Logo

3. Hukuk Dairesi2024/864 E. 2024/3865 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hakem kararının kısmen iptal edilip edilemeyeceği ve bozma kararına uyulup uyulmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, Yargıtay'ın bozma ilamında belirtilen hususlar doğrultusunda karar verdiği ve bozma kapsamı dışında kalan hususların kesinleştiği gözetilerek, temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/3 E., 2023/3 K.

Taraflar arasındaki Hakem Kararının İptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi taraf vekillerince duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 26.11.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde gelen davacılar vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ...’un sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili; müvekkili ... ve davalı arasında 01.04.2019 tarihli ve 10 yıllık kira sözleşmesi düzenlendiğini, diğer davacının ise sözleşmeyi garantör olarak imzaladığını, davalının tahkim talebini iletmesi ile başlayan süreçte tarafların anlaşma sağlayamadığını, 14.01.2021 tarihinde ICC sekreterliği tarafından tek hakem ataması yapıldığını, hakemin 24.03.2022 tarihli kararı vererek taraflara bildirdiğini, hakem kararının tebliği üzerine davalının bazı hususların düzeltmesi talebiyle başvuru yaptığını ve bu talep uyarınca dosyanın yeniden hakeme verildiğini, bu kez 21.06.2022 tarihli düzeltilmiş hakem kararının taraflara 24.06.2022 günü e-posta ile tebliğ edildiğini, kararın veren tek hakemin taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine ve tahkim şartı ile seçilen kurallara aykırı olarak atandığını, ihtilafın çözümünde Türk hukukunun uygulanacağını ancak hakemin Türk hukuku ile ilgili hiçbir eğitim ve tecrübesinin bulunmadığını, bu durumun Türk kamu düzenine aykırı olduğunu, tek hakemin Türk hukuku ve Türkçeye hakim olmamasının, yargılama konusu hukuki meselelerin değerlendirilmesinde büyük hatalar yapılmasına, hakem kararının hukuka ve kamu düzenine aykırılıklar içermesine yol açtığını; hakem kararının, adil yargılanma ve tarafların eşitliği ilkelerine aykırı olduğunu, yeterli gerekçeye sahip olmadığını, keyfilik içerisinde karar verildiğini, hakemin yetkisini aşarak ve tahkimde görülmesi mümkün olmayan uyuşmazlık hakkında hüküm verdiğini, sözleşmeden de doğsa da vergi sorumluluğuna ilişkin bir talebin tahkime konu edilmesinin mümkün olmadığını, bunun yanında kira sözleşmeleri doğrudan kamu düzenini ilgilendirdiğinden ve sulh mahkemelerinin görevli olduğuna ilişkin özel ve emredici düzenleme bulunduğundan tahkime elverişli olmadığını, hakemin Türk hukuku bilgisinden yoksunluğunun karara doğrudan etki ettiğini, hakemin bilirkişi görüşü almadan kiralananın çatılı-çatısız tespitini yalnızca fotoğraflarla yapmasının tek başına kamu düzenine aykırılık teşkil ettiğini, yapılan bu hatanın yargılama sonucunu da esaslı bir biçimde etkilediğini ve kararın sakatladığını, sözleşmenin davalı tarafça hukuka aykırı şekilde fiilen sonlandırıldığını ve tek hakem kararı ile müvekkili aleyhine cezai şarta hükmedildiğini, hakem kararında ispat hukukuna dair bu çok temel prensibin gözardı edilmesinin savunma hakkının esaslı bir şekilde ihlaline neden olduğunu, müvekkilinin bir kısım talepleri kabul edilmiş ise de hüküm fıkrasında buna ilişkin bir ifadeye yer verilmediğini, hem dava hem de karşı davada faiz talep edilmiş olmasına rağmen hüküm altına alınan alacaklara uygulanacak faiz oranı ve faizin başlangıç tarihi hakkında bir ifadeye yer verilmediğini ileri sürerek; 21.06.2022 tarihli ek karar ile revize edilen 24.03.2022 tarihli hakem kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; tahkim yargılamasında gerek taraflar arasındaki anlaşma hükmüne gerekse kanuna sıkı sıkıya uyulduğunu, tahkim dosyasında kapsamlı bir inceleme yapıldığı, iptal sebeplerinin olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Bölge Adliye Mahkemesince verilen 08.11.2022 tarihli ve 2022/8455 E., 2023/1009 K. sayılı kararla; davanın kabulüne, Milletlerarası Ticaret Odasının 24.03.2022 tarihli ve 25725/AYZ/DDA/AZO dava numaralı Hakem kararı ile bu karara ilişkin 21.06.2022 tarihli ek Hakem kararının iptaline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı, süresi içinde taraflar temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece verilen 06.04.2023 tarihli ve 2022/8455 E., 2023/1009 K. sayılı ilamla; davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra, "...Tahkim yargılamasında davalı-karşı davacı kiracı, maddi tazminat talebi yönünden faiz isteminde de bulunmuştur. Hakem kararında, faiz konusunda hüküm kurulmamıştır. Talep olmasına rağmen faiz talebi hakkında karar verilmemiş olması iptal sebebi olup Mahkemenin bu yöndeki kabulünde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Ancak, hakem kararının kısmen iptaline karar verilmesi mümkün olduğundan yalnızca karşı dava yönünden iptal kararı verilmesi gerekirken, asıl davayı da içeren hakem kararının tamamının iptaline karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle, karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesinin, ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu'nun (4686 sayılı Kanun) 15 inci maddesinde yer alan hükmün diğer iptal sebeplerinin bulunması halinde kısmen iptal kararı verilemeyeceği şeklinde yorumlanmasının mümkün olmadığı, söz konusu düzenlemenin tahkim anlaşması dışında kalan bir konuda karar verilse dahi anlaşma kapsamında olmayan konuların anlaşma kapsamında olanlardan ayrılabilmesinin mümkün olduğu hallerde dahi kısmen iptal kararı verilebilmesine yönelik olduğu, kanun koyucunun iradesinin tahkim yargılaması sonucunda verilen kararın hukuka aykırı olmayan kısımlarının olabildiğince ayakta tutulması şeklinde olduğu, bu nedenle tahkim yargılamasındaki karşı davada, taleplerin tümüne ilişkin karar verilmemesi sebebiyle sadece karşı davaya ilişkin hakem kararının iptali gerektiğinden bahisle; davanın kısmen kabulüne, Milletlerarası Ticaret Odasının 24.03.2022 tarihli 25725/AYZ/DDA/AZO dava numaralı hakem kararının, karşı dava hakkındaki kararının iptaline, fazla istemin redine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacılar vekili; 4686 sayılı Kanun'un 15 inci maddesi hükmü uyarınca hakem kararının kısmen iptalinin sadece hakemin tahkim anlaşması dışında kalan bir konuda karar verdiği durumda mümkün olduğunu, bu ihtimal dışında tahkim sözleşmesi içinde kalan talepler yönünden hakem kararının bir bütün olduğunu ve kısmi iptal kararı verilemeyeceğini, Yasanın açık lâfzı karşısında hükmün bu noktada kıyas yolu ile genişletilmesinin ve tahkim sözleşmesi kapsamındaki talepler bakımından da uygulanacak şekilde yorumlanmasının mümkün olmadığını, Hakem Kararının kısmen de iptal edilebileceği düşünülse dahi, karşı davaya yönelik kararın sadece faiz talebi hakkında karar verilmemiş olmasının hukuka aykırı bulunduğunu, buna karşın karşı dava hakkındaki kararın tümden iptaline karar verilmesinin de hatalı ve çelişkili olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı vekili; davacıların iptal davası açmakta hakkının ve hukuki menfaatinin bulunmadığını, Hakem Kararının düzeltilmesi veya ek karar ile giderilebilecek eksiklik iddiaları için karar düzeltme veya ek karar talebinde bulunmaksızın iptal davası açmanın dürüstlük kuralına aykırı olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, hakem kararının iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

04.02.1959 tarihli ve 13/5 ile 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları

3.Değerlendirme

Bölge Adliye Mahkemesince uyulan bozma ilamında belirtilen hukuki esaslar gereğince karar verildiği, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmadığı anlaşılmakla taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan nedenlerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

28.000,00 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin karşılıklı olarak alınıp birbirlerine verilmesine,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının davacılara yükletilmesine,

26.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.