Logo

3. Hukuk Dairesi2021/1229 E. 2021/12993 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı tarafından azledilen davacı avukatın, vekalet ücretini davalıdan talep etmesi üzerine vekalet ücretinin ödenip ödenmeyeceği hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı avukatın, davalı tarafından vekaleten yetkilendirildiği ve dava dosyasının takibini yürüttüğü, davalı tarafından azledilmesinin vekalet ücretini talep etmesine engel teşkil etmediği gözetilerek, mahkemenin işin esasını incelemeden davanın reddine karar vermesi usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm, davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 14/12/2021 tarihinde davacı asil ... ile davalı vekili Av. ... geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekilin sözlü açıklaması dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, serbest avukatlık yaptığını, davalı tarafından Bingöl 2. Noterliği’nin 23/02/2004 tarihli vekaletnamesi ile yetkilendirildiğini, vekaletnameye istinaden 02/10/2007 tarihinde Bingöl Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2007/814 Esas sayılı dosyası ile kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescili davası açtığını, davanın halen derdest olduğunu, davalının 05/02/2015 tarihinde vekillikten haksız olarak azlettiğini, vekalet ücretinin ödenmediğini, davanın 2007 yılından itibaren devam ettiğini, yaklaşık 8 yıllık vekillik sürecinin olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak 82.745,65 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalı, dayanak dosyanın takibi için dava dışı Av. ... ile anlaştıklarını, davacının ise adı geçen avukatın yanında sigortalı olarak çalışan avukat olduğunu, ...’nun vekalete davacınınn adının da eklenmesini istediğini, bu şekilde davacıya vekalet vermiş olduğunu, asıl avukat olan Av. ...'nun Erzurum iline giderken yolda geçirdiği trafik kazası geçirdiğini, bu kazanının kendisine ait dava ile ilgili yolculuk sırasında geçekleştiğini iddia ederek kendisine karşı tazminat davası açtığını, tazminat davası açması üzerine Av. ...'nu azlettiğini, bunun sonucu olarak da davacıyı da azletmek duumunda kaldığını, savunarak davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece; Tüketici Mahkemesinin görevli olduğuna ilişkin bozma ilamına uyularak davacının iç ilişkide diğer avukata karşı ileri sürmesi gereken talebini davalıya karşı ileri sürmesinin hakkaniyete uygun olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Dava konusu uyuşmazlık, vekalet ilişkisinden kaynaklı alacağın tahsili talebine ilişkindir. Vekalet ücretine dayanak Bingöl Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2007/814 E sayılı dava dosyasının incelenmesinde, davalı tarafından 22.03.2004 tarihli vekaletname ile davacı ve dava dışı avukatın birlikte vekil tayin edildiği, davanın davacı avukat tarafından açılarak takip edildiği, davacı avukatın duruşmaların çoğuna katıldığı anlaşılmış olup, eldeki davada davacı vekil talebini davalıya karşı ileri sürebilir.

O halde mahkemece, işin esasına girilerek yapılacak inceleme sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nın 428 inci maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.