Logo

3. Hukuk Dairesi2022/8212 E. 2023/1156 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Fındık satımından kaynaklanan alacak için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından sunulan tanık beyanı, elektronik ortamdaki yazışmalar, telefon mesajları ve Adli Tıp Kurumu raporu birlikte değerlendirildiğinde, davalı ...’in fındık alımını kabul ettiği ve borcun varlığının ispatlandığı gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/639 E., 2020/1273 K.

DAVA TARİHİ : 09.02.2017

KARAR : Davanın reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ünye 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/39 E., 2019/340 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı asıl tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı asıl tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; davalılara ait Işık Tarım Orman Ürünleri adlı iş yerine fındık sattığı halde parasının ödenmediğini, davalıların kendilerine ait kartvizit arkasına borçlarının ne kadar olduğunu yazıp imzaladıkları halde ödemeye yanaşmadıklarını, kartvizit üzerinde 08.03.2016 tarihinde bakiye alacak miktarının 155.910 TL olduğunun belirtildiğini, davalılardan Hüseyin ile whatsapp ve messenger üzerinden yapılan görüşmelerde alacak miktarına ilişkin kabulü bulunduğunu, davalıların aleyhlerine başlatılan takibe haksız olarak itiraz ettiklerini ileri sürerek; takibe vaki itirazın iptali ile devamına ve lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar; davacıyla borcun doğumunu gerektirecek ticari münasebetleri bulunmadığını, davacının dava dilekçesinde fındık teslimatını Işık Tarım Orman Ürünleri adlı iş yerine yaptığını bildirdiğini, iş yerinin tam unvanının Işık Tarım ve Orman Ürünleri İnşaat Harfiyat Bakliyat Müteahhitlik Taşeronluk Tahmil Tahliye Taahhüt Zirai İlaç ve Gübre Bayiliği Araç alım satımı Kuy. Hayv. İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. olduğunu, bu itibarla şirket ortağı olan davalılardan Hamdi bakımından şirket borçlarından dolayı sorumluluğuna gidilemeyeceğini, diğer davalı ...'in ise şirket ortağı olan dava dışı İdris'in oğlu olduğu ve şirkette hiçbir yetkisinin bulunmadığını, kaldı ki reddi miras talebinde bulunulduğunu, dosyaya belge sunulmadığından belgelere karşı beyanda bulunma hakkını saklı tuttuklarını, dosyaya ibraz edilen whatsapp ve SMS mesaj kayıtlarının hukuki delil olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, elektronik ortamda her türlü basit imkanla değiştirilebilecek verilerin hükme esas alınamayacağını, fındık satımının dava dışı şirket yetkilisi İdris ile yapılmış olabileceğini ancak bu hususun tam olarak bilinmediğini, adı geçenin ise 2016 yılı Aralık ayında aracında intihar ederek yaşamına son verdiğini, davacının dava dışı şirketten olan alacağını tahsil etmek için aleyhlerine kötü niyetli olarak takip başlattığını savunarak, davanın reddi ile lehlerine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kartvizit üzerindeki imzaların dosyaya kazandırılan ATK raporuna göre davalılardan sadır olduğu sabit olmadığından yazılı delil olarak kabul edilemeyeceği, ancak yazılı delil başlangıcı olarak kabul edileceği, yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilen bir delilin tanık beyanı ile destekleneceği, dinlenen tanığın kartvizitin verildiği sırada davacı oğlunun yanında olmadığını, imzanın kime ait olduğunu bilmediğini beyan ettiğinden, yazılı delil başlangıcı kabul edilen belgenin davalıların eli ürünü olduğu iddiası ispatlanamadığı gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı asıl; kartvizit üzerindeki yazı ve imzanın davalılardan Hüseyin'e ait olduğunun ATK raporu ile sabit olduğunu, buna rağmen Mahkemenin gerekçesinin hatalı olduğunu, whatsapp ve messenger yazışmalarında da borcun kabul edildiğini, esasen tanık beyanının da iddialarını doğruladığını, tanık beyanı gerekçe gösterilerek davanın reddi kararının doğru olmadığını ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olduğu, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmadığı, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, Mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı asıl temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı asıl; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, fındık satımından kaynaklı alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun ( 6100 sayılı Kanun) 199 uncu maddesinde, "Uyuşmazlık konusu vakıaları ispata elverişli yazılı veya basılı metin, senet, çizim, plan, kroki, fotoğraf, film, görüntü veya ses kaydı gibi veriler ile elektronik ortamdaki veriler ve bunlara benzer bilgi taşıyıcıları bu Kanuna göre belgedir." yazılıdır. Bu düzenleme ile mail ve telefon mesajları da belge olarak kabul edilmiştir.

2. Aynı Kanun'un 202 nci maddesinde de; "(1)Senetle ispat zorunluluğu bulunan hâllerde delil başlangıcı bulunursa tanık dinlenebilir. (2) Delil başlangıcı, iddia konusu hukuki işlemin tamamen ispatına yeterli olmamakla birlikte, söz konusu hukuki işlemi muhtemel gösteren ve kendisine karşı ileri sürülen kimse veya temsilcisi tarafından verilmiş veya gönderilmiş belgedir." şeklinde düzenleme getirilerek bu tür belgeler delil başlangıcı olarak kabul edilmiştir. Eş söyleyişle, delil başlangıcının, dava konusunun tamamen kanıtlanmasına yeterli olmamakla birlikte, bunun var olduğunu gösteren ve aleyhine sunulmuş olan tarafça verilen kağıt ve belgeler olduğu belirtilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yer verilen gerekçeye göre, davacı asılın sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Dosyaya kazandırılan 19.07.2019 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda; inceleme konusu kartvizitteki yazılar ile davalı ...'in kaçınma gayretiyle (tezyini) yazılmış istiktab tutanaklarındaki mukayese yazıları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu yazıların kuvvetle muhtemel ...'ın eli ürünü olduğu, inceleme konusu kartvizitteki imza ile Hüseyin'in mevcut mukayese imzaları arasında kısmi benzerlikler gözlendiği, ancak inceleme konusu imzanın dar alana sıkıştırılarak atılmış olması nedeniyle daha ileri bir tespite gidilemediği bildirilmiş; davalılar vekili rapora karşı beyanında, imza ve yazının davalı ...'ye ait olmadığının tespit edildiğini, söz konusu borcun dava dışı İdris'e ait olduğunu belirtmiştir.

3. Yargılama sırasında dinlenen tanık ...; "...Biz oğlumla beraber bu mesele hakkında konuşmaya gittiğimizde ..., İdris Işık ve ... da oradaydı, bizim alacağımızın 155.000 TL olduğunu hesapladık." şeklinde beyanda bulunmuştur.

4. Dosya arasında bulunan ve ön yüzünde "Işık Tarım ve Orman Ürünleri" "Fındık- Gübre- İlaç Alım Satımı" "Hamdi- İdris- ..." ifadelerine yer verilen kartvizitin arkasında fındık satımı nedeniyle kalan borç miktarının yazıldığı görülmüştür.

5. Tüm bu bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacının davasını ispat etme yükümlülüğü altında bulunduğu, bu kapsamda davacının delil olarak davalı ... tarafından gönderildiği iddia edilen, dava konusu borcun kabul edildiğine ilişkin beyanı içeren elektronik ortamdaki yazışmaları dosyaya sunduğu, yine dosya arasında da davalıya ait olduğu iddia edilen telefon mesaj kayıtlarının bulunduğu, davalılar vekilinin elektronik ortamdaki yazışmalar ve mesajları davalı ...'in göndermediğine dair itirazı olmayıp içeriklerinin değiştirilmiş olabileceğini savunduğu ancak buna dair dosyaya delil sunmadığı, ATK raporu ile kartvizit üzerindeki yazıların kuvvetle muhtemel davalı ...'e ait olduğunun belirtildiği, bu çerçevede tanık beyanı, elektronik ortamdaki yazışmalar ve telefon mesajlarının kartvizit içeriğini doğruladığı ve davalı ...'in teslim edilen fındık ve bedeline ilişkin kabulü olduğu anlaşılmakla, İlk Derece Mahkemesince; ödenmeyen fındık bedelinden davalı ...'in sorumlu olduğu gözetilerek, adı geçen davalı yönünden davacının davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken, davacının sunduğu delillerin tamamı değerlendirilmeksizin yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı asılın sair temyiz itirazlarının reddine,

2.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

3.Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi uyarınca davalı ... yönünden davacı yararına BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.