Logo

3. Hukuk Dairesi2024/497 E. 2025/269 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı hastane ve doktorun tıbbi müdahalede özen yükümlülüğüne aykırı davranıp davranmadığı ve bundan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat taleplerinin olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Dosya kapsamındaki bilirkişi raporlarının denetime elverişli olması, aydınlatılmış onamın alınmış olması ve komplikasyon sonrası hastanenin kusurlu bir davranışının tespit edilememesi gözetilerek, davacıların temyiz itirazlarının reddine ve istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1682 E., 2023/2039 K.

DAVACILAR : 1-... (kendi adına asaleten ... ve Şeyda

İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 2. Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2017/369 E., 2021/348 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili; davacının, davalı şirkete ait hastanede over kisti tanısı ile 30.07.2015 tarihinde yapılan laporoskopik operasyon sonrasında üreter kanalı ile mesanesinin yırtıldığını, daha sonra Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesinde 02.11.2015 tarihinde yeniden açık ameliyata alınarak, üreter ile mesanesinin dikilerek stend takıldığını, 02.02.2016 tarihinde stendin çıkarıldığını, davacının hastanede yapılan ameliyat sonrasında, davacının göbek ve sol kasığında kesi izi kaldığını, ayrıca devam eden ağrıları nedeniyle sürekli ağrı kesici ilaçları kullandığını, çocukları ve eşi ile de ilgilenemediği için depresyona girdiğini, davalı doktor ve hastanenin dikkatsizlik ve tedbirsizlikleri neticesinde; davacının ve ailesinin büyük acılar çektiğini, davacının daimi işgücü kaybına uğradığını, sürekli malul olduğunu ileri sürerek; şimdilik davacı için 10.000,00 TL maddi ve 200.000,00 TL manevi, eşi ... için 20.000,00 TL manevi, çocukları ... 15.000,00 TL manevi, ... için 15.000,00 TL manevi tazminatın 30.07.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili, davacıya uygulanan laparoskopik operasyon sonrası taburcu edildiğini, operasyondan 10 gün sonra karında şişme ve ağrı şikayetiyle tekrar davalı şirkete ait hastaneye yatırıldığını, yapılan tedavi sonrası rahatlamayan hasta için cerrahi konsültasyon istendiğini, konsültasyon sonrası gerekli düzeltmelerin yapıldığını, operasyon sonrası dönemde gelen sıvının idrar vasfını aldığının görülmesi üzerine, üroloji konsültasyonu istendiğini ve dava dışı üroloji profesörü ile görüşülerek hastanın, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Üroloji servisine naklen taburcu edildiğini, bu süreçte de hastanın takip edildiğini, yaşanan komplikasyonun ileri düzey ağır cerrahinin olağan sonucu olduğunu, davalı hastanenin sunduğu sağlık hizmetinde ve ifa yardımcısı sağlık personelinin sunduğu hizmette hata, kusur ve ihmal olmadığını, hastaya tıp biliminin kabul ettiği genel kurallara göre tıbbi hizmet sunulduğunu, manevi tazminat şartları oluşmamakla birlikte talep edilen tazminatın fahiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla;18.09.2018 tarihli bilirkişi heyet raporunda davalının tedavisinde herhangi bir kusur veya ihmal olmadığı, oluşan durumun bu tür müdahalelerde olabilecek istenmeyen bir komplikasyon olduğu kanaatine varıldığı, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 7. Adli Tıp İhtisas Kurulunun 07.04.2021 tarihli raporu ile de ameliyat sonrası gelişen üriner sistem yaralanmasının söz konusu ilk ameliyatın her türlü dikkat ve özene rağmen gelişebilecek bir komplikasyonu olarak değerlendirildiği, adli tahkikat üzerine üroloji konsültasyonu istendiği, hastanın üst merkeze sevkinin sağlandığı, Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesinde düzenlenen hasta yatış belgesi ve üroloji profesörünün konsültasyon kabul ve hastaneye yatış işlemine ilişkin imzalı beyanları ile sabit olduğu gerekçesiyle dava konusu tıbbi müdahaleye ilişkin davalı hastanenin ve doktorun herhangi bir kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin 29.06.2021 tarihli kararına karşı süresi içinde davacılar tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı ekli kararıyla istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili; aydınlatılmış onam formlarının usulüne uygun olmadığını, davacının operasyonla ilgili yeterli düzeyde bilgilendirilmediğini, davalı şirkete ait hastanede yapılan ikinci operasyon sonrası gerekli tetkik ve testlerin yapılmadığını, Adli Tıp Raporunda talep edilen adli tahkikat ile ilgili olarak üroloji profesörünün beyanının, meslektaşını korumaya yönelik gerçek dışı bir beyan olduğunu, hasta dosyasında üroloji konsültasyonu istendiğine veya üst kuruluşa sevk edildiğine dair bir kayıt bulunmadığını, yeniden rapor alınması gerektiğini ileri sürerek; kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, davalı hastane ve doktorun özen yükümlülüğüne aykırı davrandığı iddiası nedeniyle istenilen maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçelere, özellikle dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarının denetime elverişli olmasına, aydınlatılmış onamın alınmış olmasına, komplikasyon sonrası yönetimde hastanenin hatasının bulunmadığının anlaşılmasına göre davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.