"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1834 E., 2023/2144 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Marmaris 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/184 E., 2022/89 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili;müvekkilinin 2013 tarihinde yazlık olarak kullanmak maksadıyla konut almak istediğini, davalının o tarihlerde inşaat sektöründe çalışması nedeniyle tanıştıklarını, kendisinden bir dubleks villa satın aldığını, davalının satış bedelinin taksitli satış halinde ise 170.000 pound olduğunu söylediğini, davacının bu bedeli kabul ettiğini ve davalıya ilk ödemenin 01.04.2013 tarihinde banka kanalıyla yapıldığını, villa ödemesi şeklinde yazıldığını, taşınmazın ödemenin akabinde müvekkiline teslim edildiğini, o tarihten bugüne kadar da davacı uhdesinde kaldığını, müvekkilinin her ay en az 5.000 pound olmak üzere davalının banka hesabına ödemeler yaptığını, tüm ödemelerin bankaya yapıldığını, sadece 03.11.2013 tarihinde 20.000 pound ödemenin bizzat davalıya yapıldığını, davalı imzasını taşıyan makbuz alındığını, davalının tamamen kötüniyetli olarak sözleşmeye gerek olmadığını söyleyerek sözleşme yapmadığını, toplamda 170.000 pound ödendiği tarihte tapu vereceğini beyan ettiğini, müvekkilinin davalıya güvendiğini, ödemelerin bir kısmının da davalının öz yeğeni ve ortağı olan ... ... hesabına ödendiğini, 2016 yaz ayında müvekkilinin Türkiye'ye geldiğinde hala tapusunu alamadığını, taraflar arasında ciddi bir tartışma yaşandığını, müvekkilinin tapu alacağını zannederek Marmaris 2.Noterliğine gittiğini, noterde müvekkiline vekaletname imzalatıldığını, bu vekaletnamenin davalının isteği üzerine ... isimli kişiye verildiğini, kendi adına taşınmaz almak ve ayrıca ipotek tesis etmek yetkisi verildiğini, davalının hileli şekilde vekaletname aldırdığını, müvekkilinin ipotek konusu olabilecek bir borcunun bulunmadığını, vekil edilen ... ile tapu devrinin ve 383.500,00 TL ipotek tesisi işlemi yapıldığını, ...'nın hiçbir şekilde müvekkili ile konuşmadığını, müvekkilinin tapu aldığına sevinirken bu defa tapuda ipotek tesis edildiğini öğrendiğini, davalı ... ve ... ... hesaplarına yatan toplam paranın 305.700 pound olduğunu, anlaşmanın 170.000 pound olduğunu, ileri sürerek; 124.900 pounda karşılık gelen 1.061.650,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; taraflar arasında mevcut 03.07.2012 tarihli emlak satış ön sözleşmesi başlıklı satış anlaşmasına göre satış fiyatının 195.000,00 GBP olduğunu, davacının dilinde yazıldığını ve imzasının bulunduğunu, davacının vekil tayin ettiği ...'ya ipotek verme yetkisi verdiğini, noter aracılığı ile düzenlenen vekaletnamede beyanının tercüme edildiğini, içeriğini anlayıp kabul ettiğine dair meşruhatının mevcut olduğunu, davacının İngiltere'de kurulu şirketi üzerinden Türkiye'de düzenli ticaret yapan bir şahıs olduğunu, müvekkilinin müteahhit olmayıp ... Kuyumculuk Tekstil Tur.Tic.Ltd.Şti adlı firması ile kuyumculuk ile iştigal eden bir şahıs olduğunu, davacının ... ... ile yaptığı başkaca ticari işlerin varlığının müvekkili hiçbir şekilde ilgilendirmediğini, ...'ın yeğeni olması dışında müvekkil ile ticari bir bağı olmadığını, şirket yapısında ortak mahiyetinin de bulunmadığını, bu gayrimenkul satımında esas mağdurun müvekkili olduğunu, davacı tarafın yanıltıcı ve yanlış beyanlarına dayalı ve kötüniyetli olduğunu, vekaletname verilen şahsın davacı ile davalı arasında imzalanan kira sözleşmesinde de davacının kefili olduğunu, depozitolara ilişkin düzenelenen belgelerde belirtilen ödemelerinin esasen yapılmadığını, davacının kredi işlemleri için yapılan inanca dayalı bir belge olduğunu, davacının sunduğu ödeme belgelerinin davacının kendi muhasebesince hazırlanan belgeler olduğunu, ödemelerin tamamının HSCB Marmaris Şubesine gönderilen miktarlar olduğunu, tamamının 193.200 GBP olup halen 1.800 GBP eksik ödeme olduğunu, ...'ya verdiği gayrimenkul satış vekaleti ile ipotekli satışın yapıldığı gün 10.10.2016 tarihi olduğunu, vekil ...'nın da katıldığı 20.06.2019 tarihli Protokol başlı belge ile satışın yapıldığı gün olan 10.10.2016 tarihinde bakiye borcun TL cinsinden 383.500,00 TL olduğu hususunda mutabakata varıldığını, protokolün 2. paragrafı ile “kalan bakiyenin 10.000.-Paund olduğu ve ödemenin 30.10.2019 tarihinde yapılacağı"nın taraflarca mutabakata bağlanıp imza altına alındığını, metnin İngilizce yazıldığını, davacının imzaladığı evrakı anlamama gibi bir ihtimalinin olmadığını, protokol tarihinden sonra ve 30.10,2019 tarihinden önce olarak son yatırılan miktarın 26.07.2019 tarihinde 8.500.-Paund olup, halen 1.500 paund eksik ödemesi bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında mevcut sözleşmelere göre 2014 ve 2018 yılında yapılan ödemelerin 203.200 GBP olduğunun banka kayıtları ile sabit olduğu, İngilizce olarak düzenlenen 20.06.2019 tarihli Protokol başlıklı belgede satış sözleşmesinden kaynaklı bakiyenin 10.000 GBP olduğu, ödemenin 30.10.2019 tarihinde yapılacağı, satıcı olan ...'nın 10.000 GBP hariç tüm alacaklarını aldığının açıkça belirtildiği ve belgenin taraflarca imzalandığı, belgedeki imzalar yönünden tarafların inkarı bulunmadığı, dolayısı ile son sözleşmenin tarafları bağlayıcı nitelikte olduğu, çok daha fazla ödeme yapılmış olsa dahi, yani davacının iddia ettiği miktarı ödemiş olması halinde dahi davacının 20/06/2019 tarihinde halen 10.000 paund borcu olduğunu kabul ettiği, 20/06/2019 tarihinden sonra davacı tarafından 8.500 GBP ödendiği banka kayıtlarından anlaşıldığı, son protokole göre kararlaştırılan 10.000 GBP dışında fazladan ödeme bulunmadığı gibi eksik ödeme olduğu, davacının korkutulduğu iddiası ile protokolü imzaladığı iddiası mevcut ise de iddiaların kanunun aradığı anlamda iradeyi sakatlayan ikrah niteliğinde olduğu; sonuç olarak son sözleşme dikkate alınarak davacının fazladan ödeme yaptığı yönündeki iddiası ispatlanamadığından davasının reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin 05.04.2022 tarihli kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 13.12.2023 tarihli kararıyla istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; davalıya elden yapılan ödemelere dava dilekçesinde dayanıldığını, bilirkişi raporlarında davalının banka hesabına yapılan ödemeler toplamının 203.200,00 Pound olarak tespit edildiğini, dava dosyasına sunulan elden ödemelere ilişkin yazılı belgelere göre yapılan ödemelerin toplamının 95.000,00 Pound olduğunu, bu belgelerin içeriğine ya da imzaya davalı tarafça itiraz edilmediğini, davalı tarafça sunulan ve kabullerinde olan satış sözleşmesine göre satış bedeli 195.000,00 Pound olmakla, davalıya 103.200,00 Pound fazla ödeme yapıldığının kanıtlandığını ileri sürerek; kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle taraflar arasında imzalanan 20.06.2019 tarihli protokol başlıklı belgede davacının 10.000,00 paund bakiye borcu olduğunu kabul ettiği, davacının 20.06.2019 tarihinden sonra 8.500,00 paund ödeme yaptığı, anılan protokol gereğince davacının bakiye borcunun bulunduğunun anlaşılmasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.