Logo

3. Hukuk Dairesi2024/4 E. 2024/4075 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı şirketin avukatlarını azletmesi üzerine, avukatların haksız azil iddiasıyla akdi ve yasal vekalet ücretlerinin tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından ileri sürülen azil nedenlerinin, avukatların görevlerini yerine getirmelerindeki özen yükümlülüğünü ihlal ettiklerini kanıtlayamaması ve azlin haklı bir nedene dayanmadığı değerlendirilerek, mahkeme kararının onanmasına hükmedilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2671 E., 2023/1617 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziantep 12. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/92 E., 2021/9 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekilleri; davalı şirket tarafından verilen vekaletnameye istinaden adına dava ikame edildiği ve icra takipleri başlatıldığını, uzun süre avukatlık hizmeti verildiği halde 21.03.2016 tarihli azilname ile avukatlarını azlettiklerini, icra dosyalarından kaynaklı akdi ve karşı yan vekalet ücreti toplamının 109.894,00 TL, takip edilen davalardan kaynaklı 67.582,00 TL akdi, 80.322,00 TL karşı vekalet ücreti toplamı 147.914,00 TL olup ceman 257.808,00 TL vekalet ücreti alacağı bulunduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere söz konusu alacağın azil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmişlerdir.

II. CEVAP

Davalı vekili; müvekkili şirketin yetkilileri ile davacılar arasında yıllar öncesine dayanan tanışıklık ve dostluk kapsamında 2009 yılında davacılar adına düzenlenen vekaletname uyarınca azil tarihine kadar vekalet ilişkisinin devam ettiğini, dosyalara gerekli özenin gösterilmediğini düşünen şirket yetkilileri tarafından yapılan araştırma sonucunda, dava dışı Gümrük ve Ticaret Bakanlığı aleyhine açılan davaların kazanılarak icra takibi başlatıldığını ancak 17 adet takibin iptaline karar verilerek her davada müvekkili aleyhine maktu vekalet ücretine hükmedildiğini, davacıların ihmali ve hukuki hatasına rağmen söz konusu vekalet ücretlerinin ödendiğini, bu şekilde sürekli muhatap olunan Bakanlığa karşı da ticari itibarın zedelendiğini, taraf olunan dosyalarda yapılması gereken işlemlerin zamanında yapılmadığını, Gaziantep 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/221 E. sayılı dosyasında kesin süreye rağmen ara karar gereği yerine getirilmediğinden davanın reddine karar verildiğini, icra ve dava dosyalarının neticeye ulaşması için yeterince emek sarfedilmediğini, bazı dosyalarda duruşmalara girilmediğini, gerekli dikkat ve özeni göstermeyerek sadakatle görevini ifa etmeyen avukatların azlinin haklı olduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere hesaplamada da hata yapıldığını, alacakların zamanaşımına uğradığını, icra dosyalarının tamamında tahsilat yapılamadığını, bazı dosyalar sürüncemede kaldığından zorunlu olarak feragatle sonuçlandırıldığını, davacılar tarafından icra dosyalarında işlem yapılmadığından haksız kazanç elde etmeye çalıştıklarını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; azilnamede azil sebebinin gösterilmediği, yargılama aşamasında sunulan cevap dilekçesinde davacı tarafından icra takip ve dosyalarının gerektiği gibi takip edilmediği, Gümrük ve Ticaret Bakanlığına karşı açılan icra takiplerinin iptaline sebep olunduğu beyan edilmişse de söz konusu durum 2015 yılı Nisan ayında meydana geldiği, Gaziantep 3 Asliye Hukuk Mahkemesinin (Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi sıfatıyla) 2013/221 E. sayılı dosyasında kesin mehle riayetsizlikten davanın reddine dair verilen kararın Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin kararı ile bozulduğu, bundan sonra dosyanın feragat ile sonuçlandığı, 05.04.2018 tarihli protokolün dosyaya sunulduğu, bu dava nedeni ile davalı şirketin zarar ettiğine ilişkin bir delil bulunmadığından azlin haksız olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 257.808,00 TL'nin azil tarihi olan 21.03.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; davacı avukatların özen yükümlülüğüne aykırı davrandığını, güven sarsıcı iş ve işlemler yaptığını ve ihmallerde bulunduklarını tespit etmeleri üzerine davacı vekillerin haklı nedenle azledildiğini, ihtarnamede azil sebebinin bildirilmemesinin davada azil nedenlerini ileri sürmeye engel teşkil etmediğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda yargılama sırasında ileri sürülen azil nedenlerinin yeterli şekilde incelenmediğini, tek tek bildirilen azil nedenlerine ilişkin eksik inceleme bulunduğunu, idareye başvuru yapılmadan icra takibine konulan ilamlara dayalı takiplerin iptal edilmesinin dahi haklı nedenle azli ortaya koyduğunu, usuli hatanın açıklanmadığını, raporda mail içeriğinin değerlendirilmediğini, ödemelerin üzerinden zaman geçmesinin davacılar lehine değerlendirilemeyeceğini, zira bu durumun yapılan araştırmalar sonucunda detayıyla öğrenildiğini, söz konusu takipler nedeniyle müvekkili şirketin Bakanlık karşısında itibarının zedelendiğini, avukata olan güvenin sarsıldığını, davacı avukatın aynı dosyanın bir yıl içerisinde dört farklı duruşmasına mazeret dilekçesi sunduğu için yargılamanın 2008- 2018 yılları arasında devam ettiğini, dosyanın gerektiği gibi takip edilmediğini, bilirkişide olmasının avukatın duruşmaya girmemesi için geçerli bir mazeret olmadığını, özellikle davacı olunan dosyalarda, bilirkişi incelemesinden dönüşünün uzaması halinde dosyayı takip eden avukatın dosya hakiminden bilirkişinin bu hususta ihtar edilmesinin istenmesi gerektiğini, bir diğer dosyada ara karar gereğinin yerine getirilmemesi nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesinin de haklı azli ortaya koyduğunu, sonraki tarihte dosya ile yeterince ilgilenilmemesi nedeniyle davanın uzun sürmesi ve müvekkili şirket yetkililerinin maddi ve manevi olarak daha fazla yıpranmalarına engel olmak açısından davadan feragat edildiğini, bunların yanında davacı avukatların dosyaları yeteri kadar takip etmemeleri ve gerekli özeni göstermemeleri nedeniyle dosyaların sürüncemede kaldığını, davaların reddine karar verildiğini, icra dosyalarının takipsizlik nedeniyle işlemden kaldırılması sonrasında yenilendiğini, bu dosyalarda tahsilat da yapılmadığını, lehe sonuçlanan davaların kendisinin vekil olarak takip ettiği dönemde sonuçlandırıldığını, bilgi ve hesap verme yükümlülüğü yönünden herhangi bir inceleme yapılmaması ve azil sebeplerinin tek tek incelenmesi bakımından konusunda uzman bilirkişiden rapor alınmamasının ve sadece vekalet ücretinin ödenmemesi amacıyla azil yapıldığı iddiasının doğru olmadığını belirterek eksik inceleme neticesinde verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Gaziantep 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/449 E. sayılı dosyasında bir yılda 4 kez sunulan mazeretlerin dosyanın bilirkişide olduğu dönemde olduğu, ihmal nedeniyle hak kaybına uğranıldığına ilişkin somut bir delil sunulamadığı; Gaziantep 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/690 E. sayılı dosyasının kesin süreye riayetsizlikten verilen usulden red kararının temyiz edilerek kararın bozulduğu ve bundan sonra davanın feragatle sonuçlandığı; Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'na karşı açılan davaların kazanılmasına rağmen cebri icra yoluna başvurulması ve 17 adet iptal kararı neticesinde davalı aleyhine 17x150= 2.550,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi çıktığı, vekalet ilişkisi kapsamı ve söz konusu takip dayanağı davaların kazanılması göz önüne alındığında sırf bu sebeple takibin iptaline sebebiyet vermenin haklı azil sebebi olamayacağı; takipteki iptal nedeniyle ödenen miktarın bakılan ve kazanılan dosya sayısı itibariyle çok düşük bir meblağ olup davacının kusurlu olduğunu göstermediği, diğer dosyalar yönünden davacının özenli davranma yükümlülüğünün ihlal edildiği iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle, davalı vekilinin başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz

isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, haksız azil iddiası ile akdi ve yasal (karşı yan) vekalet ücretinin tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. Türk Borçlar Kanunu'nun 505 ve devamı maddeleri.

2. Avukatlık Kanunu'nun 34 ve 174 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine ve özellikle davalı tarafından cevap dilekçesinde ileri sürülen azil nedenlerine göre azlin haklı nedene dayanmadığı ve hükme esas alınan bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.