"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1081 E., 2022/1131 K.
KARAR : Davanın kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 7. Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2019/751 E., 2021/1001 K.
Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili ve davalı ...Ş. vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli, davalı ...Ş. vekili tarafından duruşmasız olarak temyiz edilmekle kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 10.07.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde davacı vekili Avukat ... ile davalı ...Ş. vekilleri Avukat ... ... ve Avukat ... ... geldi. Sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davacının, davalı Emay İnşaat Taahhüt San. ve Tic. A.Ş. ile 27568 ve 37570 yevmiye no'lu satış vaadi sözleşmelerini imzaladığını, Kadıköy ilçesi Tuğlacıbaşı Mah. 3068 ada 27 parsele kayıtlı 260 ve 271 numaralı bağımsız bölümleri davalı inşaat firmasının anlaşmalı olarak çalıştığı davalı ... Bankasından bir kısmını kredi kullanarak satın aldığını, davaya konu taşınmazların 26.09.2018 tarihinde hacizli ve ipotekli bir şekilde teslim edildiğini, bu durumun davalı firma tarafından en geç 30.08.2019 tarihine kadar düzeltileceği yönünde yazılı taahhütte bulunulduğunu, ancak davalı firmanın takyidatları kaldıramadığını, diğer davalı ... ile aralarında çatı kredi sözleşmesi olduğunu, İş Bankasının bağlı kredi ilişkisi sebebiyle ... hukuki ayıptan sorumlu olduğunu ileri sürerek, satışa konu taşınmazların üzerindeki takyidatların kaldırılmasını, hukuki ayıptan kaynaklanan değer kaybının bilirkişi marifetiyle hesaplanmasını, İş Bankasından kredi tutarıyla sınırlı olmak üzere, kalan kısmının da Emay İnşaat Taahhüt San. ve Tic. A.Ş.'den tahsilini, hukuki ayıptan kaynaklanan değer kaybının hesaplanmaması durumunda veya değer kaybının taşınmazın rayiç değerinin fazla olması durumunda terditli olarak belirsiz alacak kapsamındaki taşınmazın bilirkişi raporundan sonra HMK 107 kapsamındaki arttırma haklarını saklı tutmak kaydı ile rayiç değerinin hesaplanarak davalılar tarafından şimdilik, 5.000,00 TL bedelin vadeli bir hesaba depo edilmesini, bedel tamamen ödendiğinde tapu kaydının iptal edilerek davalı firma adına tescilini istemiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ...Ş. vekili; davacıya kullandırılan kredi bağlı kredi mahiyetinde olmadığından bankanın müteselsil sorumluluğundan söz edilemeyeceğini, dava konusu sözleşmelerin 260 numaralı bağımsız bölüm için 351.954,00 TL ve 271 bağımsız bölüm için 351.954,00 TL olduğunu, bir kısmının nakit diğer kısmının ne şekilde ödeneceği hususunda bir düzenleme bulunmadığını, davacının bu konuda tamamen ... hareket imkanı olduğunu, bankanın, diğer davalı inşaat firmasının projesini finansa ettiğine dair hiçbir taahhütte bulunmadığını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla bağlı kredide kredi kuruluşunun sorumluluğunun kullandırılan kredi miktarı ve yıllık süre ile sınırlı olduğunu, davacının hukuken tedbirli davranıp satış vaadi sözleşmesini tapuya şerh verdirmiş olması durumunda bugün iddia ettiği gibi bir mağduriyeti doğmayacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
2. Davalı Emay İnşaat Taahhüt San. ve Tic. A.Ş. vekili; davacının uyuşmazlık konusu taşınmazı şahsen kullanmadığını, bu sebeple davanın görevsizlik nedeniyle reddi gerektiğini, şirketin konkordato başvurusuna binaen kesin mühlet kararı verildiğini, dava konusu taşınmazın tamamlanarak tapusunun davacıya devredildiğini, ancak döviz kurundaki hareketlilik, inşaat sektöründe yaşanan derin kriz, mali imkanların elverişsizliğinin takyidatsız olarak tapu devri yapılmasına engel olduğunu, taşınmazın fiilen teslim edildiğini, davacının teslim tarihinden itibaren taşınmazdan aktif olarak yararlandığını, bu kapsamda şirketin ifadan kaçınmadığı gibi mümkün olan en ... sürede taşınmazın tapu devrini de gerçekleştirdiğini, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin davacının kullandığı krediden kaynaklandığını, davacının taşınmazın zilyetliğini devraldığı tarihten sözleşmenin feshine karar verileceği tarihe kadar olan her türlü kullanım bedelinin ve yıpranma payının bilirkişi marifetiyle hesaplanması gerektiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın kabulüne, dava konusu İstanbul İli ... İlçesi ... Mahallesi 3068 ada 27 parsel C blok 19. kat 271 nolu bağımsız bölüm sayılı taşınmazın tapu kaydında yer ... davalı ...Ş. lehine tesis edilmiş 24.05.2018 tarihli ve 18289 yevmiye nolu 30.000.000 TL miktarlı ipoteğin fekkine, hüküm özetinin İİK'nın 28 ... maddesi uyarınca Kadıköy Tapu Sicil Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı ...Ş. vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; Yerel Mahkeme tarafından verilen kararda belirlenen vekalet ücretinin, dava dilekçeleri ekinde mübrez olan taşınmazın satış bedeli üzerinden hesaplandığını, alınan bilirkişi raporunda bilirkişiler tarafından değer tespiti yapıldığını, Yargıtay kararlarındaki uygulamalarda da karara en yakın tarihteki değerin esas alınması gerektiği yönünde karar verildiğini, verilen nispi vekalet ücretinin karar tarihine en yakın tarihteki rayiç değer üzerinden hesaplanması gerektiğini belirterek, yerel mahkeme kararının vekalet ücreti miktarına ilişkin düzeltilerek taşınmazın bilirkişi raporunda belirlenen değeri üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı ...Ş. vekili; davanın konusunun davalı Emay İnşaat Firmasının yükümlülüklerini yerine getirmemesinden kaynaklanan taşınmaz üzerindeki ayıpların giderilmesi, aksi halde oluşan zararın tazminine ilişkin olduğunun ... olduğunu, işbu davanın açılmasına müvekkili banka sebebiyet vermediğinden banka aleyhine harç, vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilemeyeceğini, Emay İnşaat Firmasının banka nezdindeki borçlarının güvencesini teşkil eden ipoteğin tesis edilmesi sırasında müvekkili bankanın, davacı ile davalı Emay arasında dava konusu taşınmazla ilgili bir satış vaadi sözleşmesi imzalandığından habersiz olup bunun aksini ispatlayan herhangi bir hususun da mahkemece tespit edilemediğini, her ne kadar müvekkili banka lehine taşınmaz üzerinde ipotek tesis edilmişse de işbu dava malın ayıplı olmasından kaynaklanan zararın tazminine ilişkin olup, dava konusu taşınmaz üzerindeki ayıp, diğer davalı Emay İnşaat Firmasının yüklendiği taahhüdü yerine getirmemesinden oluştuğundan, sırf müvekkili banka lehine ipotek tesis edilmesinden bahisle yerel mahkeme tarafından müvekkili banka aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının düzeltilerek esas hakkında yeniden karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı bankanın yüklenici ile yaptığı kredi sözleşmesi yanında davacı ile de konut finansman kredi sözleşmesi yaptığı ve konutun davacıya satışından bilgisi bulunduğu belirlenmiş olup verilen hükümde bir yanılgı görülmediği, ancak davada yargılama konusu yapılan, davalı yararına tesis edilen ipoteğin içerdiği borcun varlığına ilişkin bulunmayıp davacı ile davalı yüklenici arasında yapılan konut satış sözleşmesinin ayıpsız olarak ifasına ilişkin olduğu, bu durumda davalının alacağı üzerinden yargılama giderine hükmedilmesi hatalı olup ayıbın giderilmesine ilişkin değeri ölçülemeyen bir istem olarak değerlendirilmekle davalı aleyhine maktu avukatlık ücreti hükmedilmesi, davalıların zorunlu dava arkadaşı bulunması (davanın niteliği gereği ayıptan sorumluluk yönünden) nedeni ile her iki davalı için takdir edilen avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin buna göre maktu belirlenmesi gerektiği, her ne kadar davacı taşınmazın değeri üzerinden avukatlık ücreti verilmesi gerektiğini belirterek istinaf itirazında bulunmuş ise de eldeki davada mülkiyetin nakline ilişkin bir talep bulunmadığı, talebin terditli olarak ipoteğin kaldırılması veya ayıp nedeniyle sözleşmenin feshi tazminat olduğu, terditli taleplerden ilki olan ayıbın giderilmesine karar verildiği, bu talebin parayla ölçülemeyen nitelikte kabul edilmesi gerektiği, istinaf edenlerin sıfatı ve istinaf sebepleri ile bağlı yapılan inceleme sonucu davacı vekili ile davalı banka vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava konusu taşınmazın tapu kaydında İş Bankası lehine tesis edilmiş 30.000,00 TL miktarlı ipoteğin fekkine, anılan eksiklik yeniden yargılamayı gerektirmediğinden dosya üzerinden davalı yüklenici aleyhine rayiç değer üzerinden avukatlık ücreti takdirine, davalı bankanın ancak maktu ücret tutarı kadarından müteselsilen sorumlu tutulmasına ilişkin yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı ...Ş. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; istinaf nedenlerini tekrar ederek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı ...Ş. vekili; istinaf nedenlerini tekrar ederek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, hukuki ayıp niteliğindeki ipoteğin fekki istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun "İpoteğin terkinini isteme hakkı
" başlıklı 883 üncü maddesi şöyledir:
"Alacak sona erince ipotekli taşınmazın maliki, alacaklıdan ipoteği terkin ettirmesini isteyebilir.
İpotek süreli olarak kurulmuşsa, sürenin bitiminden itibaren otuz ... içinde ipotekli taşınmaz üzerinde 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 150/c maddesinde belirtilen şerhin konulmaması hâlinde ipotek, malikin talebiyle tapu müdürlüğünce terkin edilir."
3.Değerlendirme
1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararı; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davalı ...Ş. vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2. İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. Alacak sona erdiği halde alacaklı, terkin taahhüdünü iradesiyle yerine getirmezse, taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir.
Somut olayda; incelenen ve ipotek aktinin çerçevesini tayin eden 24.05.2018 tarihli ve 18289 yevmiye no'lu ipotek resmi senedi içeriğinden ipoteğin, davalı Emay İnşaat Taahhüt San. ve Tic. A.Ş.'nin borcunun teminatı olarak 30.000.000 TL bedelle ... Bankası A.Ş. lehine tesis edildiği görülmektedir. Davacı, dava konusu taşınmazı 351.945,00 TL bedelle davalı şirketten satın aldığını, taşınmazın satış bedelini ödemek için davalı bankadan kredi kullandığını belirterek, davalı bankaya borcu olmadığının tespiti ile ipoteğin fekkini talep etmiştir.
3. Hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13 üncü maddesinde;
“(1)Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 9 uncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile 10'uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Bu durumda Bölge Adliye Mahkemesince, taşınmazın satış değeri üzerinden davacı lehine nispi vekalet ücretine ve nispi harca hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde maktu vekalet ücretine ve harca hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının düzeltilerek onanması HMK'nın 370 ... maddesinin ikinci fıkrası hükmü gereğidir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı ...Ş. vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE,
2. Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 6 ncı bendinin hükümden çıkarılarak yerine "Alınması gereken 24.041,60 TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına," yine hüküm fıkrasının 7 nci bendinin hükümden çıkarılarak yerine "davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 33.086,15 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine," cümlesinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
8.400 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davalı ...Ş.'ye yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.