Logo

3. Hukuk Dairesi2022/7960 E. 2023/1202 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Elektrik sayacının fazla tüketim kaydetmesi nedeniyle fazla ödenen bedelin iadesi ve faiz başlangıç tarihi.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararında, davalının faiz başlangıç tarihi yönünden istinaf talebinin kabul edilmesine rağmen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi ve bu hususun yargılama giderlerine yansıtılmaması, hüküm ile gerekçe arasında çelişki yarattığı gerekçesiyle bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1523 E., 2022/1899 K.

DAVA TARİHİ : 06.12.2017

KARAR : Davanın kısmen kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ : Milas 2. Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesi

SAYISI : 2017/536 E., 2021/126 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; balık yemi imalatı yaptığı işletmede kullanılan sayacın davalı şirketin yetkilileri tarafından 09.02.2017 tarihinde hatalı ölçüm yaptığı gerekçesiyle değiştirildiğini ve yapılan inceleme sonucu 16.03.2017 tarihli rapor ile sayacın %61,65 oranında fazla tüketim kaydettiğinin tespit edildiğini, davalı şirketin 2015 Haziran ayından itibaren fazla tüketim bedeli tahsil ettiğini öğrenmesi üzerine ihtarname göndererek 2015 Haziran ayından itibaren fazla hesaplanan tüketim bedelinin hesaplanarak yasanın belirlediği 5 günlük süre içinde ödenmesini talep ettiğini, davalı şirketin sayacın hatalı ölçümünden kaynaklı olarak yasa ve yönetmelikte belirtilen kıstasları dikkate almaksızın 2016 Kasım, 2016 Aralık ve 2017 Ocak aylarına ilişkin olarak sadece 90 günlük fazla ödenen tüketim bedelinin iadesi yolunda karar vermiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek; şimdilik 10.000 TL için açılan belirsiz alacak davasının kabulü ile 2015 Haziran ayından 2017 Şubat ayına kadar fazla ödenen tüketim bedelinin tahsil edildiği tarihten itibaren faiziyle birlikte tahsilini talep etmiş; 02.07.2019 tarihli dilekçesiyle talebini 3.172.821,42 TL'ye çıkartmıştır.

II. CEVAP

Davalı; faturaya esas sürenin Yönetmeliğin ilgili maddesi uyarınca doğru bulgu ve belgenin bulunması halinde on iki ayı geçemeyeceğini, davacıya ait tesisatta kullanılan sayacın ortalaması olan %61,65 oranında fazla tüketim yaptığı dikkate alındığında Yönetmelik gereği 90 günlük süre baz alınarak davacının Kasım 2016 dönemine karşılık gelen 396.290 kwh, Aralık 2016 dönemine karşılık gelen 593.419 kwh, Ocak 2017 dönemine karşılık gelen 465.661 kwh ve Şubat 2017 dönemine karşılık gelen 167.156 kwh olmak üzere toplam 1.622.525 kwh fazla alınan tüketim değerinden kaynaklı tahakkukların iptal edilerek borçtan mahsup edilmesi gerektiğinin davacıya bildirildiğini belirterek, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 12 aylık döneme ait fazla tüketim bedeli olarak yapılan hesaplama doğrultusunda, davanın kısmen kabulü ile 1.997.526,62 TL'nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı; Borçlar Kanununda düzenlenen hükümler gereğince davalı şirketin haksız ve hukuka aykırı olarak tahsil ettiği 20 aylık ve toplam 3.076.503,62 TL tüketim bedelinin iadesine karar verilmesi gerektiğini, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 14 üncü maddesinin düzenleme şekli, amacı ve uygulama alanı sınırlandırılması sayaçtaki eksik veya fazla yapılan tespitin ancak dağıtım şirketi ve/veya tedarikçinin lehine bir tespit olması hali olduğunu, tüketim bedelinin fazla tahsil edildiğine ilişkin tespitlerin dağıtım şirketi ve tedarikçi lehine değil tüketici konumunda bulunan şirketleri lehine olduğunu, kabul edilen kısım için hesaplatılan ticari faize ilişkin hüküm kurulması gerekirken bu konuda karar verilmemiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı, hüküm kurmaya elverişli olmayan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin bozmayı gerektirdiğini, sayacın ortalaması olan %61,65 oranında fazla tüketim yaptığı dikkate alındığında Yönetmelik gereği sayacın hatalı kaydettiğinin başlangıcına ilişkin doğru bulgu, belge bulunmadığından dağıtım şirketi tarafından yapılan en son işlem olan 09.02.2017 tarihli sayaç sökme işleminden geriye 90 günlük sürenin baz alınması gerektiğini, son 1 yıl öncesi faturalara yönelik karar verilmesinin usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini, tarife kapsamında enerji birim fiyatı, vergiler ve fatura bileşenleri olan dağıtım bedeli, kayıp kaçak bedeli, iletim bedeli, sayaç okuma bedeli, Belediye Tüketim vergisi, TRT Payı ve Enerji Fonu gibi bedeller ilgili kamu kurumlarına ait olup şirket uhdesinde bulunmadığından bu bedellerden sorumluluğuna gidilmesinin mümkün olmadığını, muacelliyet ve temerrüd şartları oluşmadığından faize itiraz tarihi veya dava tarihinden itibaren karar verilmesi gerekirken ödeme tarihi itibariyle karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Elektrik Tarifeleri Yönetmeliğine göre sayacın fazla tüketim kaydetmesinden kaynaklanan hatalar açısından, hatanın başlangıç tarihi itibariyle tüketimin hesaplanması ve hatalı dönem boyunca yapılan fazla tahsilatın aboneye iadesinin gerektiği, buna göre İlk Derece Mahkemesince davacı şirketin elektrik aboneliğine ait sayacın fazla miktarda hatalı tüketim kaydettiği döneme ait fatura bedelinin tahsili yerine 12 aylık sürenin esas alınmasının doğru olmadığı, İlk Derece Mahkemesince alınan 26.10.2020 tarihli bilirkişi kurulu ek raporunun denetime elverişli olup, hatalı tüketim dönemine ait olan 20 aylık süre için iadesi gereken tutar olarak hesaplanan 3.076.503,62 TL miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği, diğer taraftan borçludan faiz talep edilebilmesi için bir ihtar ile ya da aleyhine bir dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerektiği, davacı tarafın davalıya gönderdiği Milas 1.Noterliğinin 10.08.2017 tarihli ve 10976 yevmiye no'lu ihtarnamesi ile 2.500.000,00 TL fazla tahsil edilen tüketim bedelinin 5 iş günü içerisinde ödenmesinin talep edilmiş olduğu, davalı tarafın bu ihtara 23.08.2017 tarihinde cevap verdiği, dosya içerisinde davacı ihtarının davalıya tebliğ tarihine rastlanmamış olmakla ihtarın cevap tarihi olan 23.08.2017 tarihi itibariyle tebliğ edildiğinin kabulü gerektiği, buna göre verilen ödeme süresi 30.08.2017 tarihinde dolacağından, talep edilen 2.500.000,00 TL yönünden temerrüdün gerçekleştiği tarihin 31.08.2017 olduğu, bu durumda davalının hatalı sayaç tüketim kaydından doğan fazla tahsilatı nedeniyle ödemesi gereken 3.076.503,62 TL'nin, 2.500.000,00 TL'sine 31.08.2017 tarihinden, bakiye 576.503,62 TL'sine ise dava tarihinden itibaren ticari avans faizi işletilmesi gerektiği gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine, davacının istinaf başvurusunun kabulüyle; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında davanın kısmen kabulü ile 3.076.503,62 TL'nin, 2.500.000,00 TL'sine 31.08.2017 tarihinden, bakiye 576.503,62 TL'sine dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş, ayrıca İstinaf Mahkemesince davacı tarafın daha önce göndermiş olduğu ihtar temerrüte esas alınmışsa da, davacının davasını ihtarında yer alan tutar üzerinden açmadığını ve dava değerini sonradan arttırdığını, bu bağlamda İstinaf Mahkemesince belirlenen faiz başlangıç tarihlerinin de hatalı olduğunu, diğer yandan her ne kadar İstinaf Mahkemesi istinaf taleplerinin reddine karar vermişse de esasen karar içeriğine göre, faiz yönü ile istinaf taleplerini kısmen kabul etmekle kararda çelişki de oluştuğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, aboneye ait elektrik sayacının fazla tüketim kaydetmesi nedeniyle alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. Mahkeme kararında yazılacak hususlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 297 nci maddesinde belirtilmiştir. Maddeye göre, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, isteklerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.

2. Öte yandan, kanunun aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararın hüküm fıkralarının, açık, anlaşılır, çelişkisiz ve uygulanabilir olması gerekmekle birlikte, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi sebeplere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak, kısaca maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir.

3. Değerlendirme

1. İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulü ile kabul edilen 1.997.526,62 TL'nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, davalı vekili istinaf dilekçesinde muacelliyet ve temerrüd şartları oluşmadığından faize, itiraz tarihi veya dava tarihinden itibaren karar verilmesi gerekirken ödeme tarihi itibariyle karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüş; Bölge Adliye Mahkemesince de talep edilen 2.500.000,00 TL yönünden davacı tarafından gönderilen ihtarname üzerine temerrüdün gerçekleştiği tarihin 31.08.2017 olduğu, bu durumda davalının hatalı sayaç tüketim kaydından doğan fazla tahsilatı nedeniyle ödemesi gereken 3.076.503,62 TL'nin; 2.500.000,00 TL'sine 31.08.2017 tarihinden, bakiye 576.503,62 TL'sine ise dava tarihinden itibaren ticari avans faizi işletilmesi gerektiği belirtilerek hüküm kurulmuştur. Bu itibarla, davalının istinaf talebinin faizin başlangıç tarihi yönünden kabul edilmiş olmasına rağmen, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiğinin belirtilmesi suretiyle gerekçe ile hüküm arasında çelişki oluşturması, ayrıca bu hususun yargılama giderleri yönünden gözetilmemiş olması, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

2. Bozma nedenine göre, davalı tarafın sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA,

2. Bozma nedenine göre davalı tarafın sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.