"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen itirazın iptali davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasına ve ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına dair verilen karara, ilk derece mahkemesince uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalının ... ... Konutlarının ahşap işlerini almasına aracılık ettiğini, aralarındaki anlaşma uyarınca davalının yaptığı iş karşılığında alacağı iki adet dairenin satışları gerçekleştiğinde kendisine 100.000 TL ödeme yapmayı taahhüt ettiğini, davalının sözü edilen işleri bitirmesine ve yaptığı işlerin bedeli olarak aldığı daire satışlarının gerçekleşmesine rağmen taahhüdünü yerine getirmediğini, davalının alacağın tahsili için aleyhine başlatılan takibe haksız itiraz ettiğini iddia ederek; takibe vaki itirazın iptali ile lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı; taraflar arasında yapılan sözleşmenin erteleyici şarta bağlı olduğunu, işi tamamlayamaması nedeni ile dairelerin kendisine verilmediğini, şartın gerçekleşmediğini ve bu nedenle borçlu olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince; davalıya iki dairenin verilmediği, şartı gerçekleşmeyen sözleşme hükümleri askıda olduğundan davacının bedeli isteme hakkı bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı tarafça yapılan istinaf başvurusu, bölge adliye mahkemesince; sözleşmenin taliki şarta bağlı olduğu, şartın gerçekleştiğini ispat külfetinin davacı yana düştüğü gerekçesiyle, esastan reddilmiş, kararın davacı tarafın temyizi üzerine, Dairece verilen 25/11/2020 tarihli ve 2020/7355 E. 2020/7097 K. sayılı kararla; davalının eşi adına, ... İnşaata ait ... ... konutlarının ahşap işlerinin imalatı karşılığında ... Konutlarından taşınmaz devri yapılıp yapılmadığı araştırılıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, bölge adliye mahkemesi kararı kaldırılarak, ilk derece mahkemesi kararı bozulmuştur.
Bozmaya uyan mahkemece; davalının “... ... konutlarının ahşap işlerinin imalatı karşılığında barter olarak aldığımız iki adet dairenin satışları gerçekleştiğinde bu işlerin alınmasında aracılık eden ...’a prim kazancı olarak 100.000,00 TL ödenecektir” şeklindeki belgeyi imzaladığı, ödemenin iki adet daire satışının gerçekleşmesi taliki şartlarına bağlandığı, bozma kararı doğrultusunda yapılan araştırmada davalının eşine bir adet daire satışının yapıldığı, bir adet daire dışında davalı veya yakınlarına yapılan bir devir bulunmadığı, sözleşme, taliki şarta bağlı olmakla şartın gerçekleştiğini ispat külfetinin davacıya ait olduğu ve davacının şartın gerçekleştiğini ispat edemediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; karar, davacı tarafça temyiz edilmiştir.
Davacının, ... ... Konutlarının ahşap işlerinin alımında davalıya aracılık ettiği ve bu faaliyetinin karşılığı olarak davalıdan 100.000 TL alacağı bulunduğu konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Somut uyuşmazlık, söz konusu alacağın talep edilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı noktasındadır. Davalı tarafın imzasını taşıyan 11/02/2013 tarihli belgede, ... Konutları ahşap işi karşılığında alınan iki adet dairenin satışı gerçekleştiğinde işin alınmasına aracılık eden davacıya prim kazancı olarak 100.000 TL ödeneceği belirtilmiştir. Uyulan bozma kararı kapsamında mahkemece davacının eşine bir adet daire devredildiği tespit edilmiş olup, bu halde bir adet daire yönünden sözleşmede kararlaştırılan kısmın gerçekleştiği kabul edilmelidir.
Buna göre mahkemece; bir adet daire yönünden şartın gerçekleştiği gözetilerek davanın 50.000 TL üzerinden kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın tümden reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK'nın 371 inci maddesi uyarınca temyiz olunan ilk derece mahkemesi kararının davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 27/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.