Logo

3. Hukuk Dairesi2022/8292 E. 2023/725 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Arsa tahsis sözleşmesinin belediye meclisi kararıyla iptal edilmesi nedeniyle ifanın imkânsız hale gelmesi sebebiyle davacının arsanın rayiç bedelini talep etmesi üzerine, davalının daha önce ödeme yapıldığını ve ibra edildiğini iddia etmesiyle oluşan alacak davası uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay'ın önceki bozma kararına uygun şekilde, davalı tarafından davacıya yapılan ödemenin borcu sona erdiren bir nitelikte olduğunu ve davacının bu ödemeyi ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin kabul ettiğini değerlendirerek davanın reddine karar vermesi usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/209 E., 2021/239 K.

KARAR : Davanın reddine

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, dar gelirli ailelere konut edindirmesi kapsamında davalı ... ile aralarında sözleşme düzenlendiğini, arsa tahsisi yapıldığını, satış bedelinin taksitler halinde ödendiğini, tahsis kararının iptal edildiğini, imar planı değişikliği ile ifanın imkansız hale geldiğini ileri sürerek; arsanın rayiç değerinden belirsiz alacak olarak şimdilik 10.000,00 TL'nin tahsiline karar verilmesini istemiş, 19.06.2017 tarihli dilekçesi ile talebini 105.000,00 TL olarak ıslah etmiştir.

II. CEVAP

Davalı, davacı tarafından davalı kuruma yapılan başvuru üzerine ödenen arsa tahsis bedelinin davacının talebi doğrultusunda değer artışıda ilave edilmek sureti ile iade edildiğini, bu yönde taraflar arasında ibraname düzenlendiğini savunarak; davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 23.06.2017 tarihli ve 2016/174 E., 2017/298 K. sayılı ilamı ile; 6745 sayılı Kanunun 12 nci maddesi ile 775 sayılı Gecekondu Kanunu'na eklenen geçici 10 uncu madde gereğince davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 05.06.2018 tarihli ve 2018/794 E., 2018/1435 K. sayılı kararıyla; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesince; 775 sayılı Gecekondu Kanunu'na eklenen geçici 10 uncu maddenin Anayasa Mahkemesinin 20.12.2018 tarihli ve 2016/181 E., 2018/111 K. sayılı kararı ile iptal edildiği, yargılama sırasında yürürlüğe girip, yine yargılama sırasında iptal edilen kanun hükmüne dayanılarak karar verilmiş olmasının hak, adalet ve nesafet kurallarına uygun düşmeyeceği, hal böyle olunca, mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları, özellikle de, davadan önce bir ödeme olgusu olup olmadığı, var ise, bunun borcu sona erdirip erdirmediği hususu üzerinde durularak, gerekirse konusunun uzmanı bilirkişiden rapor da alınmak suretiyle bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek ilk derece mahkemesi kararı bozulmuştur.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan İlk Derece Mahkemesinin 09.09.2020 tarihli ve 2019/280 E., 2020/179 K. sayılı ilamı ile; davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece; eldeki davada, davacı;... Belediye Başkanlığına hitaben 09.07.2009 tarihli dilekçesi ile ödemiş olduğu meblağın tarafına ödenmesi ve arsa tahsisinin iptali hususunda gereğinin yapılmasını talep ettiği, buna göre de kendisine davalı ... tarafından ödeme yapıldığı, davacının yapılan ödemeyi olduğu gibi kabul ettiği, ödeme esnasında ise herhangi bir ihtirazi kayıt ileri sürmediği, yapılan ödemenin borcu sona erdiren hallerden biri olduğu, bu durumda davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle mahkeme kararı bozulmuştur.

C. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bozmaya uyan İlk Derece Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararla; bozma ilamında belirtilen gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; dosyada bir ibranın olmadığını, buna rağmen talep yazısının ibra gibi yorumlandığını, ibra iradesinin açık ve net olması gerektiğini, gerçek zarar ile ibra edilen miktar gözetilerek kararın bozulması gerektiğini, irade fesadına dair tanıklarının da dinlenmediğini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında yapılan arsa tahsis sözleşmesi ve sonrasında belediye meclisinin arsa tahsislerinin iptaline ilişkin kararı ile ifanın imkansız hale gelmesinden kaynaklı rayiç değerin tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. Bilindiği üzere, bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK). Bu ilke kamu düzeni ile ilgili olup, Yargıtayca kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Hakimin değişmesi dahi açıklanan bu hukuki ilkeye etki yapamaz.

2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 132 nci maddesi;

"Borcu doğuran işlem kanunen veya taraflarca belli bir şekle bağlı tutulmuş olsa bile borç, tarafların şekle bağlı olmaksızın yapacakları ibra sözleşmesiyle tamamen veya kısmen ortadan kaldırılabilir." şeklinde düzenlenmiştir.

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları, bozma ilamı ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle mahkemece uyulan bozma ilamı gereğince karar verildiği, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığının anlaşılmasına göre davacının temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan mahkeme kararının ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

21.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.