Logo

3. Hukuk Dairesi2022/5217 E. 2022/7147 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı üniversite hastanesinin, davalı Sosyal Güvenlik Kurumu ve Sağlık Bakanlığı'ndan 2003-2004 yıllarına ait yeşil kartlı hastaların tedavi giderlerinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Yeşil kartlı hastalara verilen sağlık hizmeti bedellerine ilişkin faturalardaki biçimsel eksikliklerin ve teslimat usullerindeki eksikliklerin tek başına hizmet bedelinin ödenmesine engel olup olmadığının, ilgili yönetmelik hükümleri kapsamında değerlendirilerek, ödeme yükümlülüğünün hangi kurum veya kuruluşa ait olduğunun tespiti için, gerekli görülmesi halinde bilirkişi raporu da alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

... 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasına dair verilen karara, bölge adliye mahkemesince uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; 5283 sayılı Kanun ile Sosyal Sigortalar Kurumu hastanelerinin borç ve alacaklarının Sağlık Bakanlığı’na devredildiğini, devir öncesi ... Üniversitesi ... Tıp Fakültesi ve ... Tıp Fakültesi Hastanelerine sevk edilen hastaların tedavileri sonucu düzenlenen faturaların % 75’lik kısmının ilgili dönemde Sağlık İşleri Müdürlüğü tarafından ödendiğini, geri kalan % 25’lik kısmının ise sevki yapan SSK hastaneleri tarafından ödenmesinin gerektiğini, 01.01.2007 tarihinde yürürlüğe giren 5615 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ve bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına dair Kanun'un Geçici 3/2. maddesinde, “Üniversite hastanelerinin, Sosyal Güvenlik Kurumuna devredilen kurumlara 31.12.2006 tarihine kadar verilen tedavi hizmetleri karşılığı düzenledikleri fatura bedellerinden mahsuben yapılan ödemelerden sonra kalan tutarın % 80’i, incelemesi devam eden veya incelemesi tamamlanmış ancak mutabakatı sağlanmamış fatura bedellerinin % 6’sı ve varsa yapılan diğer ödemeler düşüldükten sonra kalan tutarlar terkin edilir ve terkin edilen kısım için herhangi bir alacak ve hak talebinde bulunulamaz. Bu konuda gerekli her türlü düzenleyici işlemleri yapmaya Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı yetkilidir.” şeklinde düzenleme yapıldığını, davaya konu olan ve üniversiteye ödenmeyen 2003-2004 yıllarına ait faturaların mutabakatı sağlanmamış faturalar türünden olduğunu, bu tür faturalar için genelge gereği % 6 oranında terkin yapıldıktan sonra % 94 oranında ödemenin gerçekleştirilmesi gerektiğini, buna rağmen davalı kurum ve kurum hastaneleri tarafından mutabakata varılmış olması nedeniyle faturaların imha edildiği ya da fatura tutarlarını ödedikleri gerekçesiyle haksız olarak ödemeden imtina ettiklerini ileri sürerek, davalı kurum

-2-

sigortalılarına sunulan tedavi hizmeti karşılığında düzenlenen 2003-2004 yıllarına ait faturaların, sevki yapan SSK hastaneleri tarafından ödenmesi gereken % 25’lik kısmını oluşturan 19.028.826,92 TL'nin, fatura tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalı kurum; taraflarına husumetin yöneltilemeyeceğini, davanın zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.

Davalı Sağlık Bakanlığı; davanın zamanaşımına uğradığını, bakanlığa bağlı hastaneler tarafından verilen cevabi yazılarda ve muhasebe kayıtlarında, davacı kurumun alacak bakiyesinin kalmadığı ve ödemelerin yapılarak hesapların kapatıldığının tespit edildiğini savunarak, davanın reddini dilemiştir.

İlk derece mahkemesinde, davanın reddine karar verilmiş; hükme karşı, davacı ve davalılar istinaf talebinde bulunmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesince, davacının istinaf başvurusunun reddine, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddi ile davalılar lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmiş; davacının temyiz talebinde bulunması üzerine karar, Dairemizin 24.12.2020 tarih, 2020/1208 Esas, 2020/7002 Karar sayılı ilamı ile “...Somut olayda; ilk derece mahkemesince alınan 18/10/2016 tarihli bilirkişi raporunda, davalı kurum sigortalılarına sunulan tedavi hizmeti karşılığı düzenlenen ve ödenmediği iddia edilen 2003-2004 yıllarına ait fatura bedeli toplamının, iddia edildiği gibi 19.028.826,92 TL olmayıp 10.353.563,94 TL olduğu, ancak bahse konu faturaların büyük bir kısmının yeşil kartlı hastalara sunulan sağlık hizmeti karşılığı düzenlendiği, ilgili yönetmelik gereği fatura bedellerinin ödenebilmesi için, davacı üniversite hastaneleri tarafından faturaların sevki yapan hastaneye gönderilmesi gerekirken, faturaların sevk eden hastaneye teslimatıyla ilgili herhangi bir belgenin bulunmadığı, geri kalan bir kısım faturaların mükerrer faturalar olduğu, bir kısım faturaların ise davalı kurum saymanlıkları tarafından ödenip ödenmediği hususunda herhangi bir bilgi ve belgenin dosya içerisinde bulunmadığı, bu sebeplerle davalıların sorumluluğuna gidilemeyeceği belirtilmiştir. 01/12/2017 tarihli bilirkişi raporunda ise, taraflar arasında mutabakat ile kayıt altına alınan 21/08/2006 tarihli mizana göre, davacının 21/08/2006 tarihi itibariyle davalı kurumlardan 17.348.629,16 TL alacağının bulunduğu, bu alacak için dava tarihine kadar 10.053,530,60 TL tutarında yasal faiz işleyeceği, bu nedenle müştereken ve müteselsilen sorumlu olan davalılardan dava tarihi itibariyle talep edilebilecek toplam alacağın 27.402.159,76 TL olduğu belirtilmiştir. Bu durumda raporlar arasında çelişki bulunup, bu husus derece mahkemelerinin de kabulündedir. Ne var ki ilk derece mahkemesince raporlar arasındaki bu çelişki giderilmemiş, 18/10/2016 tarihli rapor doğrultusunda karar verilmiş olmasına rağmen, alınan 01/12/2017 tarihli bilirkişi raporuna itibar edilmeme nedenleri karar yerinde tartışılıp gösterilmemiştir. Hal böyle olunca, bölge adliye mahkemesince; ilk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi için, yeniden konunun uzmanlarından oluşturulacak bilirkişi kurulundan, davacının itirazlarını karşılar biçimde, önceki bilirkişi raporlarını da irdeleyen ve çelişkiyi giderecek mahiyette, Yargıtay ve taraf denetimine elverişli rapor alınmak suretiyle, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken; raporlar arası çelişki giderilmeksizin, ilk derece mahkemesince 18/10/2016 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınmış olmasına rağmen, aksi yönde 01/12/2017 tarihli bilirkişi raporunun hükme esas alındığı yönündeki yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir…” gerekçesiyle bozulmuş; bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde bölge adliye mahkemesince davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.

1- Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davacıların aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

../...

-3-

2- Dava; davacılara ait hastaneler tarafından, davalı kurum sigortalılarına verilen sağlık hizmetinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Bölge adliye mahkemesinde bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, bozma sonrasında alınan 23.08.2021 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge adliye mahkemesince hükme esas alınan 23.08.2021 tarihli bilirkişi raporunda, davacılar tarafından 2003-2004 yıllarına ait faturalara dayalı alacak her ne kadar 19.028.826,92 TL olarak belirtilmiş ise de yine davacılar tarafından dosyaya sunulan 2 adet CD’de yer alan fatura bilgilerine göre 2003-2004 yıllarına ait fatura toplamının 10.353.563,94 TL olduğunun anlaşıldığı, bu kayıtlara göre davacıların 698.918,70 TL mükerrer fatura talebinde bulunduğu, tahakkuk işlemleri Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü tarafından tamamlanması gereken Emekli Sandığı hak sahibi kişilere verilen ayaktan sağlık hizmet bedeli olarak talep edilen 180.106,10 TL’nin davalılardan tahsil edilemeyeceği, yine davacının çeşitli kamu kurumu saymanlıklarına ait 607.817,81 TL alacağı da davalılardan talep ettiği, ayrıca davacının ... ... Tıp Fakültesi Hastanesi tarafından SSK hastaneleri tarafından sevk edilen yeşil kartlı hastalara verilen sağlık hizmet için düzenlenen 1.176.800,45 TL, ... Tıp Fakültesi Hastanesi tarafından yine SSK hastaneleri tarafından sevk edilen yeşil kartlı hastalara verilen sağlık hizmet için düzenlenen 3.649.974,86 TL fatura bedelini Ödeme Gücü Olmayan Vatandaşların Tedavi Giderlerinin Devlet Tarafından Karşılanması ve Yeşil Kart Uygulaması Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre talep edemeyeceği, yukarıda dökümü yapılan davacının davalılardan tahsil edilmesi mümkün olmayan toplam 6.313.617,92 TL’nin, davacıların toplam alacağı olan 10.353.563,94 TL’den düşüldüğünde bakiye 4.039.946,02 TL’nin kaldığı, aynı döneme ilişkin ... ... Tıp Fakültesi Hastanesi ve ... Tıp Fakültesi Hastanesinin davalılardan toplam alacağının 70.444.906,42 TL olduğu, 5615 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ve bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına dair Kanun'un Geçici 3/2. maddesine göre bu alacağın %6’sının terkin edilmesi gerektiği, buna göre davalılar tarafından ödenmesi zorunlu olmayan tutarın 4.226.694,38 TL olduğu, davacıların alacağı olan 4.039.946,02 TL’nin terkin edilmesi gereken tutarın altında kalması sebebiyle, davacıların davalılardan herhangi bir alacağının bulunmadığı belirtilmiştir.

21314 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 13.08.1992 tarihinde yürülüğe giren Ödeme Gücü Olmayan Vatandaşların Tedavi Giderlerinin Devlet Tarafından Karşılanması ve Yeşil Kart Uygulaması Hakkında Yönetmeliğin, sağlık kuruluşlarına başvuru ve sevk başlıklıklı 15. maddesinde belirtilen hallerde yeşil kartlı hastaların üniversite hastanelerine Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Sigortalar Kurumuna ait sağlık tesisleri tarafından sevk edilebileceği, yine yeşil kartlı hastaların acil hallerde doğrudan üniversite hastanelerine başvurulabileceği düzenlenmiştir.

Anılan yönetmeliğin 16. ve 17. maddelerinde ise yeşil kartlı hastalara sunulan sağlık hizmetine ilişkin faturaların ne şekilde düzenleneceği açıklanmış, yine yönetmeliğin 18. madddesinde, uygun olarak tanzim edilen ve gerekli incelemeleri yapılan faturaların bedellerinin ödeneğin bulunduğu defterdarlık muhasebe müdürlüğü, saymanlık müdürlüğü veya malmüdürlüğü tarafından ödeneceği belirtilmiş; yönetmeliğin 19. maddesinde, yeşil kart sahiplerine, yönetmeliğin 2. maddesi kapsamında olmayan ve 16. madde de gösterilen hizmetlerin dışında verilen sağlık hizmetlerinin bedelleri ile 15. maddede belirtilen başvuru ve sevk usul ve esaslarına uymayan başvurular üzerine yapılan hizmetlere ait ücret ve bedellerinin ödenmeyeceği düzenlenmiştir.

Somut olayda; hükme esas alınan bilirkişi raporunda dosya içerisinde yeşil kartlı hasta tedavi giderleri için yönetmeliğe sevk eden hastane evrakı, uygun fatura tanzimi ve sevk işlemini gerçekleştiren hastaneye faturaların teslimatı ile ilgili herhangi bir belgenin bulunmadığı ve ödemelerin muhasebe müdürlüğü, saymanlık müdürlüğü veya malmüdürlüğü tarafından ödenmesi gerektiği gerekçesiyle, yeşil kartı hastalara verilen sağlık hizmeti için düzenlenen faturaların davalılardan tahsil edemeyeceği belirtilmiştir. Davacılar, davalıların her ikisinin de yeşil kartlı hastalara

.../....

-4-

verilen sağlık hizmet bedellerinin ödenmesi için ayrı bütçesinin bulunduğunu, ödemenin muhasebe müdürlüğü, saymanlık müdürlüğü veya malmüdürlüğü aracılığıyla yapılmasının davalıların sorumluluğunu ortadan kaldırmadığını beyan ederek bilirkişi raporuna süresinde itiraz etmiş; mahkemece, davacıların hükme esas alınan bilirkişi raporuna itirazları karşılanmadan karar verilmiştir.

O halde mahkemece, 2003-2004 yıllarında yeşil kartlı hastalara üniversite hastaneleri tarafından verilen sağlık hizmet bedelinin hangi kurum ve kuruluş tarafından ödenmesi gerektiği araştırılıp davacıların itirazları karşılanarak, faturalardaki biçimsel eksikliğin veya faturaların gönderilmesine ilişkin usullerdeki eksikliğin tek başına verilen hizmet bedelinin ödenmesine engel olmayacağı da dikkate alınıp, yukarıda değinilen yönetmelik hükümleri kapsamında değerlendirme yapılarak, gerekli görülmesi halinde yeşil kartlı hastalara verilen sağlık hizmetine konu faturalara ilişkin bilirkişi raporu da alınıp sonucuca göre bir karar verilmesi gerekirken, açıklanan bu hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bölge adliye mahkemesinin kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacıların sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacılar yararına BOZULMASINA, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 29/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.