Logo

3. Hukuk Dairesi2024/548 E. 2024/4198 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekaletsiz iş görme hükümlerine göre yapılan masrafların tahsili istemine ilişkin açılan birleşen davada, mahkeme kararının gerekçesi ile hüküm fıkrası arasında çelişki bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararının gerekçesinde asıl davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilmesine rağmen, hüküm fıkrasında asıl davanın reddine karar verilmeyip birleşen davanın kabulüne karar verilerek hüküm ile gerekçe arasında çelişki oluşturulması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/659 E., 2022/428 K.

Taraflar arasında birleştirilerek görülen alacak davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda, bozmaya uyan Mahkemece; asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı birleşen davada davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I.DAVA

1. Asıl davada davacı vekili; Alsancak Eğridir mıntıkasından geçen demiryolu üzerinde bulunan ... sınırları içerisinde kalan hemzemin geçitlerde meydana gelen kazaların önlenmesi ile can ve mal güvenliğinin sağlanması, karayolu araçlarının hemzemin geçitlerden geçiş konforunun arttırılması amacıyla bekçili bariyerli hemzemin geçitte Ekim-Aralık 2004, 2005, 2006, 2007, Ocak-Ağustos 2008 dönemleri arasındaki bekçilik hizmetlerinin verildiğini, bu sorumluluğun 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun (2918 sayılı Kanun) ilgili maddeleri uyarınca davalı Belediyeye ait olduğunu ileri sürerek; 146.185,72 TL'nin 05.06.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Belediyeden tahsilini talep etmiştir.

2. Birleşen davada davacı vekili; hemzemin geçidin bekçilik hizmeti için harcanan bedelin tahsili yolunda ... aleyhine Aydın 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/409 E sayılı dosyasına kayden alacak davası açıldığını, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu ve 2918 sayılı Kanun'un 10/b-1 maddeleri kapsamında davalı ... Belediyesinin sorumlu olduğunu, hemzemin geçitlerde gereken tüm tedbirlerin karayolunun bağlı olduğu kurum veya kuruluşlar tarafından alınmasının yasal zorunluluk olduğunu bildirerek; vekaletsiz iş görme hükümlerine istinaden, yerine getirilen bekçilik hizmet bedeline karşılık fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 146.185,72 TL'nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Belediyeden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... Belediyesi vekili; hemzemin geçitlerin korunması, bakımı, yönetimi, geçit bekçilerinin görevlerine ait Yönetmeliğin 6 ncı maddesinde bekçilerin amirlerinin TCDD Genel Müdürlüğü olduğunu, belediye personeli olmadıklarını, aynı Yönetmelikte bekçilerin görevlendirilmelerinin düzenlendiğini, TCDD ve kurumlar arasında protokolün imzalanması ve protokolün karar organınca onaylanması gerektiğinin belirtildiğini, taraflar arasında imzalanmış bir protokol bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

2. Birleşen davada davalı ... Belediyesi; sorumluluğun kendilerinde olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 12.12.2014 tarihli ve 2014/409 E., 2014/1176 K. sayılı kararıyla; taraflar arasındaki ihtilafın kamu tüzel kişilerinin kamu güçlerinin kullanılmasından kaynaklandığı, bu nedenle adli yargının görevli olmadığı gerekçesiyle, dava dilekçesinin adli yargı şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan)13. Hukuk Dairesinin 17.01.2017 tarihli ve 2015/11919 E. 2017/132 K. sayılı ilamıyla; davacı Kuruluşun özel hukuk hükümlerine tabi olduğu, uyuşmazlığın çözümünde idari yargının görevli olmadığı, davanın genel mahkemelerin görevi içinde kaldığı gerekçesiyle, kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı

1.Bozmaya uyan Mahkemece verilen 03.04.2018 tarihli ve 2017/9 E., 2018/257 K. sayılı kararla; İncirliova Belediyesi yönünden yürütülen asıl davada ise davacı vekilinin isteminin vekaletsiz iş görme nedeniyle alacağa yönelik olduğu, Demiryolunun Karayolu ile yapmış olduğu kesişmelerde davalı Belediyenin bu yolların trafik ve güvenliğini sağlamakla yükümlü bulunduğu, bu yükümlülük kapsamında demiryolu ile karayolunun kesiştiği yerlerde alt ve üst geçit yapma, hemzemin geçidi bekçilik bariyer haline getirme, otomatik koruma tesisi kurma sorumluluğu bulunduğundan davalı belediyenin sorumluluğu kapsamında bu bariyerde çalışan bekçilere yaptığı ödemeleri vekaletsiz iş görme hükümlerine göre talep edebileceği, bilirkişilerce 199.054,00 TL’nin talep edilebileceği rapor edilmiş ise de, davacının talebinin 146.185,72 TL olduğu gerekçesiyle; davacının talebi ile bağlı kalınarak asıl davanın kabulüne, 146.185,72 TL alacağın 05.09.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ... Belediyesinden alınarak davacıya ödenmesine, birleşen davanın reddine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde asıl ve birleşen dava davacısı vekili ile asıl dava davalısı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 21.10.2020 tarihli ve 2020/3966 E., 2020/5944 K. sayılı ilamıyla; (1)numaralı bentte asıl davada davalı Belediyenin sair temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra, (2) numaralı bentte; davalı ... Başkanlığının 16.04.2014 tarihli ve 28 sayılı Meclis Kararının (28.) maddesinde Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisinde bulunan 4.000 m² üzeri park, bahçe, meydan ve benzeri alanlar ile imar planında genişliği 12 metre ve üzeri olan caddelerde 5216 Sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 7 nci maddesindeki görev ve sorumluluklarının Büyükşehir Belediyesince yürütülmesine toplantıya katılan üyelerin oy birliği ile karar verilmiş olduğu, dosyada mevcut 14.12.2017 tarihli bilirkişi raporunda; dava konusu hemzemin geçidin İncirliova İlçesi ... Caddesinde bulunduğu ve cadde genişliğinin mevcut imar planında 14,50 metre olduğunun açıklandığı, bu durumda Mahkemece Aydın Büyükşehir Belediye Başkanlığının 16.04.2014 tarihli ve 28 sayılı Meclis Kararı değerlendirilmeden yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle, davacının temyiz itirazları incelenmeksizin kararın bozulmasına karar verilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; "...Mahkememizce yapılan bozma kararına uyularak yargılamada Aydın Büyükşehir Belediye Başkanlığının 16.04.2014 tarihli ve 28 sayılı kararı incelenmiş, bu karara göre dava konusu caddenin genişliğinin 14,5 m olduğu için ve mezkur kararda büyükşehir belediye sınırları içinde imar planında genişliği 12 m olan caddelerde görev ve sorumluluğun büyükşehir belediyesinde olması sebebiyle davalı ... belediyesinin sorumlu olduğu kanaatine ulaşılmıştır. Davalı ... Belediyesi direnme kararı verilmesini istemiş, buna dair Yargıtay kararları sunmuşsa da, uyma kararı çerçevesinde Yargıtay bozma ilamına uygun davranılması gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır.

Ancak Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 21.10.2020 tarihli 2020/3966 E 5944 K sayılı kararı 1 nolu bendindeki asıl davalısının yani İncirliova Belediyesi'nin sair temyiz itirazlarının reddine karar verildiğinden, mahkememizin 2017/9 E 2018/257 K sayılı ilamında asıl dosya olan (bozma öncesi 2017/9 E sayılı dosya yönünden İncirliova Belediyesinin sorumlu olduğu, 146.185,72 TL'nin 05.09.2009 tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline yönelik hüküm fıkrasının kesinleştiği, ancak bu durumun zuhulen gözden kaçırıldığı, dolayısıyla bu kısım yönünden Mahkememizin 01.07.2022 tarihli hüküm fıkrasındaki B bendinin hatalı olarak zuhulen tesisi cihetine gidildiği hükmün gerekçesinin yazılma aşamasında fark edildiği anlaşılmıştır. Mahkememizin son celsedeki uyma kararından sonra Yargıtay bozma ilamında belirtilen 1 nolu bentteki asıl dava olan bozma öncesindeki 2017/9 sayılı hüküm fıkrası yönünden karar kesinleştiğinden herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekirken, 01.07.2022 tarihli kararımızda B bendinde bu dosyadaki davalı ... Belediyesi yönünden davanın reddi ciheti hatalı olmuştur." şeklindeki gerekçe ile birleşen 2014/938 E 2017/135 K sayılı dosyası yönünden açılan davanın kabulüyle; davacının talebi ile bağlı kalınarak 146.185,72 TL'nin 05.09.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Belediyesinden tahsili ile davacıya verilmesine, asıl davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde birleşen davada davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Birleşen davada davalı vekili; davanın vekaletsiz iş görme hükümlerine tabi olduğundan zamanaşımından reddi gerektiği, dava konusu henzemin geçitin İncirliova İlçesi sorumluluk alanında olduğunu, Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği 03.07.2013 tarihinden önce sorumlulukları bulunmadığını, TCDD'nin sorumlu olduğunu, dava konusu talepleri ilişkin 2004-2008 tarihleri arasında Büyükşehir Belediyesinin henüz kurulmadığını, protokol imzalanmamış olduğunu, borçların olduğu dönemde İncirliova Belediyesinin tüzel kişiliğinin devam etmekte olduğunu, müvekkili idarenin 2014 yılında varlık kazandığını, ileri sürerek; kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık,vekaletsiz işgörme hükümleri gereğince yapılan masrafların tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun)'nın 297 inci maddesinin ikinci fıkrası,

3. Değerlendirme

1. Bir mahkeme hükmünde, Mahkeme kararının asli unsurlarından olan gerekçenin de kısa karara uygun biçimde kararda yer alması gerekir. Buna göre, gerekçe hükümle çelişik olamaz. Aksinin kabulü, mahkemelere güveni sarsacağı gibi Anayasa ve yukarıda yer verilen kanun hükmüne açık aykırılık oluşur.

2. Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; Mahkemece, kararın gerekçesinde; "Mahkememizin son celsedeki uyma kararından sonra Yargıtay bozma ilamında belirtilen 1 nolu bentteki asıl dava olan bozma öncesindeki 2017/9 sayılı hüküm fıkrası yönünden karar kesinleştiğinden herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekirken 01/07/2022 tarihli kararımızda B bendinde bu dosyadaki davalı ... Belediyesi yönünden davanın reddi ciheti hatalı olmuştur." şeklinde tespitte bulunulduğu belirtilmesine rağmen, hüküm fıkrasında asıl davanın reddine ilişkin karar verilmek suretiyle, hüküm ile gerekçe arasında çelişki oluşturulmuş olması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

3. Bozma nedenine göre, birleşen davada davalı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Kanun'un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi uyarınca usulden BOZULMASINA,

2. Bozma nedenine göre, birleşen davada davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

09.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.