"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1061 E., 2022/1265 K.
DAVA TARİHİ : 10.10.2016
KARAR : Davanın kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/29 E., 2022/67 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar; Amasya-Merkez 753 ada 39 parselde kayıtlı taşınmazı davalıdan satın aldıklarını ancak bu satıştan hemen sonra 3 üncü kişi tarafından açılan şufa davasının kabul edilerek, tapudaki emlak değeri üzerinden yatırılan bedelin iadesine karar verildiğini, bu bedel ile gerçek bedel arasındaki farkın davalının sebepsiz zenginleşmesine neden olduğunu, taşınmazı 20.12.2013 tarihinde 350.000 TL bedelle satın aldıklarını, ön alım davasında emlak değerleri üzerinden yatırılan 74.000 TL’nin ödenmesine karar verildiğini, gerçek satış bedeli 350.000 TL ‘den hükmolunan 74.000 TL’nin mahsubu ile bakiye 276.000 TL sebepsiz zenginleşme tutarının kendilerine ödenmesi gerektiğini ileri sürerek; 276.000 TL'nin ödendiği tarihten itibaren işlenen ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmişlerdir
II. CEVAP
Davalı; tapudaki taşınmazın değerinin resmi değer olduğunu, davacıların bu taşınmazı 350.000 TL'ye aldıklarını iddiasının doğru olmadığını, taşınmazın hisseli olduğunu bilerek aldıklarını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasındaki düzenlenmiş olan ödeme tutanaklarında ki tutanak tanıklarının dinlenildiği, tanıkların tutanak içeriklerini doğruladığı gerekçesiyle; davanın kabulü ile 276.000 TL'nin ödeme tarihi olan 23.12.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; davacılar tarafından yapıldığı iddia edilen ödemenin hiçbir şekilde gerçekleşmediğini, harici ödemeyi kabul etmemekle birlikte gerçekleştiği düşünülse bile davacı tarafın kendi kusurundan kaynaklanan durumdan istifade ederek hak kazanımı yoluna gitmeye çalıştığını, hakkın kötüye kullanımının söz konusu olduğunu, üstelik sebepsiz zenginleşmeyi gerektiren bir husus da bulunmadığını, müvekkilin üstüne düşen sorumluluğu yerine getirdiğini, hissesini devrettiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun bulunduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ön alım hakkının kullanılması nedeniyle haricen ödendiği ileri sürülen bedelin, resmi satış değerinden fazla olan kısmının davalı satıcıdan sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 77 nci maddesi; ''Haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür. Bu yükümlülük, özellikle zenginleşmenin geçerli olmayan veya gerçekleşmemiş ya da sona ermiş bir sebebe dayanması durumunda doğmuş olur.'' şeklindedir.
3. Değerlendirme
1. Davalıya ait taşınmazın, 20.12.2013 tarihinde, davacılara 74.000 TL satış bedeli ile resmi şekilde satıldığı, bu satıştan sonra dava dışı 3 üncü kişi tarafından davacılar aleyhine ön alım hakkından kaynaklanan tapu ve iptal tescil davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda davacılar adına olan tapu kaydının iptali ile bu hisselerin, 3 üncü kişi adına tesciline, 74.000 TL ön alım bedeli ile 1.480 TL tapu masrafı olmak üzere toplam 75.480 TL’nin ödenmesine karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği uyuşmazlık konusu değildir.
2. Taraflar arasında düzenlenen “ödeme beyanı” başlıklı belgede, taşınmazın 350.000 TL bedelle, tamamı nakit olarak ödenerek satın aldığını belirtilmiştir.
3. Sebepsiz zenginleşmeden bahsedilmek için kişinin haklı bir neden olmaksızın başkasına zararına mal edinmesi gereklidir. Alıcının satıcıya harici yazılı belgede belirtilen değeri ödediğinin sabit kabul edilmesi halinde dahi, davalı satıcı, sözleşme ile üstlendiği devir ve teslim borcunu ifa etmiş olup davacı alıcıların bunun karşılığı ödediği satış bedelini, hukuksal bir nedene dayalı olarak tahsil etmiştir. Bu halde davalının sebepsiz zenginleşmesi söz konusu olmayacaktır.
4. Davacı alıcıların zararı, haricen kararlaştırılan satış bedelinin ödenmesinden değil, tapudaki satış ve resmî senedin düzenlenmesi sırasında tapu masraflarından kaçınmaya yönelik eksik satış bedelinin bildirilmiş olmasından kaynaklanmaktadır. Bu zararın sebebi ise vergi ve masrafları daha az ödemek gibi birtakım gayelerle, resmî belgenin düzenlenmesinde gerçeğe aykırı beyanda bulunulmasıdır. Davacıların, bu eyleminden dolayı yani kendi kusuru ile zarar gördükleri açıktır. Hukukun temel ilkelerine göre hiç kimse kendi kusurundan kendisi lehine sonuç çıkaramayacağından davacılar, sebep olduğu zarara katlanmak zorundadırlar. (Hukuk Genel Kurulunun 11.03.2021 tarihli, 2017/3-682 E., 2021/255 K. sayılı kararı ve 11.05.2011 tarihli, 2011/173 E., 2011/291 K. sayılı kararlarıda aynı yöndedir).
5. Bu halde, İlk Derece Mahkemesince; taraflar arasında haricen yapılan ödemenin tapu satış bedelinden fazla olmasından kaynaklanan zararın, davalı yönünden sebepsiz zenginleşme olarak kabul edilemeyeceğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
6. Bu nedenle temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine dair Samsun 5. Hukuk Dairesinin 22.09.2022 tarihli 2022/1061 E., 1261 K. sayılı kararının da ortadan kaldırılmasına karar vermek gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının davalı yararına BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi