"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/736 E., 2023/70 K.
Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; avukat olduğunu, davalının eşinin trafik kazası sonucu ölümü ile ilgili olarak kusurlulara karşı açılacak tazminat davası için davalı ile avukatlık ücret sözleşmesi imzaladığını, tazminat davasının kabulle sonuçlandığını, karar gereği hükmedilen tazminatın tahsili için icra takibi başlattığını, bu aşamada davalı tarafından haksız olarak azledildiğini, vekalet ücretinin tahsili için başlattığı takibin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek; vaki itirazın iptaline ve lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı; azilnamede ayrıntıları ile izah edilen nedenlerle davacıyı vekillik görevinden haklı olarak azlettiğini, davacının ücret talep edemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece 30.12.2013 tarihli ve 2012/308 E., 2013/599 K. sayılı kararıyla; davanın kısmen kabulü ile icra dosyasındaki asıl alacak miktarı 29.235,00 TL kabul edilerek bu bedele ilişkin davalı borçlunun itirazının iptaline, takibin bu bedel üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 26.02.2015 tarihli ve 2014/14628 E., 2015/5959 K. sayılı ilamıyla; Mahkemece, davalının yargılama sırasında ileri sürdüğü ve azilnamede açıkça belirttiği azil nedenleri üzerinde durulmadığı, davacının azlinin haklı olup olmadığını tartışılmadığı ve davacının yanlış takip ve davalar açarak davalıyı zarara uğrattığı tespit edilmesine rağmen davacı hakkında vekalet ücreti hesabı yapılan çelişkili bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulduğu, hal böyle olunca, Mahkemece, davalının savunmasında ve azilnamesinde bildirmiş olduğu azil nedenleri ile ilgili ayrı ayrı inceleme ve değerlendirme yapılmak suretiyle azlin haklı olup olmadığı irdelenerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 01.03.2016 tarihli ve 2015/1472 E., 2016/172 K. sayılı kararıyla; davanın kısmen kabulüyle takip dosyasındaki asıl alacak miktarı 3.966,97 TL kabul edilerek bu bedele ilişkin davalı borçlunun itirazının iptaline, takibin bu bedel üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, verilen karara karşı taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 05.12.2019 tarihli ve 2016/28973 E., 2019/12149 K. sayılı ilamıyla; bozmaya uyulduğu halde bozma ilamı doğrultusunda azil nedenleri üzerinde ayrı ayrı inceleme ve değerlendirme yapılmaksızın azlin haklı kabul edildiği, böylece bozma ilamının gereğinin yerine getirilmediği, öte yandan davacının hakettiği kabul edilen vekalet ücretinden davalıların zarara uğradığı kabul edilen miktarın mahsubu suretiyle taleple bağlılık ilkesine aykırı karar verildiği; davalıların zararlarının tazmini amacı ile davacı avukat hakkında başlattıkları takibe itiraz üzerine Sakarya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/472 E. sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açtıklarını bildirilmiş olup, Mahkemece bu hususun da araştırılması gerektiğinden bahisle karar bozulmuştur.
C. Üçüncü Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 01.12.2020 tarihli ve 2020/114 E. 2020/436 K. sayılı kararla; davanın kısmen kabulüyle takip dosyasındaki asıl alacak miktarı 20.925,97 TL kabul edilerek bu bedele ilişkin davalı borçlunun itirazının iptaline, takibin bu bedel üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
2.Dairemizin 27.06.2022 tarihli ve 2022/1311 E., 2022/6210 K. sayılı ilamıyla; davacı vekilinin temyiz itirazları reddedildikten sonra; " (...) Bu durumda Mahkemece; davacı avukatın, davalılar adına takip ettiği Sakarya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/373 E. sayılı dava dosyasında 15.09.2009 tarihinde karar verildiği, kararın temyizi üzerine azil tarihinden sonra 11.06.2013 tarihinde onandığı, kaldı ki sonrasında ilgili davanın davalılarından ... (...) Sigorta A.Ş. vekilinin karar düzeltme talebi kabul edilerek hükmün bozulduğu, haklı olduğu kabul edilen azilin yapıldığı tarihi itibariyle kesinleşmiş bir iş bulunmadığı nazara alınarak davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle kısmen kabulüne karar verilmiş olması, doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir." gerekçesiyle, karar bozulmuştur.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; uyulmasına karar verilen bozma ilamındaki gerekçe ışığında, haklı olduğu kabul edilen azilin yapıldığı tarihi itibariyle kesinleşmiş bir iş bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; davacı avukatın davalı tarafından haksız olarak vekalet ücretini bertaraf etmek amacı ile azledildiğini, azil haklı olsa bile Yargıtayın kökleşmiş içtihatlarına göre azil tarihi itibariyle sonuçlanıp, kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edebileceğini, davacının azil edildiği tarihten önce icra dosyasında para tahsili sağlandığından ve vekalet ücreti öncelikli alacaklardan olduğundan vekalet ücretinin tamamına hak kazandığını, zira davacının icra takibi dosyasında vekalet ilişkisi devam ettiği halde doğru ve tam olarak görevini yerine getirmiş olduğunu, davalının uğramış olduğu zararı bu davaya bağlamanın hatalı olacağını ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, vekalet ilişkisinden kaynaklı alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
04.02.1959 tarihli ve 13/5 ile 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararları.
3. Değerlendirme
Temyize konu edilen Mahkeme kararının; uyulan bozma ilamında belirtilen hukuki esaslar gereğince verildiğinin, bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan kısımlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine imkan bulunmadığının ve davalılardan küçük ...'nin karar başlığında gösterilmemesinin mahallinde düzeltilebilir maddi hata olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
07.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.