Logo

3. Hukuk Dairesi2024/97 E. 2024/4152 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taşınmaz satışından kaynaklanan ayıp ve gecikme nedeniyle tazminat istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yapı kayıt belgesinin imar mevzuatı kapsamındaki yıkımı engellese dahi, kat mülkiyeti kanununa tabi yerlerdeki ortak alanlara yapılan izinsiz yapıları ve üçüncü kişilerin haklarını korumadığı, dolayısıyla davacıya verilen tazminat miktarını etkilemediği değerlendirilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2021/376 E., 2023/595 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasına ilişkin yargılama sonunda, Mahkemece bozma kararına uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin davalıdan önceki müteahhit olan dava dışı ... ile 07.01.2006 tarihli daire satış sözleşmesi imzaladığını, daha sonra yarım kalan inşaatı bütün alacak ve borçları ile davalı şirketin devraldığını, davalının daireyi süresinde teslim etmediğini, 25.04.2013 tarihinde eksik olarak teslim ettiğini, binanın iskanının alınmadığını, projeye aykırı ve bazı bölümlerin kaçak yapıldığının tespit edildiğini ileri sürerek dava konusu dairenin sözleşmeye, inşaat projesine ve ruhsatına göre olması gerektiği duruma getirilmesini, bunun mümkün olmaması halinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak binanın sözleşmeye uygun hale getirilmesi için 10.000,00 TL, değer kaybı nedeniyle 10.000,00 TL, taşınmazın süresinde teslim edilmemesi nedeniyle de 10.000,00 TL olmak üzere şimdilik 30.000 TL tazminatının, dairenin tapudan satış tarihi olan 25.04.2013 tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 19.12.2017 tarihli dilekçesi ile talebini 90.066,67 TL artırarak toplam 110.066,67 TL'ye çıkarmıştır.

II. CEVAP

Davalı vekili; Anadolu Adliyesi Tüketici Mahkemelerinin yetkili olduğunu ayrıca davada kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, kendisinin devreden ...'a teslim borcu haricinde başka kimseye bir teslim borcu bulunmadığını, alıcının gizli ayıbı öğrendikten sonra derhal bunu satıcıya bildirmekle yükümlü olduğunu, aksi halde hakkın kaybolacağını, müvekkiline ise herhangi bir ayıp ihbarı yapılmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Mahkemece 20.11.2014 tarihli ve 2014/717 E., 2014/1740 K., sayılı karar ile; yetkisizlik kararı verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. İlk Derece mahkemesince verilen yetkisizlik kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 23.06.2015 tarihli ve 2015/20385 E., 2015/21582 K. sayılı ilamıyla; yetki itirazının reddedilerek, işin esasının incelenmesi gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin 15.01.2019 tarihli ve 2015/1908 E., 2019/3 K. sayılı kararıyla; davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 83.066,67 TL'nin 07.02.2014 tarihinden itibaren işleyecek olan işleyecek olan avans faizi ile beraber davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 28.06.2021 tarihli ve 2020/6038 E. 2021/7449 K. sayılı kararıyla; davalının temyiz aşamasında dava konusu konuta ait 01.01.2020 tarihli yapı kayıt belgesini dosyaya sunduğu, bu kapsamda, davalının sunduğu yapı kayıt belgesi değerlendirilerek sonucuna uygun hüküm tesisi yoluna gidilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile karar verildiği gerekçesiyle karar bozulmuştur.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; somut uyuşmazlıkta 23.02.2009 tarihli akdedilen daire satış sözleşmesi için dava tarihinde yürürlükte bulunan 4077 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gerektiği, davacının süresinde davalıya karşı ayıp ihbarında bulunmadığı anlaşıldığından açık ayıplar yönünden talebin reddine karar vermek gerektiği, gizli ayıpların ise 14.01.2014 tarihli tespit raporu ile öğrenildiği ve bu hususlarla ilgili 06.02.2014 tarihli ihtarname ile ihbar edildiği, tespit edilen gizli ayıpların taşınmazda 63.000,00 TL değer azalmasına sebebiyet verdiğinin belirlendiği, sözleşme konusu taşınmazın geç teslim edildiği, ek sözleşmede belirlenen kira tazminatı baz alındığında davacının gecikme tazminatı alacağının 20.066,67 TL olduğu, bozma kararına uyularak yapılan inceleme neticesinde celp edilen müzekkere cevapları ve bilirkişi heyet ek raporundan anlaşılacağı üzere yapı kayıt belgesinin imar kanunu mevzuatı uyarınca getirilen bir düzenleme olduğu, sadece imar mevzuatı çerçevesindeki yıkımı engellediği, bir kat malikinin site/apartman ortak alanında izinsiz olarak şahsi kullanım maksatlı yaptığı bir yapı ya da ortak alan vasfındaki işgal için yapı kayıt belgesi alınmış olsa dahi bu belgenin Kat Mülkiyeti Kanunu’na tabi yerlerdeki ortak alanlara yapılan işgalleri korumadığı, Yapı Kayıt Belgesi alınması ile sadece idare ile olan uyuşmazlıkları çözeceğinin üçüncü kişilerin haklarına diğer malikler ile ortak alanlara müdahale yönünden oluşacak sorunlara kat mülkiyetine geçiş yapılmaması halinde etkisi olmayacağı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 63.000,00 TL değer kaybı tazminatı ve 20.066,67 TL gecikme tazminatı olmak üzere toplam 83.066,27 TL'nin 15.02.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; imar barışının daireye ve eksik hususlara olan katkısının tartışılmadığını, davalının ediminin sadece davacıya borçlu olan ...’ı borçtan kurtarmak yönünde olduğunu, bu haliyle sözleşmeye taraf dahi olmayan davacının müvekkilinden bir talebi olamayacağını, müvekkili ile ... arasında yapılan sözleşmede sözleşme tarihine kadar yapılan imalatlardan, inşaattan proje ve işlemlerden doğan tüm hak ve edimlerini devralan firmaya devrettiğinin yazılı olduğunu, davacının ...'a olan daire bedeli ödeme borcunun müvekkiline devredildiğini, davacının müvekkiline borcu olmasına karşın bu borcun araştırılmadığını, davacı yana verilecek daire dubleks olsa idi bunun sözleşmede mutlak belirtileceğini, müvekkilinin davacı yana dubleks bir daire teslimi vaadi olmadığını, sözleşmenin 3. maddesinde davacıya verilecek dairenin hiçbir niceliği belirtilmeksizin A blok 4 nolu daire şeklinde belirtildiğini, burada bu dairenin dubleks olacağının yazılı olmadığını, davacının zaten hakkı olmayan bir alanı işgal ettiğini, dairenin geç yapılmadığını, fakat davacı tarafça geç teslim alındığını, müvekkilinin büyük bir özveri ve fedakarlıkla iflas etmiş olan bir firmanın inşaatını devralarak, daire almak ümidiyle bekleyen bir çok vatandaşın dairesini teslim ettiğini, müvekkilinin esasen devraldığı haliyle imara aykırı olan ve kendisiyle ilgili olmayan imar durumunu da düzeltmek, aykırılıkları gidermek için ilgili kurumlara başvurduğunu savunarak kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taşınmaz satışına dayalı tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı ile 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları.

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, özellikle yapı kayıt belgesinin dava konusu taşınmazdaki zararları gidermeyeceği anlaşılmakla; davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddiyle, usul ve yasaya uygun hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

09.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.