"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : AFYONKARAHİSAR 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen kiracılık sıfatının tespiti davasının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; tarafların istinaf başvurularının esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; 14/12/2016 tarihinde yapılan ihale sonucu dava konusu yerde kiracı olduğunu, kira ilişkisinden kaynaklanan tüm vecibelerini tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini ancak davalı tarafından bildirilen kiralananın tahliyesi ile boş olarak teslim edilmesi gerektiğinin bildirildiğini, kiralanan yerlerin çatılı iş yeri olduğunu, TBK'nın 339. ve 347. maddeleri uyarınca on beş gün önceden bildirimde bulunulmadığından sözleşmenin uzadığını ileri sürerek; kiracılık sıfatının tespitini talep etmiştir.
Davalı, 2886 sayılı Devlet İhale Kanununa göre yapılan kira sözleşmelerinin kesin süreli olduğunu, kira sözleşmesinin sona erdiğini, mevcut kira sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren davacının kiracı değil işgalci olduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir.
İlk derece mahkemesince; dava konusu yerin 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine göre kira verildiği, bu tür işletme hakkı sözleşmelerinde işletme hakkı süresinin kesin olduğu, işletme hakkı süresinin 2886 sayılı Kanun’un 71. maddesi uyarınca kendiliğinden uzamayacağından bahisle; davanın reddine, davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre belirlenen 1450 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsiline dair verilen karar, davacının istinaf başvurusu üzerine, bölge adliye mahkemesince; son kira dönemindeki yıllık kira bedeli üzerinden eksik harcın tamamlatılması, ayrıca kiralayanın sıfatına göre 2886 sayılı Kanun'un 75. maddesinin uygulanamayacağı, TBK’nın 339/2. maddesi uyarınca Türk Borçlar Kanunu hükümlerinin uygulanacağı, buna göre sözleşmenin feshi ve tahliye sebeplerinin bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiğinden bahisle, hükmün kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesince yeniden yapılan yargılamada; yıllık kira bedeli üzerinden eksik harç tamamlatılarak, dava konusu yerin Devlet İhale Kanunu hükümlerine göre kiraya verildiği, bu tür sözleşmelerde işletme hakkı süresinin kesin olduğu, işletme hakkı süresinin 2886 sayılı Kanun’un 71. maddesi uyarınca kendiliğinden uzamayacağı ayrıca önceki karar davalı tarafça temyiz edilmediğinden usuli kazanılmış hak gereği vekalet ücretinin artırılmasına gerek olmadığından bahisle; davanın reddine, harç tamamlandığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre belirlenen 1450 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara karşı, taraf vekillerince istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince, dava konusu yerlerin 2886 sayılı Kanun hükümleri gereğince ihale ile kiraya verildiği, kira sözleşmesinin süre bitiminden önce davalı tarafından uzatılmadığı ve davacının tahliyesinin istendiği, 2886 sayılı Kanun’un 75. maddesine göre süre sonunda davacı kiracının fuzuli şagil konumuna düştüğü, ilk derece mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle, tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiş; karar, taraflarca temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre; davalının tüm, davacı tarafın ise sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 2. maddesinde; "Yargı işlemlerinden bu kanuna bağlı (1) sayılı tarifede yazılı olanların yargı harçlarına tabi olacağı", (1) sayılı Tarifenin "III-Karar ve ilam harcı" başlıklı (1/a) maddesinde; "Konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden binde 68.31 oranında nisbi harç alınacağı", (1/e) maddesinde de; "Yukarıdaki nisbetlerin Bölge Adliye Mahkemeleri, Bölge İdare Mahkemeleri, Danıştay ve Yargıtay'ın tasdik veya işin esasını hüküm altına aldığı kararları içinde aynen uygulanacağı, 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (1) sayılı tarifenin (III) kısmının ikinci bendinin (a)fıkrası uyarınca davanın reddi halinde maktu harç alınacağı belirtilmektedir.
Dava niteliği itibariyle konusu para ile değerlendirilebilen davalardandır. Buna göre; ilk derece mahkemesince; davanın reddine hükmedilmiş olması nedeniyle, maktu harcın tahsiline hükmedilmiş olması, fazla alınan harcın ise istek halinde davacıya iadesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde fazla alınan harcın iadesine hükmedilmemiş olması doğru olmayıp bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılması ve ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanması, HMK'nın 370/2. maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasına, ilk derece mahkemesince verilen kararın hüküm fıkrasının (2) nolu bendinde yer alan “2- Davacı tarafından yatırılan 170,78 TL peşin harç ve 25.223 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 25.393,78 TL harçtan başkaca harç alınmasına yer olmadığına,” ifadesinin çıkartılarak yerine “ 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 25.385,08 TL harcın talep halinde davacıya iadesine,” ibaresinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 13/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.