Logo

3. Hukuk Dairesi2022/8289 E. 2023/820 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Elektrik faturalarında yer alan kayıp-kaçak, dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim bedelleri ve bunlar üzerinden hesaplanan TRT payı ile KDV'nin haksız tahsil edildiği iddiasıyla açılan istirdat davasının, 6719 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemeler sonrası hukuki durumunun belirlenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: 6719 sayılı Kanun ile dava konusu bedellerin maliyet unsuru kapsamına alınması ve bu düzenlemenin geçmişe etkili olarak uygulanması nedeniyle davanın konusuz kaldığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2361 E., 2022/2436 K.

KARAR : Karar verilmesine yer olmadığına

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 16. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/174 E., 2021/62 K.

Taraflar arasındaki istirdat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düsünüldü:

I. DAVA

Davacı; davalı şirketin düzenlediği faturalar ile kendisinden hukuka aykırı olarak kayıp-kaçak, dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim bedelleri ile bu bedeller üzerinden TRT payı ve KDV olmak üzere fazladan ücret tahsil ettiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak üzere, şimdilik 663.177,51 TL bedelin işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir

II. CEVAP

Davalı, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 6719 sayılı Kanun kapsamında davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle, dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; davalı tarafından haksız tahsilat yapıldığının bilirkişi raporu ile sabit olduğunu, geçmişe etkili uygulamanın hukuka aykırı olduğunu, alması gereken bedelden fazla tahsil edildiğini ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 6719 sayılı Kanunla yapılan kanun değişikliği ile sözü edilen bedellerin maliyet unsuru kapsamına dahil edildiği, Geçici 20. maddeyle kanun değişikliğinin devam etmekte olan davalarda da uygulanacak şekilde geçmişe yürütüldüğü, Anayasa Mahkemesince anılan Kanun'un eldeki davalara da uygulanacağına ilişkin hükmünün iptal edilmediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde bildirdigi sebepleri tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmistir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; elektrik abonelerinden tahsil edilen kayıp-kaçak, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve dağıtım bedeli, kayıp-kaçak bedeli üzerinden alınan enerji fonu, Belediye Tüketim Vergisi ve TRT payı ile tüm bedeller üzerinden alınan KDV'nin istirdadı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.05.2014 tarihli ve 2013/7-2454 Esas 2014/679 K. sayılı kararı ve Dairemiz kararları ile Anayasanın "Vergi ödevi" başlıklı 73 üncü maddesindeki “... Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır..." şeklindeki düzenlemeye göre; kayıp-kaçak, sayaç okuma, dağıtım, perakende hizmet ve iletim bedeli uygulamasının EPDK Kararları ve tebliğleri çerçevesinde uygulama arz eden kanunlar ve ikincil mevzuat hükümleri çerçevesinde EPDK tarafından belirlenerek uygulandığı, bu tarihteki mevcut hukuki düzenlemenin EPDK'na sınırsız bir fiyatlandırma ve tarife unsuru belirleme hak ve yetkisi vermediği, bu faturalara yansıtılan diğer kalemlere ilişkin bedel miktarlarının şeffaflık ilkesi ile denetlenebilmesi ve hangi hizmetin karşılığında ne bedel ödendiğinin bilinmesininde şeffaf hukuk devletinin vazgeçilmez unsuru olduğu, EPDK kararları ile bu bedellerin mevcut mevzuat kapsamında tüketicilerden alınmasının hukuka uygun olmadığı kabul edilmiştir.

2.Ne var ki, davanın açılmasından sonra 17.06.2016 tarihli ve 29745 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren geçmişe de etkili 6719 sayılı Kanun'un 21 inci maddesi ile 6446 sayılı Kanun'un 17 nci maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş olup, dava konusu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde EPDK’nın Kanundaki yetkileri genişletilerek yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir.

3.Yine, 6719 sayılı Kanun’un 26 ncı maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'na eklenen; Geçici madde 19; "Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur." hükmünü, Geçici madde 20; "Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17 nci madde hükümleri uygulanır." hükmünü içermektedir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

2. Temyiz olunan kararda; 6719 sayılı Kanun kapsamında yapılan değişiklikle davaya konu edilen bedellerin maliyet unsuruna dahil edildiği yönündeki gerekçenin usul ve kanuna uygun olduğu, bu kapsamda konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik verilen kararda isabetsizlik bulunmadığı, dolayısıyla davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü sebeplerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığı anlaşılmıştır.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.