"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/86 E., 2020/439 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davalılardan ..., ... ve ... yönünden konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili ve davalılardan ..., ... mirasçıları, ......., ..., ..., ..., ... vd., ..., ..., ... vekilleri tarafından temyiz, davalılardan ..., , ... vd., ..., Pervin Yılmaz, ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili, davalılar ..., ..., Mukaddes Çağlar vekili, davalı ... vekili, davalı ... vekili, davalı ... vekili, davalı ... mirasçıları vekili ve davalı ... tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nda 02.05.2001 tarihinde yapılan değişiklik uyarınca, mahkeme ve icra dairelerince teşebbüs ve bağlı ortaklık lehine hükmedilip borçlusundan tahsil olunan vekalet ücretlerinin davayı takip eden ve sonuçlandıran avukatlara limitsiz olarak dağıtıldığını, ancak daha sonra yapılan idari soruşturma sonucunda, 657 sayılı Kanun'da kurum avukatlarına verilecek vekalet ücretine ilişkin olarak farklı bir düzenleme yapılmadığı sürece, 1136 sayılı Avukatlık Kanununda 4667 sayılı Kanun ile yapılan değişikliğin kamu personeli statüsünde bulunan kurum avukatlarına uygulanamayacağı, vekalet ücretinin limit dahilinde avukatlara dağıtılması gerektiği yönünde karar alındığını, bu sebeple 2003, 2004, 2005 ve 2006 yıllarında limit fazlası olarak davalılara ödenen avukatlık ücretlerinin iadesini talep etme hakkı doğduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, davalılardan ...’den 55.135,71 TL, Serap Memişoğlu’ndan 71.123,97 TL, ...’den 50.408,56 TL, ...’dan 59.162,57 TL, ...’den 5.451,34 TL, Feyziye Doğruer’den 48.029,18 TL, Gülendam (Yürekli) Yalçın’dan 106.117,20 TL, ...’ndan 60.734,68 TL, ...’dan 57.439,31 TL, ...’dan 53.804,86 TL, ...’dan 18.288,30 TL, ...’dan 24.625,46 TL, Günay Yılmaz’dan 18.288,30 TL, ...’dan 24.698,84 TL, ...’tan 5.778,80 TL, ...’den 25.058,28 TL, ...’dan 9.207,35 TL, ...’den 14.207,35 TL, Eşref Erarslan’dan 9.207,35 TL, Muazzez Tekdemir’den 42.906,75 TL, ...’den 3.837,20 TL, ...’dan 14.207,35 TL, ...’dan 146.866,17 TL olmak üzere toplam 924.584,84 TL’nın fiili ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilini talep etmiş; 18/05/2010 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini davalılardan ... yönünden 37.247,34 TL'ye, Günay Yılmaz yönünden 35.798,92 TL'ye davalılardan ... yönünden 36.797,96 TL'ye, davalılardan ... yönünden 15.968,98 TL'ye, davalılardan ... yönünden 36.682,70 TL'ye, ... yönünden 16.755,88 TL'ye, ... yönünden 77.819,13 TL'ye, ... yönünden 24.714,20 TL'ye, ... yönünden 54.607,21 TL'ye, ... yönünden 77.819,13 TL'ye artırmıştır.
II. CEVAP
Davalılar; davanın zamanaşımına uğradığını, davacı idarenin hatalı ödemeleri geri almasının ancak hatalı ödemelerin ilk yapıldığı tarihten başlamak üzere idari dava açma süresi içinde mümkün olduğunu, bu sürenin son değişiklikle 60 gün olduğunu, avukatla takip edilen davalarda mahkemece karşı tarafa yüklenen vekalet ücretinin avukata ait olduğunu savunarak, davanın reddini istemişlerdir.
Davalı ...; davaya cevap vermemiş, ıslah dilekçesine karşı zamanaşımı def'inde bulunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 01.10.2013 tarihli ve 2009/446 E., 2013/391 K. sayılı kararıyla; davanın sebepsiz zenginleşme için öngörülen 1 yıllık zamanaşımı süresi içinde açılmadığı, davalılardan ... dışındaki diğer davalıların cevap dilekçesi ile usulüne uygun ve süresinde zamanaşımı definde bulunduğu gerekçesiyle; davanın davalı ... yönünden kısmen kabulü ile toplam 10.504,10 TL'nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ...'dan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine; diğer davalılar yönünden reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı davacı ile davalılardan ... temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin 31.03.2015 tarihli ve 2014/18856 E., 2015/5319 K. sayılı ilamıyla; davalı ...'nın sair temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, davacı talebinin davayı, davanın zamanaşımı süresi dolmadan açılmış olduğu ayrıca davalı ...'nın imzasının bulunduğu ödeme belgeleri ile diğer belgeler incelenmeden hazırlanmış olan raporun denetime elverişli olmadığı gibi hüküm vermeye de yeterli olmadığı gerekçesiyle bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bozmaya uyan Mahkemenin; 05.11.2020 tarihli ve 2017/86 E., 2020/439 K. sayılı kararıyla; davacı idare bünyesinde çalışan davalı kamu avukatlarına 2004, 2005 ve 2006 yıllarında fazladan ödendiği ileri sürülen avukatlık ücretinin faiziyle birlikte tahsiline yönelik davaya konu idari işlemin iptali istemiyle davalılardan ..., ... ve ... tarafından açılan davada; işlemin iptaline dair verilen kararın temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiği, bu sebeple işbu davalılar yönünden açılan davada karar verilmesine yer olmadığı, davacı idare tarafından davalı avukatlara imza karşılığı yapılan maaş ödeme belgelerinden, limit fazlası yapılan vekalet ücretlerinin alınan denetime elverişli 03.03.2019 tarihli ek bilirkişi raporu ile tespit edildiği gerekçesiyle; davalılar ..., ... ve ... yönünden konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına, davanın diğer davalılar yönünden kabulü ile yapılan ödemelerin ödeme tarihlerinden işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalılardan ..., ..., ..., ..., ......., mirasçıları ......,, ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ....., ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 06.12.2022 tarihli ve 2022/3522 E., 2022/9203 K. sayılı kararıyla; davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinin miktar itibariyle reddine, davacı vekilinin tüm, davalılardan ..., ..., ..., ......, , ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ......,......,, ... vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra, dava konusu edilen idari işlemin kişiye özgü nitelikte bulunması durumunda, iptal kararının sonuçlarından sadece davanın tarafı yararlanabileceği, davalılardan ... ile ... hakkında tesis edilen davaya konu idari işlemin iptal edilmekle geçmişe etkili şekilde ortadan kalktığı dikkate alınıp, işbu davalılar hakkında açılan davada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi, davaya konu idari işlemin iptali istemiyle açılan davaların eldeki dava açısından bekletici sorun yapılması ve ulaşılacak sonucu uygun bir karar verilmesi, davacının; HMK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce, HUMK’nın yürürlükte olduğu 18.12.2009 tarihinde açtığı eldeki davada, HMK ile hukukumuza giren belirsiz alacak davasına ilişkin düzenlemenin somut uyuşmazlıkta uygulanabilirliği bulunmadığı, açılan davanın kısmi dava olduğu, davalılardan bir kısmı için talebin ıslah edilerek artırıldığı dikkate alınıp; gerek dava konusu edilen kısım için, gerekse ıslahla artırılan kısım için davalıların daha önce temerrüde düşürülüp düşürülmedikleri belirlenerek, her bir davalı yönünden ayrı ayrı tespit edilecek olan temerrüt tarihlerinden itibaren hüküm altına alınan alacağa faiz yürütülmesi, davalılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğu, davaların birbirinden bağımsız olduğu gözetilerek, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin her bir davalı için dava değerine göre ayrı ayrı hesaplanması gerektiği, kabule göre de; mahkemece, davalılara belirtilen yıllarda fazladan avukatlık ücreti ödenip ödenmediğinin tespiti noktasında alınan ek bilirkişi raporunda; ödemelere dair davalılar tarafından imzalanmış belgelerin ya da dekontların bulunup bulunmadığı, yapılan ödemelerin limit dahilinde mi yoksa limit fazlası mı olduğu hususunun her bir davalı yönünden irdelenmediği, ayrıca talep aşılarak dava konusu edilmeyen dönemlerde hesaplamaya dahil edilip, genel ve soyut ifadelerle hazırlandığı, kök raporun tekrarı mahiyetinde olduğu gözetilmeksizin, işbu ek rapor esas alınmak suretiyle karar verilmiş olmasının da doğru olmadığı gerekçesiyle kararın bozulmuştur.
V. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili, davalılar ..., ..., ......, vekili, davalı ... vekili, davalı ... vekili, davalı ... vekili, davalı ... mirasçıları vekili ve davalı ... karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
1. Davacı vekili; gerekçe gösterilmediğini, limit fazlası vekalet ücreti dağıtıldığının anlaşılması üzerine dava açıldığını, kamu zararı olarak değerlendirilmesini, sebepsiz zenginleşme oluştuğunu, idari işlemin iptalinin adli yargıda açılan davayı etkilemeyeceğini, Yargıtay duruşma vekalet ücretinin duruşmaya katılan vekilleri için değil tüm davalılar vekilleri için ayrı ayrı hükmedilmesinin doğru olmadığını, ödeme tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin doğru olduğunu ileri sürerek; kararın düzeltilmesini talep etmiştir.
2. Davalılar ..., ...,......, vekili; İdari yargıda, idare tarafından tesis edilmiş olan işlemin sakatlığı tespit edilmesi halinde bütün ilgilileri için sonuç doğuracağını, yalnız davanın taraflarını ilgilendirmesi halinin geçerli olmadığını, daha önce açılan davalarda işlemin iptaline karar verilerek kesinleştiğini, davaya konu idari işlemin aynı konuda bütün avukatların isimleri yazılarak tesis edilmesi nedeniyle genel karar niteliğinde bulunduğunu, söz konusu vekalet ücretlerinin idarenin bütçesinden değil, karşı taraftan tahsil edilen emanet hesabından ödendiğini, idarenin zararının gerçekleşmediğini, dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını ileri sürerek; kararın düzeltilmesini talep etmiştir.
3. Davalı ... vekili; İdari yargıda, idare tarafından tesis edilmiş olan işlemin sakatlığı tespit edilmesi halinde bütün ilgilileri için sonuç doğuracağını, yalnız davanın taraflarını ilgilendirmesi halinin geçerli olmadığını, daha önce açılan davalarda işlemin iptaline karar verilerek kesinleştiğini, davaya konu idari işlemin aynı konuda bütün avukatların isimleri yazılarak tesis edilmesi nedeniyle genel karar niteliğinde bulunduğunu, söz konusu vekalet ücretlerinin idarenin bütçesinden değil, karşı taraftan tahsil edilen emanet hesabından ödendiğini, idarenin zararının gerçekleşmediğini, dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını ileri sürerek; kararın düzeltilmesini talep etmiştir.
4. Davalı ... vekili, İdari yargıda, idare tarafından tesis edilmiş olan işlemin sakatlığı tespit edilmesi halinde bütün ilgilileri için sonuç doğuracağını, yalnız davanın taraflarını ilgilendirmesi halinin geçerli olmadığını, daha önce açılan davalarda işlemin iptaline karar verilerek kesinleştiğini, davaya konu idari işlemin aynı konuda bütün avukatların isimleri yazılarak tesis edilmesi nedeniyle genel karar niteliğinde bulunduğunu, söz konusu vekalet ücretlerinin idarenin bütçesinden değil, karşı taraftan tahsil edilen emanet hesabından ödendiğini, idarenin zararının gerçekleşmediğini, dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını ileri sürerek; kararın düzeltilmesini talep etmiştir.
5. Davalı ... vekili, İdari yargıda, idare tarafından tesis edilmiş olan işlemin sakatlığı tespit edilmesi halinde bütün ilgilileri için sonuç doğuracağını, yalnız davanın taraflarını ilgilendirmesi halinin geçerli olmadığını, daha önce açılan davalarda işlemin iptaline karar verilerek kesinleştiğini, davaya konu idari işlemin aynı konuda bütün avukatların isimleri yazılarak tesis edilmesi nedeniyle genel karar niteliğinde bulunduğunu, söz konusu vekalet ücretlerinin idarenin bütçesinden değil, karşı taraftan tahsil edilen emanet hesabından ödendiğini, idarenin zararının gerçekleşmediğini, faiz talep edilemeyeceğini, dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını, zamanaşımı süresinin geçtiğini, idari işlemin iptaline dair açtıkları davanın bekletici mesele yapılmadığını ileri sürerek; kararın düzeltilmesini talep etmiştir.
6. Davalı ... mirasçıları vekili; İdari yargıda, idare tarafından tesis edilmiş olan işlemin sakatlığı tespit edilmesi halinde bütün ilgilileri için sonuç doğuracağını, yalnız davanın taraflarını ilgilendirmesi halinin geçerli olmadığını, daha önce açılan davalarda işlemin iptaline karar verilerek kesinleştiğini, davaya konu idari işlemin aynı konuda bütün avukatların isimleri yazılarak tesis edilmesi nedeniyle genel karar niteliğinde bulunduğunu, ödeme tarihinden itibaren faize hükmedilemeyeceğini, ıslah edilen kısma ilişkin kararın düzeltilmesi gerektiğini, söz konusu vekalet ücretlerinin idarenin bütçesinden değil, karşı taraftan tahsil edilen emanet hesabından ödendiğini, idarenin zararının gerçekleşmediğini, dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını, muris tarafından yapılan harcamaların mirasçılarından talep edilemeyeceğini ileri sürerek; kararın düzeltilmesini talep etmiştir.
7. Davalı ...; İdari yargıda, idare tarafından tesis edilmiş olan işlemin sakatlığı tespit edilmesi halinde bütün ilgilileri için sonuç doğuracağını, yalnız davanın taraflarını ilgilendirmesi halinin geçerli olmadığını, daha önce açılan davalarda işlemin iptaline karar verilerek kesinleştiğini, davaya konu idari işlemin aynı konuda bütün avukatların isimleri yazılarak tesis edilmesi nedeniyle genel karar niteliğinde bulunduğunu, eşitlik ilkesine aykırı durum oluştuğunu, ileri sürerek; kararın düzeltilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; davalı avukatlara limit fazlası ödeme yapıldığı iddiasından kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) "Bekletici sorun" başlığı altında düzenlenen 165 inci maddesi
3. Değerlendirme
1. Karar düzeltme yoluyla incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, dava konusu edilen idari işlemin kişiye özgü nitelikte bulunması durumunda, iptal kararının sonuçlarından sadece davanın tarafı yararlanabileceği, kesinleşmiş olan yönlere ilişkin ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmadığının anlaşılmasına göre, davalıların tüm, davacı vekilinin sair karar düzeltme isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
2.Davacı tarafın bozma ilamındaki maddi hatanın düzeltilmesi talebinin incelenmesinde;
Yargıtay aşamasında duruşmalı yapılan temyiz istemi sonucunda haklı çıkan ve duruşmaya katılan taraf yararına duruşma vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmektedir. Buna göre; Dairemizin bozma ilamının sonuç kısmında, Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacıdan alınıp duruşmada kendisini vekil ile temsil ettiren davalılara verilmesine gerekirken, yazılı şekilde lehine bozulan tüm davalılara vekalet ücreti verilmesi maddi hata niteliğinde bulunduğundan düzeltilmesine karar vermek gerekmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalıların tüm, davacı vekilinin sair karar düzeltme istemlerinin REDDİNE,
2. Dairemizin 06.12.2022 tarihli ve 2022/3522 Esas, 2022/9203 Karar sayılı bozma ilamının sonuç kısmında yer alan, “8.400'er TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacıdan alınıp hüküm lehlerine bozulan davalılara verilmesine” cümlesinin çıkarılarak yerine “ 8.400'er TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacıdan alınıp duruşmada kendisini vekil ile temsil ettiren davalılara verilmesine”cümlesinin yazılması suretiyle maddi hatanın düzeltilmesine ve hükmün bozma ilamında açıklanan gerekçelerle BOZULMASINA,
Aşağıda yazılı para cezası ile bakiye karar düzelme harcının karar düzeltme isteyenlere yükletilmesine,
İstek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine,
22.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.