Logo

3. Hukuk Dairesi2022/7393 E. 2022/8993 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı ortak girişimin tüzel kişiliği bulunmaması nedeniyle davanın usulden reddine ilişkin karar üzerine hükmedilen vekalet ücretinin miktarı.

Gerekçe ve Sonuç: Davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi nedeniyle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 7/2. maddesi uyarınca maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken dava değeri üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmeyerek, HMK'nın 370/2. maddesi gereğince hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasına ve ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi üzerine, ilk derece mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın usulden reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; davalı ile 01/11/2013 tarihli kira sözleşmesini imzaladığını, kiracının kiralananı aldığı haliyle iade etmesi gerektiğini ancak tahliyeden sonra kiralananda kot farkı oluştuğunun ortaya çıktığını, bu hususta kiracıya ihtarname gönderilerek kot farkının giderilmesinin ve bu nedenle uğradığı zararın tazminini talep ettiğini, buna rağmen kiralananın eski hale getirilmediğini ve zararın tazmin edilmediğini, talebi üzerine belediye tarafından kiralananda yapılan incelemede imarlı yapı yapılacak alanda 2328,77 m3 malzeme kaldığının tespit edildiğini, kiralananda hafriyat depolanması nedeniyle imar kaybı ile karşı karşıya kaldığını, depolanmış hafriyat artığının nakliyesi ve dökümü için de harcama yapılması gerektiğini iddia ederek; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 107. maddesi uyarınca fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere, 20.000 TL tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir.

Davalı; "joint venture" niteliğiyle tüzel kişiliği ve taraf ehliyeti olmadığından davanın reddi gerektiğini, sözleşmenin 31/07/2014 tarihinde sona erdiğini ancak bir ay daha kiraya devam edildiğini, bu tarihten sonra kiralananın boşaltıldığını, bırakılan malzemenin sözleşmede belirtildiği gibi bir önceki kiracı inşaat firmasına ait olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

İlk derece mahkemesince; davacı kiraya verenin, tahliye sonrasında taşınmazdaki mevcut duruma ilişkin olarak 06/04/2015 tarihli ihtarname ile davalı tarafa bildirimde bulunduğu ancak delil tespiti yaptırmadığı gibi bu yöndeki iddiasını da ispatlayamadığı gerekçesiyle, davanın reddine dair verilen karar; davacı tarafından istinaf edilmiş ve bölge adliye mahkemesince başvurunun reddine yönelik verilen karar, davacı tarafın temyizi üzerine, Dairemizin 27/12/2021 tarihli ve 2021/6626 E 2021/13638 K sayılı ilamıyla; davalı olarak gösterilen ortak girişimin tüzel kişiliği ve bu doğrultuda taraf ve dava ehliyetinin bulunmadığı, bu dava şartı noksanlığının sonradan tamamlanabilir nitelikte de olmadığı, ilk derece mahkemesince davanın HMK m.115/2 uyarınca dava şartı eksikliği nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiğinden bahisle, bölge adliye mahkemesi kararı kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararı bozulmuştur.

Bozmaya uyan ilk derece mahkemesince, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş; karar, davacı tarafça temyiz edilmiştir.

Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 7/II. maddesinde; "Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur." demektedir.

Buna göre, ilk derece mahkemesince; dava, dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddedildiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 7/2. maddesine göre davalı yararına 2.175 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, dava değeri üzerinden hesaplanan 9.882,20 nispi vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru olmayıp bozmayı gerektirir.

Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HMK'nın 370/2 maddesi hükmü gereğidir.

SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (4) numaralı bendinde yer alan "...9.882,20...TL" rakamı çıkartılarak yerine "...2.175... TL" rakamının yazılmasına hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 28/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.