"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/150 E., 2018/251 K.
KARAR : Davanın reddine
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalı tarafla aralarında imzalanan 09.12.2011 tarihli sözleşme gereği 28.12.2011-17.5.2012 tarihleri arasında 20 kişilik %36 istihdam garantili yönetici sekreterlik mesleğindeki meslek edindirme kursunun düzenlendiğini ve 31.05.2012 tarihinde kurs bitirme sınavının yapılarak tamamlandığını, davalı kurumun 8 kişi istihdam etmesi gerekirken istihdam taahhüdünü yerine getirmediğini, yapılan ödemenin iadesi için gönderilen tebligata rağmen ödemenin yapılmadığını ileri sürerek, 43.776 TL'nin işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, cevaba cevap dilekçelerinde ise, alacak davası açıldıktan sonra davalı kurum tarafından sözleşmenin gereğinin yerine getirildiğini ancak sözleşme hükümleri gereği süresinde yerine getirilmeyen, 1 yılı aşkın süre geçtikten sonra yapılan istihdamın kabulünün mümkün olmadığını, ayrıca 11.04.2013 tarihli yasaklılık yazılarının davalı kuruma tebliğ edilmesine rağmen herhangi bir itirazda bulunulmadığını belirtmiş, 09.02.2015 tarihli dilekçeleri ile de davalı tarafından sözleşmenin gereğinin yerine getirildiği ibaresinin sehven yazıldığını, davalı tarafından istihdam yükümlülüğünün hiç yerine getirilmediğini belirtmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; taraflar arasındaki sözleşme gereği davalı tarafından taahhüt edilen yönetici sekreterlik eğitiminin verildiğini ve istihdamı garanti edilen 8 kursiyerin istihdamının sağlanarak davacıya bildirildiğini, ancak davacı kurumun bu bildirimi zamanında yapılmadığı gerekçesi ile kabul etmediğini ve okula ödemesi gereken %20 kesintiyi de ödemediğini, dilekçe ekinde yer alan 8 kişinin işe giriş bildirgelerinden de anlaşılacağı üzere okul olarak üzerlerine düşen yükümlülüğü tamamıyla yerine getirdiklerini belirterek davanın reddine karar verilmesi istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
... 22. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.02.2015 tarihli ve 2014/172 Esas, 2015/18 Karar sayılı kararıyla; taraflar arasındaki 09.12.2011 tarihli sözleşme gereğince davalının 20 kursiyere yönetici sekreterlik alanında eğitim vermeyi ve kursiyerlerin %36’sına istihdam garantisi taahhüt ettiği ve bu nedenle davalıya 43.776 TL ödeme yapıldığı, ayrıca %20 bedelin kurs sonunda ödenmek üzere bloke edildiği, davalının taahhüt ettiği eğitimi verdiği ancak istihdamını sağladığı 8 kişinin kursiyerlerden olmadığının anlaşılması üzerine bloke edilen tutarın davalıya ödenmediği ayrıca yapılan ödemenin iadesinin talep edildiği, davalının dava açılmasından sonra kursiyerlerden 8 kişinin istihdamını sağladığı anlaşılmakla davacının ödemediği %20 tutarındaki blokeyi irat kaydetmekte sözleşme gereği haklı olduğu ancak davalının kursiyerlere verdiği eğitim hizmet bedelinin iadesine yönelik talebin yerinde olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay(Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 20.12.2017 günlü, 2015/27136E.- 2017/12919K. sayılı ilamı ile; davalı olarak gösterilen ... Üniversitesi ... Meslek Yüksekokulu’nun taraf ve dava ehliyetine sahip olup olmadığının incelenmediğinin anlaşıldığı, bu hususun dava şartlarından olduğu, davalı olarak gösterilen ... Üniversitesi ... Meslek Yüksekokulu’nu okul müdürü sıfatıyla Prof. Dr. ...nin temsil ettiği, tüm tebligatların Yüksekokul adına çıkarıldığının anlaşıldığı, hal böyle olunca, davalının taraf sıfatının olup olmadığının araştırılması ve varılacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davalı olarak gösterilen ... Üniversitesi ... Meslek Yüksekokulu'nun tüzel kişiliği bulunmadığı gözönüne alınarak davanın yüksekokulun bağlı olduğu ... Üniversitesi Rektörlüğü'ne yöneltilmesi için verilen sürede hasımda yapılan hatanın düzeltilerek davanın ... Üniversitesi Rektörlüğü'ne yöneltildiği ve bozma öncesi beyanların yenilendiğinin görüldüğü, Yargıtay 13. H.D'nın bozma ilamında belirtilen hasımda hatanın düzeltilmesini müteakip dava konusu uyuşmazlık ile ilgili sunulan beyanlar ve deliller de değişiklik olmadığı hususu da gözönüne alınarak yapılan değerlendirmede, 30.11.2014 tarihli rapor içeriğinde de açıkça belirtildiği üzere davalının sözleşme gereği üstlendiği edimi gereği gibi yerine getirdiği, davacının sekiz kişi ile ilgili bildirimin dava açıldıktan sonra yerine getirildiğinden bahisle eğitim hizmet bedelinin istirdatı talebinin kabule şayan olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; sınavları takiben başlayıp yasal süre içerisinde sona eren istihdam yükümlülüğünün yüklenici tarafça hiç veya sözleşme ve mevzuat hükümlerine uygun olarak yerine getirilmediğini, istihdam yükümlülüğü başlıklı 23 üncü maddede; kursiyerlerin en az %36’sının sınavı takip eden tarihten itibaren 3 ay içerisinde başlamak kaydıyla ve 3 aydan az olmamak üzere en az düzenlenen kurs süresi kadar istihdamda kalmasının zorunlu olduğunun belirtildiğini, sözleşme kapsamında davalı yüklenicinin istihdam yükümlülüklerini yerine getirdiğini gösterir belgeleri ibraz etmediğinden huzurdaki davanın açılmasına davalı yüklenicinin sebebiyet verdiğini ileri sürerek kararın bozulmasına, aksi kanaat durumunda kabul anlamına gelmemekle birlikte davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden davalı yararına vekalet ve yargılama gideri hükmünün kaldırılarak davacı yararına masraf ve vekalet ücretine hükmedilmesi yönünde karar verilmesi gerektiğini, ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, taraflar arasında imzalanan sözleşme gereğince istihdam yükümlülüğünü yerine getirmeyen davalıdan sözleşme gereğince ödemekle yükümlü olduğu bedelin tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. İlke olarak her dava, açıldığı tarihteki fiili ve hukuki duruma göre hükme bağlanır (28.11.1956 tarih ve 15/15 sayılı İBK). Ne var ki, dava açıldıktan sonra meydana gelen bir nedenle dava konusunun ortadan kalkması halinde işin esası hakkında infaz kabiliyeti olan bir hüküm kurulmamaktadır.
2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun "Esastan Sonuçlanmayan Davada Yargılama Gideri" başlıklı 331 inci maddesinin birinci fıkrasında; davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkimin, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmedeceği düzenlenmiştir. Bu durumda, mahkemenin yargılamaya devam ederek, dava açıldığı zaman hangi tarafın haksız olduğunu tespit etmesi ve tutumuyla dava açılmasına sebep olan tarafı yargılama gideri ile mahkum etmesi gerekmektedir.
3. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 6 ncı maddesi hükmü "Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur. Bu madde yargı mercileri tarafından hesaplanan akdi avukatlık ücreti sözleşmelerinde uygulanmaz." şeklinde düzenlenmiştir.
4. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun "Sözleşme özgürlüğü" başlıklı 26 ncı maddesinde; tarafların, bir sözleşmenin içeriğini kanunda öngörülen sınırlar içinde özgürce belirleyebileceği hüküm altına alınmıştır.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile yukarıda yer verilen hukuk kurallarına, temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere, temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olmasına, davacı tarafın verdiği cevaba cevap dilekçesinde, dava açıldıktan sonra davalı kurum tarafından sözleşmenin gereğinin yerine getirildiğinin beyan edilmesine göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2.Somut uyuşmazlıkta; davacının da ikrarı çerçevesinde dava açıldıktan sonra davalı tarafça istihdam yükümlülüğünün yerine getirilmesi nedeni ile davanın konusuz kaldığı sabit olup, dava tarihi itibari ile davacı tarafın haklılığı ortadadır. Davalı tarafın, istihdam yükümlülüğünü işbu dava açılmadan önce yerine getirdiği konusunda sunduğu belgeler yeterli olmadığından davalı tarafından davanın açılmasına sebebiyet verildiği sabit olmakla beraber, mahkeme tarafından yargılama giderlerine yönelik olarak yapılan hesaplamada yargılama gideri davacı tarafa yüklenmiştir.
Hal böyle olunca mahkemece; davacının, davanın açıldığı andaki duruma göre dava açmakta haklı olduğu, uyuşmazlığın ön inceleme tutanağı imzalanmadan önce konusuz kaldığı anlaşıldığından, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin ve bu giderlere dahil olan vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirir.
3. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na (6100 sayılı Kanun) eklenen Geçici Madde 3 atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 438 inci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca temyiz olunan Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI.KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile temyiz olunan Mahkeme kararının hüküm fıkrasının (1),(2),(3) ve (5) numaralı bentleri çıkartılarak yerlerine
“ Konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
Davalı taraf harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Davacı tarafından yapılan 593 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Davacı vekiline AAÜT gereğince takdir ve tayin edilen 2.582,8 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,” yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
6100 sayılı HMK'nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
01.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.