Logo

3. Hukuk Dairesi2024/84 E. 2024/3623 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı hastanede yapılan enjeksiyon sonrası davacının sakat kalması nedeniyle, vekalet sözleşmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, önceki bozma kararına uyularak ve dosyadaki bilirkişi raporlarına göre davanın reddine karar vermesinin usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/378 E., 2023/432 K.

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davalı hastanede 13.11.2010 tarihinde prostat ameliyatı olduğunu, anestezinin etkisi geçmeden hemşire tarafından sağ kalçasından ağrı kesici olduğu söylenen iğne yapıldığını, sağ bacağının iğneden sonra bir daha iyileşmediğini, sakat kaldığını, çalışamaz duruma geldiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 30.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi zararın tazminine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; tedavi ve iğnede müvekkili hastanenin kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını, talep edilen tazminatların fahiş olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 28.12.2016 tarihli ve 2012/117 E., 2016/597 K. sayılı ilamıyla; davanın kısmen kabulü ile 30.000,00 TL maddi tazminatın, 20.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 10.05.2017 tarihli ve 2017/654 E., 2017/624 K. sayılı kararıyla; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 17.06.2020 tarihli ve 2017/6926 E., 2020/4868 K. sayılı ilamıyla; "....mahkemece, raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için konusunda uzman bilirkişilerden oluşmuş farklı bir heyetten, taraf ve Yargıtay denetimine uygun rapor alınması ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı gerekçeyle hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir." gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan İlk Derece Mahkemesinin 01.02.2022 tarihli ve 2020/185 E., 2022/47 K. sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne 30.000,00 TL maddi tazminatın, 20.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 21.11.2022 tarihli ve 2022/5159 E., 2022/8768 K. sayılı ilamıyla; bilirkişiler tarafından düzenlenen raporda; davacıya yapılan işlemlerin tıp kurallarına uygun olduğunun belirtildiği, hâkimin kişisel kanaatini destekler nitelikte herhangi bir özel ve teknik bilginin de dosya içeriğinde bulunmadığı ve raporlar arasındaki çelişkinin giderilmiş olduğu da gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle, karar bozulmuştur.

C. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bozmaya uyan İlk Derece Mahkemesince ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararla; alınan bilirkişi kurulu raporları arasında çelişkinin giderildiği davacıda enjeksiyon işlemi sonrasında ortaya çıkan sinir hasarının klinik ve laboratuvar verileri, uzman tıbbi değerlendirmelere göre enjeksiyon nöropatisi olduğu bu durumun komplikasyon olarak nitelendirildiği bu rahatsızlığa yönelik tanı ve tedavi işlemlerinin tıp kuralları çerçevesinde yerine getirildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; müvekkilde meydana gelen maluliyetin yapılan enjeksiyon ile bağlantılı olduğunu, davalı hastanenin dikkat ve özen eksikliğine bağlı kusurunun bulunduğunu, ilk raporda siyatik sinir trasesine yönelik bir MR incelemesi ile böyle bir veryasyon olup olmadığının araştırılabilir olduğu belirtildiği halde MR incelemesi yapılmadığını, 03.08.216 tarihli raporda ise öncelikli olarak damar yolundan uygulanabilen ağrı kesicilerin tercih edilmesi gerektiğinin belirtildiğini, 08.06.2021 tarihli bilirkişi raporunun yüzeysel olduğunu, enjeksiyon nöropatisinin gerçekleştiği bütün durumların komplikasyon olarak değerlendirilmesinin önceki raporlar da göz önünde bulundurulduğunda hatalı olduğunu, raporun çelişkiyi gidermekten uzak, genel değerlendirme içerir bilgiler içerdiğini, ispat yükünün vekalet ve özen yükümlülüğü, adam çalıştıranın sorumluluğu gereği davalı hastane üzerinde olduğunu, enjeksiyon öncesinde davacının doktor ve hemşire tarafından yapılan enjeksiyon sonuçları bakımından aydınlatılmadığı gibi riskler konusunda da bilgilendirme yükümlülüğüne uyulmadığını, ameliyat sonrası damar yolu açık olan hastanın mutlaka kalça bölgesinden enjeksiyon uygulanmasının gerekmediğini, bu tür risklerin öngörülmesi gerektiğini, davalının bu hususlarda üzerine düşen vekalet ve özen yükümlülüğünü tam olarak yerine getirmediğini ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, vekalet sözleşmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı, 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK

3. Değerlendirme

Temyize konu edilen Mahkeme kararının; uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde ve hukuki esaslar gereğince verildiği, bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan kısımlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine imkan bulunmadığı, bozma ilamı doğrultusunda davanın reddine karar verildiği anlaşılmakla; davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

07.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.