Logo

3. Hukuk Dairesi2022/7953 E. 2023/880 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı üniversitenin, davacı şirketten satın aldığı tıbbi ürünlerin bedelini ödemeyip icra takibine itiraz etmesi üzerine, davacı şirketin itirazın iptali davası açması.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı üniversitenin, ürünlerin ayıplı olduğu veya Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) hükümlerine aykırı olduğu iddiasını ispatlayamaması ve kesinleşmiş başka bir davada alınan bilirkişi raporunda da bu iddiaların aksinin belirtilmiş olması gözetilerek, davalı üniversitenin itirazının iptaline ve icra takibinin devamına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1653 E., 2022/1530 K.

KARAR : Davanın kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ : Isparta 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/117 E., 2021/177 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı tarafın başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin davalı üniversiteye 4734 sayılı Yasanın 22 nci maddesinde istisna hali olan "Doğrudan Temin" yolu ile muhtelif tıbbi ürün sattığını, satışa konu ürünlerin faturalarının davalı kuruma gönderildiğini ve kurum kayıtlarına işlendiğini, ilerleyen süreçte davalı kurumun fatura konusu borcunu ödemediğinden aleyhine ilamsız takip yapıldığını, davalı kurumun ... 7. İcra Müdürlüğünün 2018/1050E. sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itiraz nedeniyle takibin durduğunu belirterek, davalının kötü niyetle yapmış olduğun itirazın iptali ile, lehlerine %20'den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; yetkisiz mahkemede açılan davanın yetki yönünden reddine, esas yönünden de davacı ile müvekkili üniversite arasında imzalanan sözleşme gereğince firma alacağından yapılan kesintilerin sözleşme ve hukuka uygun olduğunu, davacı tarafından başlatılan icra takibinin haksız olduğunu, SUT hükümlerine aykırılık nedeniyle davacının kurumda tahakkuk eden alacağından kesinti yapıldığını beyanla davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin 06.07.2020 tarihli ve 2018/275E., 2020/255K. sayılı kararı ile; davanın kabulü ile; davalının ... 7. İcra Müdürlüğünün 2018/1050 esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, davacı tarafın icra inkar tazminat talebinin kabulü ile, 460.949,40 TL nin % 20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair verilen karar, davalı vekilince istinaf edilmiş, ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 28.01.2021 tarih 2020/1582E., 2021/124K. sayılı kararı ile; eldeki davada, dava değerinin 460,949,40 TL olmasına göre yatması gereken nispi peşin harç 7.871,86 TL olduğu halde, davacı tarafça 35,90 TL maktu peşin harç yatırıldığı anlaşılmış olup, 492 sayılı Harçlar Kanununun 32.maddesi gereğince; eksik harç giderilmedikçe müteakip işlemler yapılamayacağından, mahkemece eksik nispi harcı yatırması için davacıya süre verilmesi ve sonucuna göre işlem yapılması gerekirken eksik harç tamamlanmadan davanın esasına girilerek yazılı şekilde hüküm tesis edilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığı gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren yerel mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının, ödememe gerekçesi olarak ürünlerin ayıplı olduğu veya SUT hükümlerine aykırı olduğunu savunduğu fakat bu konuda delil sunamadığı, ayıbı ve SUT hükümlerine aykırılık durumunu ispatlayamadığı, hatta alınan bilirkişi raporunda savunmadaki tam aksi durumun belirtildiği, davalı tarafın ayıp olarak savunduğu hususun, ürünlerin zorunlu olmadığı halde kullanılmasından kaynaklandığı ve bu zorunlu olmayan gereksiz kullanım nedeni ile dava dışı SGK'nın, davalının kendisinden olan alacaklarından kesinti yaptığı, yapılan bu kesintiden davacının sorumlu tutulamayacağı, davalının, satın almış olduğu ürün bedellerinden sorumlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile; davalının ... 7. İcra Müdürlüğünün 2018/1050 esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, davacı tarafın icra inkar tazminat talebinin kabulü ile, 460.949,40 TL'nin %20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili, taraflar arasında imzalanan sözleşme gereğince yapılan kesintilerin sözleşme ve hukuka uygun olduğunu, üniversitenin, davacı Ritim Sağlık Ürünleri-...'dan temin ettiği tıbbi malzemelerden kaynaklanan SUT hükümlerine aykırılık nedeniyle kurumda tahakkuk eden alacağından kesinti yapılacağının belirtildiğini, SGK tarafından yapılan kesintinin nedeninin davacıdan temin edilen tıbbi malzemelerin SUT hükümlerine aykırı olması olduğunu, delil olarak talep ettikleri ... 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin kararı beklenmeden ve dosyaya dahil edilmeden karar verildiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davayla ilgili ... 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.10.2019 tarihli 2017/239 E.-2019/269 K. sayılı dosyası incelendiğinde; davacı ... tarafından davalı SGK Başkanlığına kurum işleminin iptali ve istirdat davası açıldığı, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verildiği, karar aleyhine davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 2020/849 E.-2021/107 K. Sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuş, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2021/1903E.-12403K. sayılı kararı ile bölge adliye mahkemesi kararının onandığı, davacı vekilince karar düzeltme yoluna başvurulduğu, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2022/1333E.-2022/2672K. sayılı ilamı ile dilekçenin reddine dair karar verildiği, yerel mahkemece dosyanın 23.03.2022 tarihinde kesinleştirildiğinin anlaşıldığı, ... 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/239E. sayılı dosyasında talimatla Sayıştay denetçisi ile kalp ve damar cerrahisi uzmanı bilirkişilerden aldırılan 25.01.2019 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; SDÜ Tıp Fakültesinde, Kalp ve Damar Cerrahisi Kliniğinde yapılmış olan periferik arter hastalığı tedavisi için kök hücre nakli işleminin hasta sağlığı için zorunlu olmadığı, SUT'a göre HO1027 ve HO1030 kodlu malzemelerin ve CD34 seleksiyonu işleminin faturalandırılmasının usulsüz olduğunu, davalı kurumun yaptığı kesintinin mevzuata uygun olduğununun belirtildiği, davalının istinaf itirazları incelendiğinde; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve Yargıtay 3. Hukuk Dairesince temyiz denetiminden de geçip kesinleşen karar ve bu kararda dayanak bilirkişi raporu ile uyumlu olan kök ve ek bilirkişi raporlarına göre davalı hastane tarafından kalp ve damar cerrahisi bölümünde yapılmış olan periferik artar hastalığı tedavisi için kök hücre nakil işleminin hasta sağlığı için zorunlu olmadığı bu hali ile aldırılan rapordaki malzeme ve seleksiyon işlemlerinin faturalandırılmasında usulsüzlük olduğu, tüm bu hususlar dikkate alındığında davacı şirketin sattığı malzemelerde bir eksik veya ayıp bulunmadığı dikkate alındığında ilk derece mahkemesi kararında, tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine, karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; yerel mahkemece verilen kararın henüz kesinleşmemiş bir davada alınan bilirkişi raporuna dayandığını, bu hususun istinaf incelemesinde de dikkate alınmadığını, söz konusu rapora taraflarınca itiraz edildiğini, ... 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/239E. nolu dosyasında hastanelerince Kalp ve Damar Cerrahisinde kullanılan HO1030 ve HO1027 SUT kodlu malzemelere yönelik SGK tarafından yapılan kesintilere karşı Üniversitece açılan davanın temyiz aşamasında olduğunu, ilgili davanın konusunun doğrudan yerel mahkemede görülen işbu dava ile bağlantılı olduğunu, tüm bu hususlardan ayrı olarak, davacı tacir olduğundan basiretli bir iş insanı gibi davranma yükümlülüğü altında olduğunu, taraflar arasında akdedilen sözleşmede ve idari şartnamede açıkça “idaremiz dışındaki etkenlerden, firmanın malzeme ile herhangi bir belge, kayıt, güncelleme vb tüm sebeplerden kaynaklanan SGK kesintisinden dolayı oluşacak zarar, hukuki ve cezai sorumluluk sözleşmeyi yapan firmaya ait olacaktır.” şeklinde hükmün yer aldığını, davacının bu haliyle sözleşmeyi akdettiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, tıbbi ürün satışından kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı HMK'nın " İspat yükü" başlıklı 190 ıncı maddesinde; ispat yükünün, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa ait olduğu belirtilmiştir.

2.Yasa koyucu tarafından HMK'nın 266 ıncı ve devamı maddeleri uyarınca çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde hakimin, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar vereceği düzenlenmiştir. Bilirkişi raporunu hazırlarken, raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. Bilirkişi raporu Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde bilgi ve belgelere dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hükme dayanak yapılabileceğinin gözden uzak tutulmaması gerekir.

3.Değerlendirme

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçelere, alınan bilirkişi raporunun hükme elverişli olduğu ve aksini davalının ispatlayamadığına göre karar usul ve kanuna uygun olup, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

29.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Muaf