Logo

3. Hukuk Dairesi2022/8439 E. 2023/532 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı SGK tarafından davacı eczacıya, sahte reçete kullanımı nedeniyle uygulanan cezai şart ve reçete bedelinin tahsiline ilişkin işlemin iptali davasında, eczacının veya çalışanlarının sahteciliğe bilerek katılıp katılmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı eczacı veya çalışanlarının sahte reçetelerin düzenlenmesine dahil olduklarına veya sahte olduklarını bildikleri halde Kuruma faturalandırdıklarına dair dosya kapsamında delil bulunmadığı, bu nedenle de Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamındaki kişilerin Türk Eczacıları Birliği üyesi eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2012 yılı protokolünün 5.3.10. maddesi uyarınca cezai işlem uygulanmasının yerinde olmadığı gözetilerek davalının karar düzeltme isteminin reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/409 Esas, 2022/144 Karar

KARAR : Davanın kısmen kabul kısmen reddine

KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davalı vekili

Taraflar arasındaki kurum işleminin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, Dairece verilen 19.10.2022 günlü ve 2022/6267 Esas, 2022/8018 Karar sayılı ilamla ilk derece mahkemesinin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Davalı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde... Eczanesi’nin sahibi olduğunu, ... isimli hastaya ait 2007 yılında düzenlenmiş 2 adet reçetenin sahte olduğu gerekçesiyle Kurum tarafından SGK kapsamındaki kişilerin Türk Eczacıları Birliği üyesi eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2012 Yılı protokolünün 5.3.10. maddesine göre hakkında uyarma cezası ve 3.907,33 TL reçete bedeli, 2.272,70 TL faiz, 39.073,30 TL ceza koşulu bedelinin tahsiline karar verildiğini ancak sahtecilikle ilgisi olmadığı için işlemin iptalini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı hakkında Kurum tarafından uygulanan cezai işlemin hukuka ve sözleşme hükümlerine uygun bir işlem olması nedeniyle davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 10.03.2016 tarihli ve 2014/275 Esas, 2016/109 Karar sayılı kararıyla; eczanenin bir sağlık sunucusu olması nedeni ile; karşılamış olduğu reçete muhteviyatı ilaçları teslim alan kişinin adı, soyadı, TC. kimlik numarası bilgilerini teyit ettikten sonra ilacı alan kişinin, reçete arkasına adı soyadı ve imza bilgilerini alması gerekirken davacının bu işlemi yerine getirmediğinden dolayı davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 08.04.2018 tarihli ve 2017/6599 E., 2019/4649 K. sayılı ilamında; 2012 yılı eczane protokolünün 5.3.10 uncu maddesinin davacı eczacı hakkında uygulanabilmesi için; fiilin eczacı yada eczane çalışanı tarafından kurumu zarar uğratmak amacıyla kasıtlı olarak gerçekleştirilmesi gerekmekte olduğundan davacı eczacının sahtecilik fiiline iştirakinin saptanması gerektiğinden, mahkemece davacı hakkında açılmış ceza davası olup olmadığı, davacı eczacının kurumu zarara uğratmak kastıyla hareket edip etmediği, bir başka ifadeyle hakkında uygulanan cezai şartın unsurlarının oluşup oluşmadığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 03.11.2020 tarihli ve 2019/151 Esas, 2020/255 Karar sayılı kararıyla; davacı eczacı hakkında dava konusu olayla ilgili açılmış ceza davası olmadığı, davacı eczacının kurumu zarara uğratmak kastıyla hareket etmediği, tüm bu sebeplerle hakkında uygulanan cezai şartın unsurlarının oluşmadığı kanaatine varıldığından davanın kabulüne; davalı Kurum tarafından davacı tarafa uygulanan 09.07.2014 tarih ve 29823156/9340117330657/3536937 sayılı uyarı cezasının iptali ile davacının 45.253,33 TL para cezası işleminden dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; karara karşı, davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 23.09.2021 tarihli ve 2021/4006 E., 2021/8917 K. sayılı ilamında; davalının sair temyiz itirazlarının reddi ile, eczacı veya çalışanları tarafından kimlik kontrolünün yapılmadığı anlaşıldığından, taraflar arasındaki protokol hükümlerinin ihlal edilmiş olması ayrıca Kurum sorumluluğunda olmayan reçetelerle ilgili davacının, davalı kurumdan reçete bedellerini tahsil etmesinin mümkün olmadığı, aksi halde reçete bedellerinden sorumlu olmayan kuruma külfet yüklenmiş olacağı, davacının reçete bedellerini ancak sahtecilik yapan kişilerden isteyebileceği, üçüncü kişilerin suç teşkil eden eylem ve fiillerinden davalı Kurumun sorumlu tutulamayacağından Kurumun protokolün 4.3.6 ıncı maddesinde yer alan hüküm uyarınca yersiz ödemelerini geri isteme hakkı olduğu kabul edilerek, davacının reçete bedellerine ilişkin işlemin iptali talebinin reddi gerektiği gerekçesiyle mahkeme kararı bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; uyuşmazlığa konu sahte reçetelerin davacı eczacı ya da eczane çalışanları dışında üçüncü kişilerin dahli neticesinde kuruma fatura edildiği ancak taraflar arasındaki Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamındaki kişilerin Türk Eczacılar Birliği üyesi eczanelerden ilaç teminine ilişkin protokole göre eczacı veya çalışanları tarafından kimlik kontrolünün yapılarak ilaçların teslim edilmesi gerekirken kontrolün yapılmadığı, bu kapsamda protokol hükümlerinin ihlal edildiği, davacı hakkında uygulanan uyarı cezası ve cezai şart işleminin iptali gerekirken, reçete bedellerinin ancak sahtecilik yapan kimselerden talep edilebileceği, davalı kurumun protokolün 4.3.6 ncı maddesi uyarınca yersiz ödemelerini geri isteme hakkı olduğu kanaat edilerek davanın kısmen kabulüne; davalı Kurum tarafından davacı tarafa uygulanan 09.07.2014 tarih ve 29823156/934011730657/35369337 sayılı uyarı cezasının iptali ile davacının 39.073,30 TL cezai şart para cezası işleminden dolayı borçlu olmadığının tespitine, davalının davacıdan tahsiline karar verdiği 3.907,33 TL reçete bedeli/kurum zararı ve 2.272,70 TL yasal faiz alacağına dair Kurum işleminin iptali talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Dairemizin 19.10.2022 günlü ve 2022/6267 Esas, 2022/8018 Karar sayılı ile ilamıyla dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan ilk derece mahkemesinin kararının onanmasına karar verilmiştir.

V. KARAR DÜZELTME

A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Sebepleri

Davalı vekili karar düzeltme dilekçesinde, davacının Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği genel hükümlerine açıkça aykırı davrandığını, cezai işlemin taraflar arasındaki protokol hükümlerine göre tahakkuk ettirildiğinden hukuka ve sözleşme hükümlerine uygun olduğunu ve davacının cezai işleme konu eylemi kasıtlı olarak gerçekleştirdiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu reçetelerin eczacı ya da eczane çalışanlarınca Kurumu zarara uğratmak amacıyla kasıtlı olarak Kuruma faturalandırıldığının ispat edilip edilmediğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamındaki kişilerin Türk Eczacıları Birliği üyesi eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2012 Yılı protokolünün 5.3.10 uncu maddesi şöyledir:

“Eczacı ya da eczane çalışanlarınca Kurumu zarara uğratmak amacıyla kasıtlı olarak Kuruma sahte ilaç fiyat kupürü/sahte karekod, sahte reçete veya sahte rapor fatura edildiğinin tespiti halinde reçete bedelinin 10 (on) katı tutarında cezai şart uygulanarak eczacı uyarılır. Tekrarı halinde reçete bedelinin 20 (yirmi) katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 1 (bir) yıl süreyle sözleşme yapılmaz. Ancak, söz konusu sahte ilaç fiyat kupürü/sahte karekod, sahte reçete veya sahte raporun eczacı ya da eczane çalışanları dışında üçüncü kişilerin dahili ile Kuruma fatura edildiğinin yapılacak araştırma ve/veya inceleme sonucunda tespit edilmesi halinde bu madde hükmü uygulanmaz.”

3. Değerlendirme

1.İlk Derece Mahkemelerinin nihai kararlarına karşı karar düzeltme yoluna başvurulması 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440 ıncı maddesinde sayılı sebeplerinin birinin varlığı halinde mümkündür.

2.Karar düzeltme yoluyla incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle davacının veya çalışanlarının uyuşmazlığa konu sahte reçetelerin düzenlenmesine dahil olduklarına veya sahte olduklarını bildikleri halde Kuruma faturalandırdıklarına dair dosya kapsamında delil bulunmadığının değerlendirilmesine göre Kurumca Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamındaki kişilerin Türk Eczacıları Birliği üyesi eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2012 yılı protokolünün davacı hakkında 5.3.10 uncu maddesine göre cezai işlem uygulanmasının yerinde olmadığı anlaşıldığından davalının kararın düzeltme isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE,

Aşağıda yazılı para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak hazineye aktarılmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

09.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.