"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1065 E., 2022/1171 K.
DAVA TARİHİ : 26.11.2018
KARAR : Davanın kısmen kabulüne
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çorum 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/135 E., 2022/77 K.
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar; murisleri ...ve ...'ın biçerdöverle tarlada çalıştıkları sırada yüksek gerilim hattı tellerinin normalden aşağı sarkması neticesinde elektrik akımına kapılarak vefat ettiklerini, yüksek gerilim hattının olması gereken yükseklikte bulunmadığını, davalının gerekli bakım ve onarımı yapmaması nedeniyle olaydan sorumlu olduğunu, murislerinin desteğinden yoksun kaldıklarını, acı ve üzüntü duyduklarını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, her bir davacı için şimdilik 1.000 TL maddi tazminat ile davacılardan Hüsne için 150.000 TL, ... için 100.000 TL, Mehmet için 75.000 TL, Döne için 75.000 TL, Bilge için 50.000 TL, Çelebi için 50.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmişler, 24.03.2020 tarihli dilekçeleriyle; maddi tazminat taleplerini davacılardan Hüsne için 301.600,98 TL, ... için 11.909,17 TL, Mehmet için 144.339,52 TL ve Döndü için de 174.514,39 TL olmak üzere toplam 632.364,06 TL'ye yükseltmiştir.
II. CEVAP
Davalı; dava konusu olayın davacıların murislerinin dikkatsizliği ve tedbirsizliklerinden meydana geldiğini, hat ve tesislerle ilgili tüm hatların bakımının gerçekleştirildiğini, kablo yüksekliklerinin yönetmeliğe uygun yapıldığını, kendilerine kusur atfedilemeyeceğini, talep edilen tazminat miktarlarının haksız olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ek rapor alındığı, bu kapsamda, davalı şirketin sorumluluğunda olan iletim hattının, yerden en az 6 metreden daha yüksek olması gerektiği halde 4,50 m, 4,50 m ve 4,80 metre yükseklikte olduğu, başka bir anlatımla güvenli yükseklikte olmadığı, davalı şirketin elektrik hatlarını herhangi bir güvenlik tedbiri almadan ve güvenlik mesafesini kasıt içermeksizin ihlal ettiği, davalı şirketin izinsiz tarladan elektirik hattı geçirmesinin tarla sahibinin tarlasını güvenli kullanmasını engellediği, bu sebeple % 98 oranında asli kusurlu olduğu, ölen ...'ın tehlikeli bir durum olduğu halde Hikmet'e yardım için biçerdöverin üzerine çıkması, kasıt içermeksizin elektrik tellerine temas etmesi nedeniyle % 2 oranında tali kusurlu olduğu, ölen ...'in ise kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile davacılardan Hüsne için 301.600,98 TL maddi ve 60.000 TL manevi, ... için 11.909,17 TL maddi ve 40.000 TL manevi, Mehmet için 144.339,52 TL maddi ve 40.000 TL manevi, Döndü için 174.514,39 TL maddi ve 40.000 TL manevi, Bilge için 20.000 TL, Çelebi için 20.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile davalı tahsiline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; kusur raporuna itirazlarının dikkate alınmadığını, jandarma ölçümlerinin gerçeği yansıtmadığını, yeniden ölçüm yapılması taleplerine rağmen keşif sırasında ölçüm yapılmadığını, tellerin yüksekliğinin mevzuata uygun olduğunu, olaydan bir gün sonra şirket ekipleri tarafından yapılan ölçümde tellerin yüksekliklerinin 6,60-6,65 ve 6,80 m olarak belirlendiğini, biçerdöverin yüksekliğinin 4,06 m olduğunu, biçerdöverin üzerine çıkılarak çalışma yapılmasının olayı kaçınılmaz kıldığını, raporda bu hususta değerlendirme yapılmadığını, kaza anındaki genleşmeye bağlı olarak akımın boşalması nedeniyle yüksekliklerin düştüğünü, tam kusurlu atfedilemeyeceklerini, şirketin ihale eden konumunda olduğunu, bakım ve onarım yapan firma hakkında kusur değerlendirilmesi yapılmadığını, yeniden rapor alınarak değerlendirme yapılmasını, benzer nitelikteki dosyada; davacıya % 80, müvekkil şirkete % 10, asıl işi yapan firmaya % 10 kusur verildiğini ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; emsal olduğu savunulan dosya kapsamındaki olayın cereyan tarzı ile işbu dosya kapsamındaki olayın cereyan tarzının ve tarafların neticenin meydana gelmesine etki eden davranışlarının birbirinden tamamen farklı olduğu, dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara, celp edilen dosya kapsamına ve alınan bilirkişi raporları ve gerekçe içeriğine göre, İlk Derece Mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacıların murislerinin elektrik akımına kapılarak vefat etmeleri nedeniyle destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun ‘’Tehlike sorumluluğu ve denkleştirme‘’ kenar başlıklı 71 inci maddesinin ilgili bölümü şöyledir:
"Önemli ölçüde tehlike arzeden bir işletmenin faaliyetinden zarar doğduğu takdirde, bu zarardan işletme sahibi ve varsa işleten müteselsilen sorumludur."
2. Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği'nin ‘’İkinci’’ bölümünün ‘’Genel Hükümler’’ başlığı altındaki ‘’Kuvvetli akım tesislerinin güvenliği’’ alt başlığında yer alan 5 inci maddesi şöyledir:
"Kuvvetli akım tesisleri her türlü işletme durumunda, cana ve mala herhangi bir zarar vermeyecek ve tehlike oluşturmayacak bir biçimde yapılmalıdır.
Herhangi bir kimsenin dikkatsizlikle de olsa yaklaşabileceği uzaklıktaki kuvvetli akım tesislerinin gerilim altındaki bölümlerine (aktif bölümler) dokunulması olanaksız olmalıdır ve ilerideki bölümlerde belirtilen emniyet mesafeleri ile koruma önlemleri sağlanmalıdır.".
Aynı Yönetmeliğin ‘’bakım ve onarım’’ başlıklı 27 inci maddesi ise şöyledir:
"Tesislerin ve aygıtların teknik belgelerinde belirtilen aralıklarda bakım ve onarımları yapılmalıdır. Yapılan bakım ve onarımlar kalıcı bir şekilde kaydedilmelidir."
3. Değerlendirme
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa yukarıda yer verilen hukuk kurallarının doğru şekilde uygulandığı, dava konusu olay nedeniyle ortaya çıkan zarardan elektrik dağıtımı gerçekleştiren davalı ... şirketinin kusursuz sorumlu olduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda jandarma ekipleri tarafından yapılan ölçümlerin esas alınmasında isabetsizlik bulunmadığı, işletmekte olduğu enerji nakil hatlarının bakım ve onarımını başka bir şirkete ihale etmiş olmasının davalı şirketin sorumluluğunu ortadan kaldırmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.