerine çıkmadığını, kömürün kalitesinin ve kalorisinin düşük olduğunun yapılan muayene sonucu tespit edildiğini, bu nedenle sözleşmenin (16.7.4) maddesindeki garanti hükümleri uyarınca niteliklerine uygun bulunmayan, kusurlu ve hatalı 400 ton kömürün iade edilerek değişiminin talep edildiğini, ancak davacının buna olumlu yanıt vermediğini, davalının kalitesiz ve aranan niteliklere uygun olmayan bu kömür nedeniyle 206.204,00 TL zarar uğradığını, davacının sözleşmedeki yükümlülüklerine aykırı davrandığını ve davalının zararına sebep olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

Birleşen davada (Diyarbakır 6.AHM 2018/163 Esas) davalı Bakanlık vekili; asıl davadaki savunmalarını tekrarla, davanın reddini istemiştir.

Birleşen davada (Diyarbakır 4.AHM 2018/165 Esas) davalı vekili; davacı tarafça kömürlerin teslim tarihinden yaklaşık dokuz ay sonra ikinci muayenesinin yapıldığını, teslim alınan kömürün davacı tarafça açık alanda bırakıldığını, hava koşulları nedeniyle açıkta bırakılan kömürün özelliğini kaybedeceğini, davacının teslim aldığı kömürü uygun ortamda muhafaza ve depo etmediğini, davalı şirketin sözleşmeye uygun şekilde edimini ifa ettiğini, teslim edilen kömürün niteliğinde bir değişim varsa bunun davacının kusurundan ileri geldiğini, davalı şirketin bir kusurunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin 15.10.2019 tarihli ve 2018/162 E. 2019/356 K. kararıyla; 2017/9208 numaralı ihale kapsamında yapılan kömür alım işini davaların tarafı olan şirketin üstlendiği, ihale sonrasında taraflar arasında 28.04.2017 tarih ve 205 nolu sözleşmenin imzalandığı, bu sözleşme kapsamında %20 iş artışı ile toplam 796 ton kömürün 09.05.2017 tarihinde idareye teslim edildiği, bu hususların taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmadığı, mahallinde yapılan tespit ve dosya kapsamına uygun, yeterli ve gerekçeli görülerek benimsenen 02.08.2018 tarihli bilirkişi raporuna göre saklama koşullarına riayet edilmediği halde dava konusu kömürlerin sözleşmeye ve teknik standartlara uygun olduğu, sözleşmeye konu edimin sözleşmeye uygun olarak yerine getirildiği anlaşıldığından idare tarafından sözleşmenin feshinin sözleşmeye ve hukuka uygun olmadığı, birleşen Diyarbakır 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/165 esas sayılı davasında davacı idarenin zararın tazmini talebinin yerinde olmadığı, 2018/162 esas sayılı asıl davası ile birleşen 2018/163 esas sayılı davasında davacı şirketin menfi tespit ve teminatın iadesi taleplerinin ise yerinde olduğuna karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı süresi içinde asıl ve birleşen davada davalı-birleşen davada davacı Bakanlık vekili istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 10.06.2020 tarihli 2020/14 E. 2020/409 K. sayılı kararıyla mahkemece, delil tespiti sonucu alınan bilirkişi raporunun davalı tarafa tebliğ edilmediği ve tebliğ edilmeyen rapora dayanarak hüküm kurulmasının savunma hakkını kısıtladığı, mahkemece itirazlar değerlendirilerek yeniden bilirkişi raporu alınarak bir karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 28.04.2017 tarih ve 205 numaralı ısınma amaçlı kömür tip-1 birinci kısım 4153 ton, sözleşme kapsamında %20 iş artışı ile 796 ton kömürün, davalı kurumun Diyarbakır 7.Kolordu Komutanlığına 09.05.2017 tarihinde teslim edildiği, 23.05.2017 tarihli Muayene ve Kabul Komisyonun EK-B 254 no.lu raporunda teslim edilen kömürün fiziki muayenesi yapıldığı ve uygun nitelikte olduğunun belirtildiği, bunun neticesinde 410.465,36 TL(KDV dahil) davacı firmaya ödeme yapıldığı, davalı Kurum tarafından 27.02.2018 tarihinde (yaklaşık 9 ay sonra) ikinci kez kurulan muayene ve kabul komisyonu tarafından hazırlanan raporda; kömürün kalitesi, boyutları ve içerisindeki kömür dışı madde miktarın sözleşme şartlarına uygun olmadığının belirtildiği, dava dosyasına sunulan bilgilerden dava konusu kömürün muhafaza ve depolama koşullarına uygun olmadığının ve açık alanda istiflendiğinin görüldüğü, bu durumun dava konusu kömürün yağmur, güneş, kar gibi hava koşullarına maruz kaldığını gösterdiği, kömürün uygun koşullarda depolanmaması durumunda havadaki oksijen ile reaksiyona girerek oksitleneceği, bu oksidasyon sonucunda kömürün özelliklerinde değişiklikler meydana geleceği, alınan numuneler üzerinde yapılan analiz sonuçlarında Isınmadan Kaynaklı Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelikte belirtilen özelliklere uygun olduğunun ifade edildiği, 02.08.2018 tarihinde söz konusu dava ile ilgili hazırlanan bilirkişi raporunda; dava konusu kömürlerin depo veya hendeklere saklanması gerekirken, her türlü menfi dış iklim koşullarına (yağmur, kar, güneş, toprak gibi) maruz kaldığının uygun çevre koşullarında saklanmadığının ve istiflenmediğinin belirtildiği, yine aynı tarihli bilirkişi raporunda; 05.06.2018 tarihinde ... Mühendislik Sanayi Tic. Ltd. Şti.ne teslim edilen numune analiz sonuçlarının kusurlu olmadığının standartlara uygun olduğunun belirtildiğini, davaya konu olan kömüre dair geçen süre göz önüne alındığında yeni bir tetkik yapılamayacağından, değerlendirmenin sadece dosyada bulunan ve yukarıda özetlenen bilgilere dayanarak yapılmak suretiyle eldeki verilere dayanarak yüklenici firmanın sözleşmeye aykırı hareket etmediği kanaatine varıldığı gerekçesiyle asıl davanın kabulü ile 2017/9208 ihale kayıt numaralı ihale kapsamında taraflar arasında imzalanan 28.04.2017 tarih ve 205 nolu sözleşmenin davacı tarafından sözleşme ve yasaya uygun olarak yerine getirildiğinin tespitine, davalı kurum tarafından irat kaydedilen teminat bedeli olan 20.872,00 TL'nin davacıya iadesine, birleşen mahkemenin 2018/163 Esas - 2019/59 karar sayılı dos